Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '12

 
Kategori
Sinema
 

Masal hikâye

Masal hikâye
 

Evet efendiiim, kitabını bitirdim, bu akşam da filmine gittim Uzun Hikâye'nin.

Kitabını okuyup filmini izleidğim diğer edebiyat uyarlamalarından farklıydı. Eserin aslına sadık kalınmıştı ufak tefek değişiklikler hariç. Sadece final bölümü epeyce değiştirilmiş. Bu yüzden Masal Hikâye koydum yazımın başlığını. Masal tadında bitirmiş filmi senarist. Kitapta son, belirsizliğe açılıyordu, film ise olmasını istediğim gibi bitti.

Oyuncu kadrosu çok kalabalık ve ünlü isimlerden oluşuyor. Kenan İmirzalıoğlu ve Tuğçe Kazaz'ın dışında Cihat Tamer, Zafer Algöz, Mustafa Alabora, Altan Erkekli, Güven Kıraç, Mahir Günşiray gibi isimler filme renk katmış.

Bulgar göçmeni Pelvan Sülüman'ın oğlu Bulgaryalı Ali'nin hikâyesi. Lakabı Sosyalist Ali. Haksızlığa hiç gelemeyen, hemen isyan bayrağını çeken muhalif bir kişilik. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali her gittiği yerden bu yüzden ayrılmak zorunda kalıyor.

Üç dönem anlatılıyor; 1950'li, 60'lı ve 70'li yıllar. Ali'nin oğlu Mustafa'nın çocukluk, ergenlik ve gençlik yılları.

Her dönemde otoritenin muhalif insanların başını nasıl ezdiğini görüyoruz. Kitap okumanın, hak ve eşitlikten sözetmenin komünistlik sayıldığı yıllar bunlar. Sol sözcüğünden öcü gibi korkulan yıllar. Küçük bir kasabada otoritenin önüne geçerek fazla sevilip sayılmalandırmak bile yasak.

Hüzünlü ve dramatik sahneler de vardı, ama güleryüzlü bir filmdi, mizah ögesi bolca vardı, tıpkı kitapta da olduğu gibi. Dolayısıyla kahkahalarla güldüğüm çok sahne oldu.

Sonunda da kaderin yayı kuruldu ve alt etti zalimleri.

Benim için bir önemi daha vardı bu filmin. Birlikte izlediğim arkadaşım Kenan İmirzalıoğlu hayranı, bense hemen hiç bir film ve dizisini izlemediğim gibi üstüne bir de itici bulurum Kenan'ı. Zorunlu bir izleyiş oldu yani.

Fakat ne oldu biliyor musunuz? Ben bu adama âşık oldum:) Meğer hiç alıcı gözle bakmamışım ki şimdiye kadar. Bir gözleri var, o gözlerin bir bakışı var hayran olmamak mümkün değil.

Neyse geçelim bu şamatayı, esas Ali ile karısının oğullarına kendi aşk hikâyelerini anlatırkenki sahne muhteşemdi. Canlandırma yoluyla öyle bir anlatıyorlar ki çocuğun aklından hiç çıkmıyor.

Beğeneceğime emindim demiştim, öyle oldu, çok beğendim. Uzun zamandır böyle keyifi bir akşam geçirmemiştim. 

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..