Mavi Gök Lacivert Deniz

Değerli Blogdaşlarım ;

Üşümeye yeni yeni başladığımız bu günlerde yaz - bahar modu'na uygun bir yazı düşüverdi aklıma..

Yaz-bahar niyetine okuyun lütfen.:)

Sizlere Tüp'lü dalıştan anlatmak istiyorum;

Su altı benim dünya ile koptuğum tek yer. Su'yun altın'da dünyanın tüm yüklediklerini unutuyorum. Her dalış'da kendimi tazeliyorum.Başka bir boyuta geçtiğimi hissediyorum. İstisnasız dalıştan sonra suyun üstüne çıktığım'da sorarım teknedeki arkadaşlara, ne kadar oldu? zannederin ki beş dakika diyecekler..Kırk-elli dakika derler inanamam ! Böylesi kuşatıcı yer'dir denizin altı, zamanın hüküm sürmediği yer...

Öyle de bu aktivite çok ciddi bilgi birikimi, kaliteli donanım ve tecrübeli, soğukkanlı arkadaş grubuyla yapılabilecek bir spor. Hem çok keyifli hem çok kolay. Tüm dalış kurallarının önemsenerek işletilmesi gerekir. Bir kere badi'siz(arkadaş) dalınmaz, en az iki kişi dalmalı. Hocalarınızın size öğrettiği kuralları soğukkanlılıkla aşağıda uygulamalısınız, gruptan kopmamalı, işaret dilini kullanmalı, nefes disiplini becerbilmelisiniz ve daha bir çok teknik kuralı bilip uygulaya bilmelisiniz..Bunlar sizi korkutmasın trafik kurallarından kolay arkadaşlar..:))

Ben dalmaya bize gönüllü hocalık yapan Caddebostan Balık Adam Kulübü'nde yetişmiş deniz sevdalısı İlhan Ertaş dostumun teşviki ve karşılıksız desteğiyle başladım. Deniz bizden biz denizden razı beş altı kişilik arkadaş grubuyla bu güzellikleri yaklaşık 4-5 yıl yaşadık. ( ilhan, Ali, Halil, Hayrettin, mehmet ve ben Ali) ve bu gruba zaman zaman dahil olan bir çok güzel arkadaşımız oldu.İsmini sayamadığım o arkadaşlarımıda sevgiyle, özlemle selamlıyorum.

Harika paylaşımlar olur denizde, kimse kimsenin mesleğiyle, kariyeriyle ilgilenmez. Her insan bir işe yarar, herkes bir iş görür ve kollektif bir faliyetin içinde bulur kendini. Kimseye özel hizmet verilmez insanlar kendi işini yapar ve ortak işlere katılır.

Dalışa bir kaç gün önceden karar verilir, tekne ayarlanır.Tekneyi genellikle ben ayarlarım. Akşam'dan İlhan'la Halil Finike de kompresörle tüpleri doldurur, sabah beşde börekleri fırından alır ve Demre'ye doğru yola çıkarlar. Demre Çayağzı'nda malzemeler tekneye taşınır. Ahmet'lerin katkılarıyla Hayrettin'in teknesiyle deniz uyurken Kekova'ya doğru açılırız.(mavi gök, lacivert deniz bu yer KEKOVA dır)Çoğu kez ada arkasında dalınacak nokta seçilir. Aç karnına kahvaltı yapmadan dalarız ki içimiz dışımıza çıkmasın.Özellikle dalmadan önce zeytin yenmez mide hareketlenmesin diye.:)

Her seferinde sanki yeni dalıyormuşcasına heyecanla, keyifle ve tatlı bir sukunetle kontrol edilir malzemeler. Birbirimize yardım ederek giyeriz elbiselerimizi. Kuşanırız diğer malzelerimizi.. Sohbet o kadar tatlıdır ki... Katılmanız lazım bu muhabbete ki bilesiniz tadını.:)

Hazırlandınktan sonra atlarız sırayla suya. Bir süre su üstünde dalışla ilgili kısa brifing ve teknede bitiremediğimiz sohbetin devamı.. Vucut'lar suya su vucuda uyum sağladımı ineriz yavaş yavaş suyun altına. Artık suyun dünyasın'dayız. İşte bu kısmı anlatmam :), yaşamak isteyen denesin lütfen! harika bir diyar, enfes bir heyecan, tatlı mı tatlı bir yorgunluk ve daha bir çok şey..Planladığımız gibi süre biter, dikkatle ve kurallara uygun tekrar suyun yüzüne çıkarız...

Tekne'de bizi bekleyen gülen yüzlü arkadaşlarımıza ağırlıklarımızı, teçhizatımızı veririz..Sudan çıkmak istemez bedenlerimiz bir süre su altında anlatamadıklarımızı yada anlatmak istediklerimizi anlatırız suyla oynayarak, azıcık şımarık azıcık kendini beğenmiş halimizle güle oynaya.:)) Kısa'cık zamanda herkesin su altı hikayesi olmuştur artık, onlar çıkar su yüzüne.:)...

Sonra deniz hala uyumakta, tekne minik minik sallanmakta... Hazırlanmıştır çay ve kuş süt'lü kahvaltı. Deniz altı deniz üstü hikayeleriyle bezenmiş delikanlı, dedikodu'suz caanımmm sohbetler, doyulur mu ? tadına...

Bu hikaye böyyle uzaar gider.. Defalarca ...Onlar'ca anı, onlar'ca hoşluk..Hepsinin tadı bir birine denk, hepside saygıyla sevgiyle minnetle anılacak yaşanmışlıklar..İyi yapmışız ertelemden, bahaneler üretmeden zaman aralığından bunları çıkartmışız, hayatımıza katmışız..

Beş yıla yakındır ki dünya sarmalına düştük , özledik ve yapamıyoruz. ilk fırsatta haydi arkadaşlar! bi'daha diyerek..

sevgiyle selamlıyorum siz okuyanlarımı, dostlarımı ve güzel, büyülü paylaşımın ortaklarını...

Muhabbetle...