Mayınlar döşeniyor…

Mayınlar Döşeniyor…

Günlerdir Tv. Ekranından mayın temizleme ile ilgili kanunun meclisteki seyrini izliyoruz. Şaşırmamak, kötü düşünmemek elde değil. Elbette ülkemizin refahını istiyoruz. Huzurunu istiyoruz. Ancak ortaya atılan iddialar, sert açıklamalar, kafa karıştırıyor. İster istemez insanı şeytanın avukatlığına soyunduruyor.

Bir hükümet ülke içinde yapacağı her iş için kanun mu çıkarmalıdır? Veya hangi işler için kanun gerekir? Ülkesinde mayın temizliği yapan başka ülkeler de kanun mu çıkardılar?

Hükümet bir hizmet yapacaksa, ilgili bakanlığı harekete geçer. Kurallara uygun yöntem ne ise uygular, işi yaptırır. Mayınları temizleme kararı çok önceden alınmış bir durumda ise, kim temizleyecekse temizletirsiniz, biter. Söz konusu olay sonunda ülke, kullanılamayan bir kısım toprağını yeniden kullanabilecek duruma gelecektir ki, buna kimsenin itirazı olamaz.

Ancak hükümet böylesi bir faydalı gibi görünen bir durumda kanun çıkarmaya uğraşıyorsa o zaman durup düşünmek gerekir. Neden kanun? Acaba bu işin sonunda bir zarar olması muhtemelde hükümet sorumluluğu bütün parlementonun üzerine mi yıkmak istiyor?

Sayın başbakanın gurup toplantısında kendi parti üyelerini bile sert dille uyardığını gazetelerden okuyoruz. Neden? Bu konuda bizim bilmediğimiz, muhalefet üyelerini çileden çıkaracak ayrıntılar mı var acaba? Eğer bu konu hükümetin sorumluluğunu aşacak bir konu ise neden muhalefetin önerileri dikkate alınmıyor? Mayın temizlemiyoruz , tam tersi mayın döşüyoruz.

*********

Bir süredir toplumsal olayların tırmandığını görüyoruz. Ankarada çatışma. İstanbulda çatışma, bu gün medyaya düşen haberler. İşsizlik, geçim sıkıntısı giderek cinayet ve intaharların artmasına neden oluyor. Çoğumuzun ruh sağlığı bozuldu. Adı konmamış bir toplumsal travmanın içinden geçiyoruz. Bu aşamada en çok ihtiyaç duyacağımız şey olan hükümetin sakinleştirici yapıcı tutmu yerine sayın başbakan da bize uymuş önüne gelene çatıyor.

Bir ailede fertlerden biri bir yanlış yapmış ve aile zarar görmüşse çözüm bellidir. Birey özür diler, sarılınır. El birliği ile o olumsuz durum tamire çalışılır. Biz böyle öğrendik.

Uzun bir süredir dünyada bir ekonomik kriz var. Bu krizin sebebi ekonomiyi iyi yönetemeyen hükümetlerdir. Bizim hükümetimiz de bir çok başkaları gibi iyi bir yönetim sergileyemedi ki, kriz bizi bu kadar derinden etkiledi. “Teğet geçti, sürtündü geçti” gibi savunma ve hatayı kabul etmeme krizden olağandan fazla etkilenmemize neden olacaktır.

Sıralayabileceğimiz daha bir çok konu var. Ancak bilinmesi şart olan şey, biz habire mayın döşüyoruz. Bu mayınlar patladığında hepimize çok büyük zararlar verecek.

Çarşamba, Haziran 03, 2009