Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '08

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Massai

Massai
 

Massai, daha çok Kenya ve kuzey Tanzanya'da yaşayan yarı göçebe, ilkel bir kabiledir. Çeşitli yörelerde Maasai, Masai, Massai olarak da bilinir. İlkel yaşamları kültürbilimcilerin yıllar yılı dikkatini çekmiş. Uluslararası büyük üne sahip etnik gruplardan bir tanesidir. Öyle ki yaşam tarzları üzerine film yapılıyor. Nüfusları yaklaşık 900.000 civarında."Maa" olarak bilinen konuşma dili, yaygın olarak kullanılır. Sömürgeciliğin de etkisiyle, nüfusun geneli hıristiyandır. Topraklarının çoğunluğu her ne kadar Tanzanya'da olsa, nüfusun esas yoğunluğu Kenya'dadır fakat Massailer, doğal park yapılan otlaklarından uzaklaşmak zorunda kalıyorlar.

"İnkajijik" adını verdikleri ilkel yaşamına paralel şekilde, balçıktan yapılmış , ters çevrilmiş bir tas şeklinde olan evleri var. Bu barınaklar kadınlar tarafından inşa ediliyor.Bu yapılarda hiç bir şekilde pencere yok. Yalnızca ışığın girebilmesi için tavanda küçük bir aralık bırakılıyor. Kapılar, her türlü tehlikeye karşı dar yapılıyor. İnsanlar bu evlerde sığır, inek gibi ahır hayvanlarıyla bir arada yaşıyorlar.

Massai toplumunda, toplum düzeni yaş tabanlıdır. Elbette ki bu tabakanın en alt kısmını çocuklar oluştumaktadır. Böylesine ilkel bir toplumda çocuk olmak da çok zor. Erkek çocukları, yürümeye başladıktan kısa bir süre sonra, kuzuları otlatmaya gönderilir. Kızlar ise yemek yapmak, süt sağmak gibi ağır işlerlerden sorumludur. Yaklaşık her 15 yılda bir, "Moran" adını verdikleri savaşcı nesil oluşmalıdır.Bunun da ilk ayağı erkek çocukların sünnet olmasından geçer.12-25 yaş arasındaki erkek çocuklar, anestezi kullanılmadan , acı çekerek sünnet olurlar ve sünnet sırasında bunca acıya rağmen, çocuklar acılarını ifade eden hiç bir söz söylememeli ve sessizlik içinde sünnetin bitmesini beklemelidirler. Aksi taktirde bu büyük bir onursuzluk olarak kabul edilir.Sünnetin ardından çocuklar, çocukluk seviyesinden , çaylak savaşçı seviyesine terfi eder. Kendilerinden önceki çaylak savaşçı grubu ise, aralarına katılan yeni savaşçıların ardından kıdemli savaşçı seviyesine terfi ederler. Politik kararları ise bu grup alır. Sünnet olan çocuk 7-8 ay siyah bir kıyafet içerisinde yaşamaya mecburdur.

"Emorata" adını verdikleri sünnet, tüm dünyanın tepkisine neden olduğu halde kızlara da uygulanmaktadır. Evlenme çağına geldiği düşünülen kız genellikle massai olmayan bir kadın tarafından bıçakla sünnetedilir. Sünnet genital organdan bir parça alınmasıyla gerçekleşir. Bu olayın ardından tören kapsamında şarkılar söylenir, dans edilir. Her ne kadar gerek Kenya gerekse Tanzanya ülkeleri kızlara yapılan sünnet uygulamasını yasaklasa da, masailer, kızların sünnet olmazlarsa, değerinin düşeceği hatta evlenemez durumda olacağını ileri sürerek, bu geleneksel sünnete devam ettirmektedirler.

"Morani" adını verdikleri savaşçı grup, massai toplumunun koruyucusudur aynı zamanda. Cesur ve gururlu olmalarıyla ün salmışlar. Sünnet olan çocuklar, acemi savaşçılar oldukları için bunu öğrenmek için bazı aşamalardan geçerler. Örneğin, "Moraniler" grup halinde çalışmak zorunda oldukları için, hiç bir savaşçı tek başına yemek yiyemez, tek başına uyuyamaz, tek başına gezemez.Genç "Moraniler" cesurluklarını kanıtlayabilmek için aslan avına çıkarlar. Bu savaşçılar, yüzlerine çizdikleri şekilden ayırt edilebilir. Çaylak savaşçıların ayırt edici özelliği ise kısa saçları ve ellerindeki ahşap saplı mızraktır. Bunlar kısa saçlıdır çünkü sünnetin hemen ardından törene dahil olan saç kazıma töreni vardır. Bu olayın ardından, savaşçılar saçlarının uzamasına izin verirler ve saçlarının uzamasının ardından savaşçılar, zamanlarının büyük bir bölümünü birbirlerinin saçlarını örmekle harcarlar. Bu saç stili yalnızca savaşçılara özgüdür. Kıdemli savaşçılar, çaylak savaşçılardan abanoz saplı mızrakları ve örülmüş uzun saçlarıyla ayırt edilir. Aslan avlayabilmiş savaşçılar, başlarına aslan yelesini giyerler.Bu savaşçılar bu aslan yelesini özel bir törenle giyerler ve savaşçılar içerisinde en çok saygı duyulan savaşçı haline gelirler.

Massailer, küçük yaştan itibaren vucütlarında bazı fiziksel değişikliklere neden olurlar. Örneğin, kulak deliklerini omuzlara kadar esnetme çok ünlü ve geleneksel bir yöntemdir. Çocuklarda ise köpek dişinin çekilmesi ilginç bir yönetemdir.O dişin şeytanın koyduğu kurtçuk olduğuna inanılır.

Aslında Masai kabilesini anlatmak için yalnızca bir kelime yeterli: Kırmızı. Bu renk Masailer için çok önemli, bir renkten öte yaşam tarzıdır.Her türlü kıyafetlerinin, takılarının rengi kırmızıdır. Kırmızı rengi onlara göre yaşama ve dünyaya olan tutkularını, içlerindeki ateşi sembol ediyor. Kadınlar süs eşyası yapmakla uğraşırlar. Bu süsler vucütlarını süslemekte önemli yere sahiptir. Çoğu zaman bu süs eşyalarını satarak, para kazanırlar.

Süt ve sığır kanı önemli besin kaynaklarıdır. 400 massai üyesine yapılan testlerde görülmüştür ki hiç bir Massai'nin herhangi bir şekilde kalbe dayalı bir hastalığı ya da bozukluğu yoktur. Sığır kanı Massailer arasında önemli bir yere sahiptir. Fakat daralan otlak alanlarına doğru orantılı olarak, sığır sürülerinin azalması sonucu bu gelenek terkedilmeye başlanmıştır. Bu yüzden massailer patates, mısır gibi tarımsal ürünlere yönelmişlerdir.

Massailer geleneksel olarak çok eşlidir. Bu durum öylesine bir hal almış ki bir kadın yalnızca kocasıyla değil, kocasının yaş grubundaki tüm erkeklerle evli sayılırlar. Hatta bazen kadınlaın eşleri, erkek misafirlerine yataklarını paylaşırlar. Doğacak çocuk, massai toplumuna mal edilir. "Kitala" adını verdikleri bir boşanma türü vardır ve kusurlu tarafın kadın olduğuna karar kılarak, başlık parası kocaya iade edilir.

Müzik Masai kabilesi için önemli olan başka bir elementtir. Genellikle çalgısal olan müzik şekilleri vardır. Yalnız kabile dansı sırasında grup lideri genellikle aynı sözlerin yinelenmesinden oluşan bir şarkı söyler. Çoğunlukla şarkılarda tek bir ritim vardır. Kadınlar ise çocuklarına ninni söylerler. Moroni dansı en ünlü danslarıdır. Kabile lideri şarkıyı söyler ve halka şeklinde dizilmiş olan Moraniler tek tek ileri çıkarak olabildiğince yükseğe zıplamaya çalışırlar. Bu sırada diğerleri ileri-geri sallanırlar.

21. yüzyıla gelindiğinde, Massai kültürü özellikle batı kültürüyle etkileşime girerek yokolma tehtidiyle karşı karışıyadır. Kabile liderleri kendi kültürel değerlerinden vazgeçmeden ama çocuklarına çağdaş bir şekilde eğitim vermek için bazı projelere imza atmıştır. Ancak yine de bu eşi bulunmaz, dünyaya renk katan Massailer, yokolmanın eşiğindeler.

 
Toplam blog
: 3
: 4311
Kayıt tarihi
: 04.04.07
 
 

29 Haziran 1988 bir Çarşamba günü Haliç'e karşı doğmuşum. Aslen Karaman'lıyım. İlk, orta öğrenimimi ..