Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '07

 
Kategori
Kitap
 

Mavi Saçlı Kız

Mavi Saçlı Kız
 

14 yaşındaydı. Düşünde bir Amerikası, ailesinden mi bilinmez bir ünlü olma isteği vardı. Hayalleri, umutları vardı. Bir günlüğü vardı ileride kitap olacağını tahmin ederek yazmıştı bazı satırları.Aşkları,acıları,kıskanlıkları,kavgalrı anlatıyordu, her şeyi yazıyordu günlüğüne.

Sonra dünya tersine döndü sanki.Burçak'ın sırt ağrıları başladı.Bizim doktorlarımız yorgunluktan dedi.Ağrı arttı başka doktorlarımız kemik hastalığına yakalandığını söyledi.Doktorlardan başka kime inanılırdı ki bu durumda!BU hastalık üzerine tedavi görmeye başladı.Hastahanede yattı,evi hastahaneden daha iyi bakardı ona hiç değilse hijyenikti. Peki önlem alınmasına rağmen niye ağrıları artıyordu.Ne yazıkki lösemi olduğu anlaşıldı.14 yaşındaydı.En güzel çağında,aşklarının olacağı, gençlik dönemindeydi.En güzel aşkların yaşanacağı,en güzel hayallerin kurulacağı yaştaydı.

Ailesi lösemi olduğunu öğrendiğinde perişan oldular haliyle.Hastalığını Burçak'a söylediklerindeyse Burçak inanamamıştı haline.Ama ne vardı biliyor musun ümit!Evet evet hep bir ümit vardı içinde.Hiçbir zaman bırakmadı o iplerini hayatın. Ailesi, arkadaşları,aşklarıysa hep destek oldu.Tedavilere başladı,savaş açtı o da hastalığına ümidiyle,sevgisiyle.Ama kötüye gidiyordu işte belki de en çok yaşamalı dediğimiz insan.En çok istediğisaçlarının dökülmemesiydi ama dökülmeye başlamıştı. Biliyor musun hiçbir zaman tam dökülmedi dökülen saclarıyla peruk yaptı.Doktorlar son günlerini yaşıyor dediler,2 ay verdiler yıldız olması için.Son günlerini istediği gibi yaşamalıydı.Ailesi iyileştin dedi bunun için armağan olarak Amerika'ya gideceklerini söyledi.Burçak Amerika'da hayat buldu sanki,aşık da oldu. 2 ay olan ömrünü 2 yıl uzattı sevgisiyle.Herkes şaşırdı Burçak iyileşti sandı ama o kadar dinç o kadar neşeliydiki.

Bu arada Burçak tedavisini Almanya'da sürdürüyordu.Herkes yardım için seferber olmuştu.

Ailesi sabahları hep umut ve güç verdi Burçak'a.Hep güldü yüzleri ona.Geceleri dayanılmaz oldu acıları, dinmedi gözyaşları. Babasının yazdığı şu satırlar anlatır durumu bence:

''Sabahları
Hasta uyanmanı istiyorum
Hastaysan eğer
Yaşıyorsun demektir. ''(arka kapak)

Son iki yılını deli dolu yaşadı Burçak, dilediği gibi.Ama bir melek olarak aramızdan ayrılıp yıldızların arasına karışınca daha yaşamadığı çok şey vardı hayatta.

16. yaş gününe 4 gün kala kapattı gözlerini bu hayata,melek oldu uçtu geceleri beliren yıldız oldu...

Burçak Çerezcioğlu, mavi saçlı kız, ben tanışamadım seninle yaydığın o hayat ışığını alamadım ama hasta halinle bile yazmayı bırakmadığın bu günlüğü okuyunca seni tanıdım. Ve hayata bir daha bağlandım.Ne vardı günlüğünde biliyor musun en ümitsiz halinde bile bir ümit.Bu hastalık seni isterken senin hayatı istemen, ona sımsıkı tutunman.Fazladan bir nefes almak için verdiğin mücadele.Sen seni tanıyan herkese örneksin Burçak.Keşke aramızda olsaydın,demekki daha çok meleğe ihtiyaç vardı..

 
Toplam blog
: 14
: 3770
Kayıt tarihi
: 01.11.06
 
 

Merhaba! Gülmeyi öğrendim hayata, çünkü hayattayım, yaşıyorum ve sevdiklerimle! Bundan daha değerli ..