Mayın direniyor!

Mayın yeraltındaki yerini korumak için direniyor.

Bu direncini de üzerinden askerler geçmekteyken patlayarak gösteriyor.

Beni sökemezsiniz; beni yok edemezsiniz, diyor hal diliyle.

Mayın da ancak böyle konuşur; patlayarak..

Yeraltından yer üstünü idare eden "Mayın" iktidarının elden gitmesini istemiyor.

Etrafını kuşatarak kendine mahkum ettiği ülkenin yakasını bırakmak istemiyor.

Sökülüp tarihin çöplüğüne atılmaktan korkuyor. Barışın kendisini işe yaramaz hale getirmesinden çekiniyor.

Mayın direniyor!

Savaşla yaşayan, kanla beslenen, korkuyla egemenlik kuran Mayın, barış'ın adına bile tahammül edemiyor.

Dün altı askerin ayak altında patladı; yarın kim bilir nerde patlayacak!

Patlayacak ve varlığını sürdürecek..

Mayın direnecek!

Kalleşçe vuracak!

Sinsice gizlenecek!

Zalimce öldürecek!

Mayın direnmeye devam edecek..

Oysa, mayınlar dikildikleri topraklarda yeşermezler..

Mayınlar "ebter" dirler; üremezler..

Orada, toprağın altında öldürmek için beklerler..

Çürümezler; çürütürler..

Yerin altını temizleyemeyen insan, yerin üzerinde mutlu olamaz..

Toprağının altında mayın saklayan toplum, üstünde barışı yaşatamaz..

Mayın yaşamak istiyor; öldürmek için..

Biz "mayın"dan kurtulmak istiyoruz; yaşamak için..

O mayınları oralara gömecek becerimiz varken; sökmek için yoksa yazıklar olsun bize..

Kendi mayınını kendi sökemeyen ülke mi kendi uçağını kendi yapacak?

Kendi kendini idare edecek..

Bu ülkenin anlı şanlı idarecileri, hakimleri, efendileri!

Eğer, kendi elceğizinizle döşediğiniz mayınları çıkarmaktan acizseniz;

Aynalara bakMayın, kasım kasım kasılMayın, kurum kurum kurumlanMayın..

Hele de karşımızı hiç mi hiç çıkMayın!..

"Sınırlarımız" çok bozuk..

Bir saygısızlık sudür etmesin zat-ı devletlerinize..

Patlamaya hazır "mayın" gibiyiz..

Üzerimize basMayın!