Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '07

 
Kategori
Kitap
 

Mavi Sürgün - Halikarnas Balıkçısı

Mavi Sürgün - Halikarnas Balıkçısı
 

Resim alıntıdır.


Biri bana en çok beğendiğin ya da en çok etkisinde kaldığın kitaplardan on tanesini söyle dese, bu kitap kesinlikle ilk sıralarda olurdu. Okuyalı yıllar geçmesine rağmen, her zaman aklımda ve okumak isteyenlere önerdiğim bir kitap olmuştur. Aslında burada tanıtmak için biraz geç kaldım, farkındayım.

Deneme türünde olmasına rağmen anı, otobiyografi, gezi ve siyasi kitap tadını da bulabileceğiniz bir eser. Ayrıca 1993 yılında Erden Kıral tarafından sinemaya uyarlanmış ve en iyi film dalında Altın Portakal ödülünü kazanmış.

Okumadıysanız mutlaka okuyun, derim.

Özel yaşantısındaki olumsuz olaylar  ve çalkantılı dönemlerinden dolayı, gerçek değerini bulamamış, yeterince okunmamış ve gençlğin tanımadığı bir yazar olarak görüyorum onu. Bilgi birikimi, eğitimi, kültürü, dünya görüşü, sanatı ve Türk Dili'ne hakimiyeti bir yana Bodrum'u Bodrum yapan bir değerdir. Bir bakıma o yıllarda arabayla gidilecek yolu bile bulunmaya Bodrum, bugünki vazgeçilmez şöhretini ve güzelliğini Cevat Şakir Kabaağaçlı'ya nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı'na borçludur. Türk Edebiyatına "Deniz" kavramı onunla girmiş, adı Akdeniz ve Ege ile özdeşleşmiştir.

Yazarın birçok kitabını severek okudum. En çok beğendiğim ise Mavi Sürgün oldu. Anadolu Tanrılarını ve Efsanelerini, Mavi yolculukla birlikte eşsiz güzellikteki koyları ve sahilleri onun kitaplarında sıkça buluruz.

Ayrıca Mina Urgan, Ayşe Kulin ve Sunay Akın'ın kitaplarında da bolca okuruz onun yaşamını...

Arka Kapak Notu:

Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün için demişti ki: 'Karakolda ona, İstiklal Mahkemesi'ne gideceksin denir. Niçin İstiklal Mahkemesi'ne gittiğini bilmez. İki jandarma ile, kelepçeli olarak İstiklal Mahkemesi'ne sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının idam olacağı anlaşılır.

Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş, idamı bekler. Sürgün edileceksin, denilir. Sürgün yeri Bodrum, bir muammadır, bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu Mavi Sürgün yazısı, bu işin nasıl olduğunu anlatacaktır.'

Yaşam Öyküsü:

Cevat Şakir 1886 yılında Girit'te doğmuş, babası ve dedesi tarafından kökleri Osmanlı Sarayı'na uzanıyor. Babası büyükelçi olduğu için çocukluğunun bir bölümü Atina'da geçiyor. İlk eğitimini İstanbul'da Robert Kolejinde almış ve daha sonra İngiltere'ye giderek Oxford Üniversitesinde "Yeni Çağlar tarihi" okumuş.

Ülkesine döndükten sonra çeşitli dergilerde yazı yazıyor ve çeviriler yapıyor. 1925 yılında bir dergide yayınlanan yazısından dolayı İstiklal Mahkemelerinde yargılanıyor ve tutuklanarak Bodrum'a sürgüne gönderiliyor. O yılların Bodrum'una eşeklerle yolculuk yapmak bile lüks, yaya olarak patika yollardan dağları aşarak varıyorlar Bodrum'a. Ankara'dan mahkum olarak trenle başlayan bu yolculuk, tam bir buçuk ay sonra bitiyor Bodrum'a ulaşınca.

Denize girmesi bile yasak. Bodrum Kalesi'nden izliyor hem karayı, hem de denizi. Oradaki sürgün hayatının keyfe dönüştüğü farkedilince, onu 3 yıl sonra tekrar İstanbul'a getiriyorlar. Hapis cezasını çektikten sonra Bodrum'da yaşamaya başlıyor ve kitaplarını yazmaya Cevat Şakir. "Halikarnas Balıkçısı'dır o artık. Bodrum onun uğraşları sonucu değişmiştir. Avrupa'nın çeşitli yerlerinden getirttiği çiçek tohumları ve ağaç fidanları ile Bodrum botanik parkına dönüştürüyor. Kitaplarında Bodrum evlerinden, mimarisinden, gelenek ve göreneklerinden tutun da yemek tarifleri, günlük yaşamda sıkça başvurulan pratik bilgiler de bulabilirsiniz. Yaşadığı yerle özdeşleşen ve anılan ender kişilerden biridir ve genel kültür yarışmalarının vazgeçilmez sorusu olarak çıkar karşımıza... Onu Cevat Şakir Kabaağaçlı diye sorsanız çoğu bilmez, ama Halikarnas Balıkçısı dediğinizde epeyce kişi tanır, mutlaka adını bir yerlerden duymuştur.

1947 yılından ölümüne kadar İzmir'de yaşayan yazar, 13 Ekim 1973'te öldü ve vasiyeti üzerine Bodrum'da bir tepede toprağına kavuşur.

Ruhu şad olsun!

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..