Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Maşallah, nutuk çekmeye gelince üzerine yok da...

Maşallah, nutuk çekmeye gelince üzerine yok da...
 

Partisinden bir milletvekilinin, bugüne kadar mecliste "Hiç yaşanmamış" şekilde küfür eden milletvekili hakkında konuşurken Eski Gurup Başkanvekillerinden, Bakanlardan, Meclis Başkanlarından ve halen Başbakan Yardımcısı sıfatını taşıyan aynı zamanda da Bursa Milletvekili olan Bülent Arınç şöyle diyor...

“Küfürbaz milletvekilinin kendisine de, partisine de, Meclis’e de hayrı yoktur. Kendi partimi de işin içine koyarak söylüyorum; öncelikle genel başkanlar, grup başkanvekillerini asil, edepli, ahlaklı bilinen, herkesin saygı gösterdiği insanlardan seçmeli, sicilleri olmamalı, kamburları bulunmamalı, defoları olmamalı, dokunulmazlık dosyalarında da yüz kızartıcı fiiller işlediği konusunda da bir kayıt bulunmamalıdır. Kimi kast ettiğimi herkes biliyor. Parlamentoya yakışmayan milletvekilleri var, bunların çaresini bulmak da başta Meclis Başkanımıza, sonra genel başkanlara düşen bir görevdir. Bir daha tekrarlanmamasını diliyorum. Gereğini kendisi de, partisi de yapacaktır, yapmalıdır.”
 
Tam da "...dinime küfür eden bari Müslüman olsa..." gibisinden bir deyiş...
 
Bildiğiniz gibi Bülent Arınç, TBMM Başkanı sıfatıyla, bir önceki sene 23 Nisan Bayramı resepsiyonu davetiyesine eşinin de ismini yazması nedeniyle tepki çekince, o sene yazmaması ve bu konuda eşiyle ilgili soru soran muhabire kızarak "Şeyini, şey ettiğimin şeyi! Niye tekrar soruyorsun canım kardeşim" demesini daha unutmadık. Hatta bu deyişi "Genel deyim" olarak halk arasında kullanılmaya başladı, literatüre geçti...
 
Aynı kişi, meclis kürsüsünden CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka'ya karşı söylediği sözler de unutulmadı...
 
Sayın Arınç eğer diyorsa ki “Küfürbaz milletvekilinin kendisine de, partisine de, Meclis’e de hayrı yoktur", bilmelidir ki kendisinin de hayrı yoktur, zaten bugüne kadar hiç bir konuda hayrı görülmemiştir, ancak nutuk çeker ve ağlar...
 
Ayrıca Arınç'ın lafı değiştirmede üstüne kimse olmadığı gibi sözün nerelere gidebileceği konusunda da bir fikri yoktur, sadece söyler...
 
Örneğin "Mesir macunu" dağıtırken TRT Genel Müdürüne söylediği "Al İbrahim, senin buna ihtiyacın var" derken, "Mesir Macunu"nun insanlar üzerindeki "Sakinleştirici ve dinlendirici" etkisine vurgu yapmak istemiş.
 
AKP olarak kendileri her şeyi söylemekte serbestler.
 
Başbakanı, bakanı, gurup başkanvekilleri ve milletvekilleri...
 
Ancak, kendileri dışında birileri "Yanlış" bir laf ederse vay gele ki başına...
 
Arınç der ki: "Gereğini kendisi de, partisi de yapacaktır, yapmalıdır.”
 
Peki siz, "Şeyini şey ettiğinizde" gereğini yaptınız mı?
 
Maşallah, nutuk çekmeye gelince üzerine yok...
 
 
İBRAHİM PEKBAY
 
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..