- Kategori
- Kültürler
Maskeli yaşamlar
Bakkalın önünde oturup, gelen geçenin, hatta kendi komşularının dedikodularını, yüzlerine maske takıp gerçekleştirenlerin özelliklerinden biriside, mahallenin namus bekçiliğini yapmaktır herhalde...
Rüyalarında şekillendirdikleri düşüncelerinin görüntüsünde neler yaptıklarını unutarak, başkalarının hayatlarını kendi istedikleri çizgiye doğru çekmeye çalışanlardır, yüzlerine maske takmış insanlar.
Gençken neler düşündüklerini çoktan unutmuşlardır. Gençken ya da yaşlıyken, karşı cinsle, hiç ele ele tutuşup yürümedikleri ve kadın gülüşünden yoksun erkek erkeğe, dedikodu merkezli bir ortamda bulundukları içinde, sık sık topluma rağmen toplumu, kadınlara rağmen kadınları korumaya-değiştirmeye çalışırlar. Sen istediğin kadar korunma isteme fark etmez. O seni hep korumak isteyecektir. Babadır çünkü.
Çok kolay karalayabilirler insanları. Fikir bazındaki, tartışma platformlarından yanından bile geçemeyecek kadar küçük beyinlere sahiptirler.
Fikrini beğenmediği zaman en ufak eleştirilere bile dayanamaz. Kendilerini dar düşünce kalıplarına sokarak, hem kendilerine hem de çevrelerine ne kadar büyük zarar verdiklerini hiçbir zaman anlamayacaklardır.
Fikrini beğenmedikleri zaman, insanların fiziksel görünüşüne ve giyimine göre, çeşitli isimler verebilirler.
Kadınsan hemen kırmızı olarak damgalanırsın. Erkeksen de 3.cins olarak adlandırılabilirsin. Biraz daha konuşmaya devam edersen, bu sefer kendisine verilen en ağır kalıpları kullanarak kişiliğine, eşine saldırabilir. Hatta sana evlat bile diyebilir.
Kolay değildir maske takıp dolaşmak.
Hemen anlarsınız çocukluğunun nasıl kıskançlıklar içinde geçtiğini.
Kullanmış olduğu kelimelerin seviyesizliğinden de çıkarabilirsiniz.
Genellikle kendi korkularını bir başkasının üzerine nasıl yapıştırdığına şaşırıp kalırsınız. Bunu yaparken de korkulara dayalı ve genellikle dokunulmazlık kavramlarıyla imal edilmiş maskelerini kullanırlar.
Evrensel ilkeleri bir yana bırakırlar. Örneğin; Ülkemizde bebek ölümlerinin ne kadar yüksek olduğu, trafik de ölenlerin, terör belasında ölenlerden daha yüksek olduğunun nedenlerini hiçbir zaman düşünmezler.
Doğudaki namus cinayetlerinin neden kaynaklandığı konusunda yapılan istatistikler bile onun umurunda değildir.
Yaşam kalitesi bakımından ülkemizin neden hala Yunanistan’ın altında kaldığı onu hiç ilgilendirmez.
Onlar için, varsa yoksa kişilerin özel yaşamları ve kendisine ait olmayan bir vücudun özeline karışarak, erkek ve kadınların onu nasıl kullanması gerektiği konusunda, almış olduğu paradigmaların esaretinde akıl yürütmesidir.
Onlar için; kendini değilde çevresini değiştirmek daha önemlidir.
Çünkü bu takmış olduğu maskeyle doğru orantılıdırbu dünyadaki sefil yaşamı.
Ve daha sıradan ve daha kolay.
Foto: en Blanco y negro