- Kategori
- Aile
Mavi tüy
Ve o öpücüğü de unutur giderdim çoktan
Olmasaydı eğer o bulut orada
Hala hatırlıyorum onu ve hep kalacak aklımda
Bembeyazdı ve yükseklerden geldi.
Erik ağaçları hala çiçek açar belki
Ama sadece birkaç dakika açtı o bulut
Ve tekrar baktığımda yukarı:
Karışmıştı rüzgara.
Berthol Brecht
Şiirle karşılarlardı birbirlerini her sabah, şiirle çağırırlardı, şiirle kapatırlardı günü.
“Bizim saatimizle” diye başlarlardı yazılarına..
Taşlardan sürülemeyen, ekilemeyen bir tarla edinip, taşları birlikte temizleyip, ceviz, kiraz, elma ağaçları dikeceklerdi; aynı tarlaya kerpiçten çivit badanalı bir ev kuracaklardı.
Mavi Tüy'ün elleri soğuk, şarabi eşkiyanın ayakları çok komikti…
Deniz koyalım dediler adını, sonraları yiğit eklendi, “Deniz” den yiğidi var mı hiç anlamadı şarabi..
Şimdilerde bi taraf biyolojik baba, hafta sonu babası.. 3 yaşına yakın deniz; adın ne dendiğinde, yiğit der, yiğit yiğit.., diye ekler.
Can Yücel'ci; mavi tüy: “ben en çok babamı sevmiştimci”lerden der "yiğitdeniz".. için
“hiç kimse farkına varamamıştır
İçin için ağlayan her çocuğun
Dudaklarının dışa doğru usulca
Bir deniz dalgası gibi kıvrıldığının..”
................
Mürdüm eriği yine çiçek açar mı?...