Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '11

 
Kategori
Seçim
 

Maslow'un İhtiyaçlar Teorisi ve 12 Haziran Seçimleri

12 Haziran seçimlerinin sonuçları bir süre daha konuşulacağa benziyor. AKP’nin 3.dönemde aldığı % 50’lik oy oranının nedeni üzerine araştırmalar yapılıyor. Seçmen tercihlerini etkileyen çeşitli nedenlerin öncelik sırası sorgulanıyor. 

İnsan ihtiyaçlarının nedenleri ve bu ihtiyaçların karşılanmasının insan kişiliği üzerindeki etkilerini ortaya koyan Maslow’un “İhtiyaçlar Teorisi”, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha 'üst ihtiyaçlar'ı tatmin etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini söz konusu etmektedir. Maslow'un kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez. 

Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir. 

1- Fizyolojik gereksinimler(nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) 

2- Güvenlik gereksinimi(vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği) 

3- Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık) 

4- Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı) 

5- Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü) 

Maslow'a göre birey için o an baskın olan gereksinimler hangi kategoriye ait gereksinimler ise, diğer deyişle günlük etkinlikleri ağırlıklı olarak hangi gereksinimleri doyurmaya yöneliyorsa, kişilik gelişmişlik düzeyi de onun istencinden ya da seçiminden bağımsız olarak bu gereksinim kategorisine karşılık gelen düzeyde bulunacaktır. 

Belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur. 

Seçmenlerin büyük çoğunluğunun, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin 3.basamağını aşamadığı bilinen ülkemizde, siyasi partilerin bu verilere dayanarak siyasal kampanya yürütmeleri gerekirken, sadece AKP, BDP ve kısmen MHP bunu becerebilmişlerdir. Diğer partilerimiz bu konuda sınıfta kalmıştır. 

Gerçekten, AKP insanların ait olma duygularına hitap etmiş ve dini aidiyeti çok güzel kullanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan Türkçe ezan, camilerin başka kurumlara dönüştürülmesi, aşırı laiklik uygulamaları, türban konusu gibi dini hassasiyetleri de kullanmasını bilmiş, CHP genel başkanının “Alevi” kimliğini bile negatif propaganda yaklaşımı ile siyaset malzemesi yapabilmiştir. Ustaca bir öngörüyle ilahi tarzında seçim müzikleri üreterek insanların bilinçaltlarına hitap etmiştir. 

BDP Kürt, MHP ise Türk etnik kimlikleri kısmen ön plana çıkaran bir seçim kampanyası izlemişler ve en azından oy oranlarını konsolide etmişlerdir. 

CHP’ye gelince, evrensel sosyal demokrasinin değerlerini gündemde tutup, bu değerleri insanların içselleştirmesi için çalışma yürütmek yerine “Her tarladan bir kessek” kaldırırcasına, kimi zaman milliyetçi, kimi zaman ulusalcı, kimi zaman dindar, kimi zaman devrimci, kimi zaman da sosyal demokrat olmayı denemiş, ancak hiçbir aidiyeti yeterince öne çıkaramamıştır. İhtiyaçlar hiyerarşisinin 1. ve 2. basamaklarında kalarak, aile sigortası, işsizliğin azaltılması, mazot fiyatlarının düşürülmesi gibi konuları çoğunlukla işleyen CHP 3. basamağa çıkamayarak başarısız bir sonuç almıştır. 

Siyasi partilerin çalışma yürütürken, verileri bilimsel yöntemlerle tahlil edip, bu tahlillere dayanan propaganda malzemeleri üretmeleri ve kampanyalarını buna göre yürütmeleri başarı oranlarını arttıracaktır. 

Ancak yine de toplumumuz için dileğimiz, siyasi partilerin, halkımızın insani duygularını sömürerek siyaset yapması değil; bütün insanlarımızın Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst basamağına ulaşarak kendini gerçekleştirecek aşamaya ulaşmasıdır. 

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..