Matematik, Fizik, Kimya İnsan

Bilimlerin toplumlarla insanlarla, doğrudan ilişkili olduğu düşünülür. Bilimler toplumun maddi gelişmesine yardımcı olurken, aynı zamanda sağlıklı ekonomik büyüme, sağlıklı seçimler yapabilir duruma getirebilir.

Matematik bir analiz bilimidir. Ekonomi, üretim, ticaret matematiksiz yapılamaz. Mühendislik planlamalar matematiksiz yapılamaz. Fizik, Kimya ve diğer bilim dallarının kurallarına, aralarındaki doğru ilişkilere sahip bir toplumda çok sayıda bilimsel buluşlar yapılabileceğini düşünmek mantıksız olmaz. İlişkiler arası analizde de matematik kullanılır. Ben şahsen kullandığımı düşünüyorum. Biri ile konuşuyorum, tanışıyorum. Olaylara bakış açısına bakıyorum, olayları değerlendirme tarzına bakıyorum, olaylara kısa vadeli mi uzun vadeli mi bakıyor ona bakıyorum, sonra kendi ile ilgili verdiği kararlara bakıyorum, gelir gider durumuna göre yaptığı harcamalara bakıyorum ve çok hızlı bir şekilde oranlıyorum, muhtemelen bunların haricinde farkında olmadığım bir sürü veriyi daha kullandığımdan eminim. Bunlardan en önemlilerinden biri de yalan söyleyip söylemediğidir. Yalan söyleyen biri bana göre beni kandırmakla çok büyük bir şey kazanamaz. Olay, kişiler, iş analizlerini yaparken artılarını eksilerini yazıp ona göre değerlendirip karar veriyorum, diye düşünüyorum. Yalanla ilgili konularda özellikle dinimizin emirlerine dikkat etmeye çalışıyorum. Zira dinimiz, insanların en zararlılarının münafıklar olduğunu ve bunların da en önemli silahlarının yalan olduğunu buyuruyor.  Yalan söyleyen bende ona verecek çok büyük bir şey olmadığı halde kişi buna rağmen; halen bana yalan söylüyorsa "ya bana karşı konumunu güçlendirmeye çalışıyor, ya beni çarpacak, ya da kişilik bozukluğuna sahip biri." Başka ne olabilir yani! Dikkat ettiğim başka bir özellik de söz ve eylem birliği ve sürekliliği. Bunları yaparken de matematiksel oranlama yaptığımdan eminim. Matematik bilimi üretim, hayat ve ilişkileri düzenleyen belki de önemli dallarından biridir. Bu bilim dalının ülkemiz gençlerine çok iyi öğretilmesi, doğru mantıkla öğretilmesi halinde ülkenin geleceğinde çok önemli ve elbette pozitif etkiler oluşturacağından eminim. Bir insan ortalama yetmiş yıl yaşar, ortalama otuz-otuz beş yıl aktif üreticidir. Doğru eğitilir, doğru üretim yapar ve doğa ile ilgili dengeleri de gözetirse hem toplumuna hem çocuklarına hatta torunlarına güzel bir gelecek bırakır. Tek başına yapamayacağı işleri birlikte yapabilirse daha da şahane olur. Çünkü fiziksel olarak tek kişinin yapamayacağı işleri, doğru mantık ve doğru fizik kuralları ile kişiler birlikte yaparlarsa çok daha büyük işler yapabilirler aksi ise büyük işlere hiç kalkışamamaları demektir ki belki de bu bizim toplumsal bir yaramızdır. Temizlik, güzel konuşma, sağlıklı ve sağlıksız yiyecekleri tercih etmesi gibi özellikler kişisel seçim süzgeçlerinden geçirilebiliyor ve bunlar da ne getirir ne götürür hesaplandıktan sonra akılcı kararlara varılabiliyor olabilir.

Matematiksel oranlamaya dair başka bir örnek verilmek gerekirse Türkiye Cumhuriyetinin resmi olarak yüzölçümü 783.562 kilometre kare ve nüfusu şu an 78.741.053 kişidir ve teknik olarak kişi başına düşen toprak 783.562/78.041.053 kilometre karedir. Gelir de aşağı yukarı aynı şekilde hesaplanabilir. Belki de toplumda çıkan kavgaların en büyük nedenlerinden birisi bu. En az çalışıp en fazla gelire sahip olmak isteyenler arasında bir kavga var ve zaman zaman dengeleme çalışmaları herhalde toplumda bu tür sıkıntıların yaşanmasına neden oluyor olabilir.

Fizik, kimya kanunları da toplumsal bünyeler gibidir. Fizik kanunlarına aykırı bir taşıma işini yapanı yani işçiyi sakat kalır. Belki de o yüzden eğitim seviyesi düşük toplumlarda çok daha fazla iş kazaları oluyor olabilir. Kimya ise tamamen toplumu açıklayan bir bilim dalıdır. Etki tepki gibi düşünülebilir. İki Hidrojen, bir Oksijen bile uygun şartlarda, uygun reaksiyonda bileşik yapmak suretiyle su molekülünü oluşturuyor, ortamda başka bir madde ilave edilirse içilebilen su asite dönüşebiliyor H2SO4 gibi mesela. İnsanlarda da aynı şekilde uygun eğitim, uygun bebeklik gelişimi, uygun dini ve çevre gelişimi ile ortaya çıkan tamamen farklı bir ürün ortaya çıkıyor. Kar sağlayacağına zararlı oluyor.

Bilim ve doğru eğitim topluma, toplumumuza farklı şey katacaktır. Temel bilimler doğru şekilde sebep-sonuç-hayat ilişkileri, günlük yaşama uyarlanması ile doğru işler yapılabilecektir. Gerçi birçoğuna göre böyle sosyal bilimlerle açıklanan değerleri pozitif bilimlerle açıklamaya çalışmak sıkıntılı olabilir diye düşünülebilir. Düşünmek güzeldir yine de gerçekçi bir sonuca sayılarla bağlanır.