MAVİ GÖZLÜ DEV

Merhaba sevgili miliyet blog okuyucularım bugün sizlere bir edebiyat dehası olan  hepimizin hayatına mutlaka birşeyler kattığına inandığım birinden bahsetmek istiyorum.  Nazım Hikmet'in doğum günü tam 119 yaşında ve hala ölmemiş gibi işte bazı insanlar hayata insanlığa öyle izler bırakıyor ki aradan kaç yıl geçerse geçsin kitaplarını sözlerini unutmak mümkün olmuyor.Benim edebiyatta sevdiğim kalemine realistliğine duruşuna hayran olduğum yazarlardan sadece bir tanesi .Bunun nedeni Nazım Hikmet gibi ,Sebahattin Ali gibi ,Aziz Nesin gibi yazarların çoğu yaşadıkları dönemlerde fikirlerine düşüncelerine herzaman kilit vurulmuş yazarlardı .Kimi sürgün edilmişti kimileri ozamanlar sanatta önemli yer işgal eden dergilerden zorla uzaklaştılırmışlardı ya da farklı isimlerle yazılarını yumuşatarak yazmak zorunda kalmışlardı. İşte sevgili nazım hikmet bunlardan biriydi.Her seferinde farklı farklı yaşadı aşkı , vatan hainide ilan edildi ama yaşamdan ,bildiği doğrulardan asla vazgeçmedi.Yazdıkları yüzünden hapishaneye de girdi fakat günümüzde edebiyat derslerinde artık konu olarak anlatılıyor.O meşhul Ayşe Celile hanımın mavi gözlü biricik evladıydı.Oğlunun açlık grevlerine kaç kere şahit olmuştu kaç kere oğlu için göz yaşı dökmüştü.Oğlu için biricik aşkı Yahya Kemal Bayatlı'dan vazgeçmişti.Oğlunun memurluğu bırakmasında en büyük etkiye sahipti ayşe celile hanım aile boyu sanatla ilgileniyorlardı.

ilk 1924 yılında Aydınlık dergisinde yazmaya başlamıştı büyük bir heyecanla ama bu heyecanı fazla sürmedi malesef yazdıklarından dolayı cezası istenince Sovyetler birliğiine gitmek zorunda kaldı.

1928 de af kanundan yararlanıp ülkesine döndüğünde direk tutuklama kararı ile karşılaştı. 

1938 yılında kurtuluş mücadelesi yazarlarından birine hakaret gerekçesiyle 28 yıl hapsi istenmişti işte burada yazdı Mustafa Kemal Atatürk'e mektubunu.Atatürk hasta yatağında olduğu için asla okuyamamıştı o mektubu.Tam 13 sene Ankara, İstanbul. Çankırı gibi cezaevlerine sürürdü.Demokrat partinin başa gelmesiyle Nazım hikmeti seven aydınlar bunların başındaki en önemli isim halide edip adıvardır dışarıda açlık grevine başlamışlardır.

1950 yılında özgürlüğüne kavuşmuştur.Bu seferde hasta olmasına rağmen askerliğe çağrılınca oğlunu ve eşini bırakıp moskovaya kaçtı.ve 1951 yılında vatan haini ilan edilip vatandaşlıktan çıkarıldı.Moskovada kahramanar mezarlığına gömüldüğünde anlaşılmıştı kıymeti edebiyata değeri.Nazım hikmet gibi bir değer için bunlar sadece hayatına başlangıç sayılır. Bizler de böyle yazarların hayatını yaşadığı zorlukları okudukça anladık değerlerini yazdıkları her satırın nasıl bir mücevher olduğunu. Sanatla ve aşkla kalın. Keyifli okumalar.