- Kategori
- Şiir
Masallara inanmak
Biz …
İkimiz..
Kaybetmekten yorulmuş,
Birbirine sarılmış iki dost,
Sahile indik..
Kırılmış kalbimizin,
Gözlerimize yansımış yaşlarıyla,
Sustuk bir süre,
İçimizde çığlıkları bastırmaya yeter miydi?
Dudaklarımızın kımıltısızlığı,
‘’Keşke hiç üzülmesem’’dedim aniden,
Keşke hüzün hiç çalmasa kapımı,
Çalsa bile ben açmasam keşke,
Gözlerimi kapatsam, açtığımda geçmiş olsa?
Ya da sonsuza dek kapasam,
Bir prens gelse, öpse beni uyansam,
Sonsuza kadar mutlu yaşasam mesela,
Ağzını açmadan anladım aklından geçen soruyu,
Evet ben inanırım masallara,
Hepte inandım, atlı prens gelmesede,
Keşke oda inansaydı,
Dalgalara ne kadar derin bakıyordu!
Küsmüş müydü hayallerine!
Sormadım!
Evet cevabını vermesinden korktum,
Hiçbir zaman masallar gerçek olmaz,
Prens de hiç zaman bizi bulmaz,
O güzel hayatları bir cadı mahfetmez.
İnanma masallara inanma..
Bana değil kendine diyordu belki de,
Haberi yoktu elimdeki,
Küçüçük, kırılgan, masum, umudun varlığından,
Benimde yanlışım da buydu belki de,
Hep umut olacaktı içimde,
Hayat zaten çok zor,
İmkansızlıklar çok fazla,
Masallara da inanmazsak nasıl yaşanır.
Gerçeğe inan! Masallar aldatır insanları.
Sanki bir zamanlar inanmış da aldanmış gibi.
Gerçek de aldatıyor,
Mutlu olacaksın gibi yapıyor,
Öldüresiye acı çektiriyor sana.
Ha masal! Ha gerçek ne fark eder!
Sustu….
Biz, kırılgın, kimi zaman hayalperest,
Kimi zaman gerçekçi iki dost…
Biz uzak kalamayan,
Birbirine dayanacak bir omuz olmaya.
Çalışan iki dost….
Sahilde kumlara çöküvermiş o gün.
Bugün kırgın ve umarsız,
Halimizle dalgaları izliyorduk sadece….
03.11.2011