Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '08

 
Kategori
Tiyatro
 

Masalsı bir tarih yolculuğu; Gayri Resmi Hürrem

Masalsı bir tarih yolculuğu; Gayri Resmi Hürrem
 

Türk tiyatrosunun en çılgın, en sağlam, eserleri bugüne kadar en çok ödül almış yazarların başında gelen dahi yazar Özen Yula’ya ait eser; Osmanlı sarayında sultan kadınların devlet yönetiminde söz sahibi olma , dolaylı olarak yönetime katılma tutkularını, oyun içinde oyun biçemiyle ve yer yer geleneksel Türk tiyatrosunun olmazsa olmazı gölge ve kukla canlandırmalarıyla tarihe masalsı bir yolculuk içinde anlatılıyor. Gayri Resmi Hürrem; Osmanlı'nın en önemli dönemlerine tanıklık etmiş bir kadının hikâyesi. Çevirdiği entrikalar ve hırsıyla Osmanlı siyasetinde etkili olan Hürrem Sultan’ın, tarihsel doğruluğun ötesinde hayal gücü ve farklı bir bakış açısıyla örülmüş hikayesi aracılığıyla kadın dünyasına yapılan bir yolculuk. Geçmişte varolmuş, bugün varolan, gelecekte de varolacak "Hürrem"ler, oyun içinde oyun tekniğiyle kurgulanarak ele alınıyor. Yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen oyun, bu kez Tolga Evren rejisiyle Van Devlet Tiyatrosu yapımı olarak seyirci karşısına çıkıyor.

Doyumsuz bir ödül avcısı!

Türk tiyatrosunun yetiştirdiği en başarılı oyun yazarlarından biri olan Özen Yula’ya ait eser, yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından Ayşenil Şamlıoğlu rejisiyle hayat bularak sahnelenmiş, sahnelendiği günden itibaren gündemden düşmeyen bir yapım olmuştur.

Tüm eleştirmenlerden tam not almış ender bir çalışma. Eserdeki kıvrak zeka ve yorumdaki ustalık sayesinde Türk tiyatrosunun vazgeçilmezlerinden biri haline gelmiştir. Oyunda görev alan bütün ekip, başarılarını ödüllerle taçlandırmış, aynı zamanda bugüne kadar en çok ödül almış oyunlardan biri olma başarısını göstermiştir.

Hürrem Van’a kaçtı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen oyunu izlemedim. Çok merak etmeme rağmen bir türlü kısmet olmadı. Ama Van Devlet Tiyatrosunun çarpıcı yorumu beni çok etkiledi.

Gördüm ki ;

Bir oyunun başarıya ulaşması için metnin iyi yazılmış olması yetmiyor.

Güzel bir oyun sahnelemek için en az metin kadar başarılı oyunculuklara da ihtiyaç var.

Başarılı metinle iyi oyunculuklar buluşmuş ve güzel bir çalışma çıkmış.

Özellikle ön oyun, metnin anlaşılması adına önemli. Bir tarih dersinden çok, sahnede '' oyun nasıl oynanmalı '' gibi çarpıcı bir anlatıma sahip.

Yer yer değişen karakterlerle oyun içinde oyun olgusu destekleniyor.

Grotesk öğelerle oyun dinlendirilmiş. Tablo geçişlerin de ışık tasarımı farklı mekanlar için önemli rol oynuyor.

Danslarla geziye çıkmak masalsı bir havada verilmiş. Göremediğimiz bu yerleri başarılı tablolar halinde oynayan oyuncular, estetik danslardaki sunumları, tek bedendeki çift kişilikle bizimde görmemizi sağlıyor. Bu kadar başarılı oyunculuklara birde danstaki başarının eklenmesi, inanılmaz bir başarı!

Hareketten çok söze dayalı bu tür oyunları oynamak candan bir oyunculuk, yalınlık ve samimiyet ister.

Memur zihniyetinden uzak, sahneye çıkmak için can atan, içindeki amatör heyecanını kaybetmeyen profesyonel bir ekip izledim.

Sahnede oyunculuk dersi vermek..

'' Bir oyuncu sahnede nasıl oynamalı? '' dercesine tüm sahne olanaklarını kullanan oyuncular, takım oyunculuğu içinde görevlerini başarıyla yerine getiriyor. Canlandırdığı kahramanlarla içli dışlı olmayı bilen, oyunun kurgusu nedeniyle yer yer değişen karakterlere bürünmekte hiç zorlanmayarak gerçek bir oyunculuk dersi veriyorlar.

Tüm oyuncuların sağlam ve dengeli kompozisyon çizdiği oyunda, sahneyi çok iyi değerlendirerek övgüye değer bir ustalık sergiliyor. Yalın ve abartıdan uzak, başarılı bir bütünselliğin kurulduğu oyunculuğa, şiirsel bir tat katarak içten bir yorumla sahneleniyor.

Ses ve vücut kullanımları bir an bile aksamayan, en küçük ayrıntısına değin değerlendiren '' Nitelikli '' oyunculuklar izledim.

Oyunda görev alan; İpek Atagün, Ebru Aytürk, Eda Aydınlı’dan oluşan ekip tüm maharetlerini kullanmakta hiçte cimri davranmıyor. Duygusal sahnelerdeki oyunculuklar içimizi titreten bir ustalıkla işleniyor. Oyuncuların birbiriyle olan alışverişi film tadında izlememizi sağlıyor. Ani ruh değişimleri ve farklı karakterlerde gösterdikleri çaba takdire şayan!

Oyunculuğun ne kadar kutsal bir meslek olduğunu bir kez daha kanıtladıkları için hepsini canı gönülden kutluyorum.

Bu yönetmene dikkat!

Şüphesiz müthiş bir oyuncudur Tolga Evren. Daha önce '' Inishmore'un Yüzbaşısı (Kedi) '' adlı oyunda sergilediği oyunculukla parmak ısırtmıştır. Aldığı ödüllerde bunun en büyük göstergesi. İzleyenler bilir. Köprü adlı dizide yasadışı örgütün liderini canlandırıyor.

Ama bu kısmı ilgilendirmiyor beni. Oyun sonrası yaptığımız sohbette de gördüm ki popülist bir kimliğe bürünmeyen bir sanatçı edasıyla aynı sıcak ve samimiyetle yaklaşıyor insanlara.

İlk defa bir rejisini izlediğim usta sanatçının kast ve karakter seçimleri başarılı.Özellikle birbirine benzeyen oyuncularla kişilik bölünmesi yaşadığını zannettiğimiz Hürrem’in içindeki ses olduğunu vermesi, oyun boyunca merak duygusunu tetikliyor.

Her şeyden öte, yıllardır bir başka kurum tarafından başarıyla oynanması üstelik onca ödül alması, seyirci açısından bir ön yargı oluşturacak mı korkusuna kapılmadan cesurca sahneliyor.

Sahne coğrafyasından bilinçle faydalanmış, olağanüstü bir titizlikle, yeterince hesabı verilmiş bir işe imza atıyor. Ortaya uzun yıllar sahnelenmesi gereken , ödül törenleri için garaj kiralaması tavsiyesinde bulanabileceğim bir çalışma çıkmış. Gelecekte adından sıkça söz ettirecek bir yönetmen olacağından hiç kuşkum yok.

Sertel Çetiner’in yaratıcı zekası.

İzlediğim bir çok oyunda yer alan Sertel Çetiner, bu oyunda da yine kıvrak bir zekayla oluşturduğu dekorla oyuna damgasını vuruyor. Sol önde bir koltuk, yanında işlemeli bir sehpa, arka solda kuklalar için tasarlanmış dolap, arkada bir perde (oyun boyunca ışık yardımıyla başka kahramanlar için kullanılıyor) tam ortada büyük bir kapı, en sağda soyunma paravanı ve küçük aksesuarlarla çarpıcı bir dekora imza atmış. Kapı önünde yer alan koridorla gizli bir oda olmasını sağlamış. Hayranlık uyandıran bu çalışmasıyla oyunun anlaşılmasına doğrudan katkı sağlıyor.

Aydan Çakır’ın Kostüm tasarımındaki ihtişamı.

Doneme uygun tasarımıyla dikkat çeken bir çalışma. Karakterlere ve yaşa uygun , gözden kaçmayan ayrıntılarla 10 numara bir işçilik çıkarmış. Kıyafetlerin tasarımı oyuncuların rahat hareket edebilmesi açısından dikkat isteyen bir iş. Renk seçimleriyle de zevkli bir kişiliğe sahip olduğunu gösteriyor.

Zeynel Işık’ın oyundaki rolü.

Işık tasarımı , oyunun kilit noktasında bir görev üstlenmiş. Duygusal sahnelerdeki tasarımı titreten bir sunumla sergiliyor. Müzikle beraber yaptığı çalışma dikkat isteyen bir işçilik. Renk seçimleri başarılı olması bir yana tablo geçişlerinde ki etkisi tartışılmaz. Kısacası, müzikle dans eden bir ışık tasarımına imza atarak uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir iş çıkarıyor.

Müzik dünyasının yakından tanıdığı bir isim .

Klasik batı müziği kökenli usta, oyun için tasarladığı müzikler oyunun can damarını oluşturuyor. Can Atilla ; dizi, sinema, televizyon ve tv programları için yaptığı müziklerle , çıkardığı albümlerle doneme damgasını vuruyor.

Oyundaki katkısı hiç yadsınamayacak ölçüde. Yılların deneyimli üstadı daha önce aynı yazara ait olan '' Dünyanın ortasında bir yer '' adlı yapımda da başarısını zikretmiştim. Türk tiyatrosunun parmakla gösterilecek ender müzisyenlerinden. Bu oyundaki müzik seçimleriyle de yan oyuncu görevi görüyor.

Baştan sona merakla izlenebilecek içimizdeki fırtınalara ayna tutan, her biri kendi alanında başarılı bir ekipten oluşan, her şeyden önemlisi ilk defa bu kadar yalın ve başarılı bir oyunculukla içinize işlediğini hissedip, şapka çıkaracağınız bir oyun.

 
Toplam blog
: 73
: 10115
Kayıt tarihi
: 24.02.07
 
 

Tiyatro eğitimi için 3 bölgede yaklaşık 35'e yakın şehirde bulundum. 1999 yılından itibaren Tiyatro ..