Mavi Gözlü Dev

O, mavi gözlü bir devdi,

Yalnızca ülkesini ve milletini sevdi!

Yine bir kasım sabahı, yine Anıttepe’den yaman esiyor rüzgâr… Tam 81 yıldır Ata’m, tam 81 yıldır dinmeyen, o büyük aşkı körüklüyor bu rüzgâr.

Hani diyordun ya “Tasalanma çocuk, herkes ölür ama kimi ölüler toprağa kimi ölüler kalbe gömülür.” diye sen, 80 milyonun göğsünde atıyorsun bugün Ata’m.

Fikirlerin yaşatıyor seni. Devrimlerin yüceltiyor. Varlığın anlamlandırıyor topraklarımızı. Sadece topraklarımızı mı? Adın, sınırlarımızı aştı Ata’m.

Bugün 35 ülkede heykelin, 120 caddede ve 35 meydanda ismin ve adına açılan yüzlerce park varsa bu dünyada, bu da senin eserin!

Bize sadece bu topraklar değil,  seni anlamak ve fikirlerini yaşatmak miras Ata’m.

Dalgalanan al bayrağımız ve onun altındaki inanç, azim ve kararlılık miras.

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” derken; dünyanın ender yetiştirdiği eşsiz bir komutan ve dahi bir yönetici olarak yeryüzünde yaktığın bağımsızlık ve eşitlik meşalesi miras...  

Bugün bir kadın olarak başım dik, alnım açık, bilimin ve sanatın ışığında yürüyebiliyorsam kadınlara verdiğin hak ve özgürlükler miras…

Bil ki, Türk Milletinin her bir ferdi ilke ve inkılaplarının gönüllü ve azimli birer koruyucusudur. Vatan, millet ve bayrak aşkı Anıttepe’den dalga dalga yayılırken topraklarımıza “Mustafa Kemal bir temeldir. Bir yöndür. Yapılmış, her şeyi bitmiş bir bina değildir. Onu ancak devam ettirerek, sürdürerek sevebiliriz. Kendisine yeni şeyler, yeni değerler ekleyerek sevebiliriz. Yalnız yüreğimizle değil, aklımızla da sevelim. Mustafa Kemal, en büyük zaferini o zaman kazanmış olacak.” diyen Cemal Süreya’ya kulak verelim.

Yüreğimiz kadar aklımızla da sevelim seni Ata’m!

Savaş meydanlarında bile okuyan bir komutanın torunları olarak bilimin, sanatın, felsefenin tohumlarını serptiğin yurdumuzda, çağdaş bir ülke yeşertmek için çabalayalım. Senin kazandığın zaferlere ancak yenilerini bu yolla ekleyebileceğimizi bilelim. Fikirlerini yeni fikirlerle, buluşlarla parlatalım, eserlerine yenilerini ekleyerek taçlandıralım, topraklarımızı yeşerterek, eğitimin meşalesini körükleyerek yürüyelim kurduğun cumhuriyet yurdunda.

Sadece kuru sözlerimizle değil, yaptıklarımızla yaşatalım seni Ata’m. Yüreğinin sesi, bakışlarının mavisi işte o zaman keskinleşir, saçlarının sarısı o zaman tarlalarda başak başak boy verir. Anıttepe işte o zaman daha çok şenlenir.

Haydi gençler, iş en çok size düşer. En çok size güvendi Ata’mız. Size emanet ettiği vatanı bilimin, fennin, kültürün, sanatın, edebiyatın, sporun kısacası her alanın bayrağını dalgalandırın ay yıldızımızın yanında. Yeni zaferler ekleyin Ata’mızın zaferlerine, haydi!

Türk Milletinin Şanlı Evladı,

Sen, ebedi istirahatgâhında rahat uyu. “En büyük eserim” dediğin Türkiye Cumhuriyeti bizlere emanettir.

Ebediyete intikalinin 81. yılında; saygı, minnet, rahmet, özlem ve dua ile…