Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Matemcilik

Matemcilik
 

Ölüm insanoğlunun en nefret ettiği terimlerden biridir. Kelime dağarcığımızda yeri çok eskidir belki ama en korkutucu kelimemizdir. Akla geldiği zaman, mantık devre dışı kalabiliyor. Ölümle beraber “şehit” kavramı da bambaşka bir anlam katıyor bizlere. İşte bu “şehit” kavramını her duyduğumuzda farklı hisler içine girmemiz normalleşiyor. Bu “normal” görünen ruh hali beni çoktandır endişelendiriyordu. Bu normallik bana tuhaf geliyor; çocukça geliyor.

Bu milletin “şehit” kavramıyla tanışması çok eskilere dayanır. Bu kafamızdaki “şehit” algısı en az “ölüm” algısı kadar eskidir. Kısacası şehitlik konusuna acemi olmamakla beraber ustayız da diyebiliriz. Fakat her şehit haberine 30 yıldır aynı tepkileri vermemiz ve aynı ruh haline bürünmemiz algımıza farklı anlamlar yüklüyor. Normalmiş gibi geliyor.

Anlık reaksiyonlar veriyoruz. Ve bu saman alevi gibi çok erken sönen tepkilerimiz 24 saatle sabitlenmiştir. Bu 24 saatimizi; BDP binalarına saldırmakla, yayın akışını durdurmayanları kınamakla, yetkililerin bela okumasıyla, başbakanlığın aynı sıradan insanlar gibi tepki vermesiyle geçiriyoruz...  Sosyal medyanın çıkışıyla beraber tepkilerin daha absürt olması bu “normal olmak”  algısından kaynaklanmasıdır. Kısacası, bu tepkileri verdin mi, iyi bir vatanseversin; vermedin mi PKK’lısın.

Başbakan konuşma yapacak diye her kanal alt yazı geçiyor. Farklı bir bilgi bekleyen kaç kişi var? Bence çok azdır. Aynı şeyler söylenecektir ve söylenmiştir. Çözüm üretmek yerine kınamakla geçiriyoruz 24 saatimizi... Hatta tanınmış simaların “kafatasçı” söylemleri PKK’nın tam da istediği gibidir. PKK her eyleminden sonra kaos çıkmasını ister, kafadaki o kemiklerin meydanlara çıkmasını ister.

Başbakan konuştuktan sonra Kılıçdaroğlu güzel bir cümle kurdu: “Başbakan muhalefet lideri gibi konuşuyor.” dedi. 30 yıldır bu ülkede başbakanlar zaten o şekilde konuşmuyor muydu? Bu arada, 200 kişilik terörist gurubun uydudan görünmemesi de ya da şimdiye kadar bu tür bir haber çıkmaması da enteresan değil mi? Radar sistemi için el sıkan hükümetin anlık bilgi veya görüntü paylaşımı için el sıktığını unutması garip değil mi? Bu garipliği gören bir kabine üyesinin olmaması sizce normal mi? Gözyaşı dökmek iyidir, insanidir. Ama gözyaşını bırakın biz dökelim, siz, el sıktığınız insanlardan hesap sorun ya da sormuş gibi yapın en azından!

Matem insanidir ve ihtiyaçtır. Ama bu mateme “matemcilik” yapmak artık vazgeçilmesi gereken bir uygulamadır.

twitter.com/mahirtemur

 

 
Toplam blog
: 110
: 521
Kayıt tarihi
: 21.12.09
 
 

1979 Malatya doğumluyum... Evreni kendi gözlüğümden (0,50-0,75) görmeye çalışan bir yazarım... Dü..