Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Masallar ütopyalar ve düşler

Masallar ütopyalar ve düşler
 

Belki de bu coşkulu karşılamayı bekliyor BARIŞ gelmek için....


Masalların gücüne inanmak gerek.
Ünlü Yunan Söylevci Demades bir gün çıkmış kürsüye ve bir kırbaç gibi kullanıp sanatını coşturmak istemiş bütün gücüyle insanları.
Ama ne mümkün bir türlü dinletemiyormuş sözlerini…

Bu kez daha acı sözler etmiş ama yine kalabalık ban amısın demiyor.
Bakmış olacak gibi değil, başka bir renk vermiş söze Demades :

Bir gün Demeter Tanrıça demiş ki diyerek başlamış söze...

Bakmış herkes pür dikkat kendini dinliyor.

***

Bütün masallar ve ütopyalar, bilinmeyene duyulan meraktan doğuyor.
Masallarını ve ütopyalarını yitirenler de kölelere dönüşüyorlar.

Bir yerlerde okumuştum; bitkilerin, hayvanların, eşyaların ve İKTİDARLARIN ütopyaları yokmuş…

Düşüncelerimiz henüz bir düş, düşün kendisi ise bir aşktır.
Yani bizler; düşlerimizi gelecek zamana göre kurup, aşklarımızı da şimdiki zamanlarda ararız der ÜTOPYACILAR.

Ütopyalarımızı yitirmemeli, çünkü ancak onlarla çoğalabiliriz.

Bunu da ancak yetinmeyerek arayışa geçerek, mücadele ederek başarabiliriz..

Şair Moore bir şiirinde şöyle diyor:

Duygudan ürkmeyen kişi, bilir nasıl davranılacağını .
Tıpkı o şakıdıkça göğe doğru büyüyen ve çelikten biçimini alan kuş gibi.

Tutsak da olsa kendisi,
yetinmek ne aşağılık bir şey der
Şakıyan güçlü sesiyle
Ne katıksız bir şey sevinç…

Erdem Balcının dizelerinde de şöyle geçer:

Ben düşerdim kalbim çizilirdi
Unutma vişneleri ve masalları

Evet unutmamalı masalları ve “Ütopyalara inanan yanımızın tozunu almalı” bir an önce.

**
 Az kaldı masalı unutuyordum :)

Bir gün bir bilge, kendi türleriyle uçmayı reddeden iki ayrı cins kuşa rastlar yol kenarında.
Hayli merak eder bu iki farklı yaratığın nasıl olup da bir yabancıyı kendi kardeşlerine yeğlediklerini.
Biri karga, biri leylek…
O kadar farklıdır ki kuşlar, ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine, türdeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine.
Yaklaşır ve merakla inceler kuşları.
Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar.
O zaman anlar k i:
birlikte uçar, birlikte yaşarlar beklenenlerin yanında tutunamayanlar.
O zaman anlar ki :
sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan.

Topal kuşlar birbirlerinin arızalarını bilir ve sömürmek yerine kabullenirler.

Yani ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yakınlaştıran….



Gökten üç elma düşmüyor belki masalın sonunda ama,

her an BARIŞ düşebilir diyorum.:))

Ve diyorum ki bir voltran gücü oluştursak kargalar ve leylekler olarak,

nasılsa ikimizin de topal yanımız BARIŞ…..

BARIŞ için bir araya gelsek .

Varsın ütopya desinler ya da masal .

Ne çıkar ?

Hatice Atalay ( 29/ 8 / 2009 )
 

 
Toplam blog
: 206
: 1273
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Don Kişot, Matematikçi, Öğretmen, Öğrenci ..