Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '07

 
Kategori
Kültürler
 

Mazideki şekerler

Mazideki şekerler
 

Bayramı yaklaştıkça hep aklıma, çocukluğumda yediğim "o" şekerin tadı gelirdi. "Ama adı neydi?, " bir türlü hatırlamazdım.Bu bayram arifesinde, yine hatırlayamadım tabi. Ama içime dert oldu. Üşenmedim araştırmaya giriştim. Buldum…Tadı damağımda kalan şeker, "Kaynana şekeri" idi.

Sinop’ ta namı "Acar Şekerci"nin, cadde üzerinde küçücük bir dükkanları vardı. Büyük cam kavonozlar içinde çeşit çeşit şeker satarlardı. Şekercinin oğlu sınıf arkadaşımız olunca arada dükkanlarına uğramadan olmazdı !!! Her alış verişte sarı kapaklı kavonozun içinden bir tane kaynana şekerini mutlaka ağzıma atardım.

Araştırırken, kaynana şekerine ait bir fotoğraf bulamadım. Ama, baktım ki benim gibi mazideki şekerlere takılan çok, -yorumlarına dokunmadan- derledim, toparladım.

Kimbilir? belki sizin mazinizde kalan bir şekeri de andık böylece…

Akide Şekerleri: Gerçi hala var akide şekerleri ama çocukluğumdaki tatları yok sanki.. şeker, çikolata çeşidinin sınırlı olduğu o yıllarda en sevdiğimiz tatlardandı. önce şekerini tamamen eritir fıstığını yada fındığını en son yerdim.

Çubuk Şeker: Naylon bir ambalajın içinde genelde iki renkli dönen çizgileri olurdu hemen yemeyince sıcaktan naylona yapışırdı yok mu hatırlayan?

Düdük Şeker: Şekerin kendi düdükte..tabi eridikçe ötmemeye başlıyodu düdük kısmı yalandığı için... tadı da pek güzel diildi ama... ilginçti işte.

Ekşi Şeker: Ekşi şeker vardı. ağzında tut tutabilirsen. gözlerin şekerin ekşisinden yaşarmaya başlar ama yine de ağzından çıkarmazdın bitene kadar...

Emzik Şekeri: Emzik şeklinde ve bir kaç renk olurdu. o zamanlar ben ilk okuldaydım. Alır emerdik. belki şimdi baksam tadına iğrenç gelir ama o zamanlar bayıla bayıla yerdik.

Horoz Şeker: Şekli bozulmasın diye 10 dakika seyredip sonra da yediğimiz horoz şeklindeki renkli şekerler. O zamanlar sokaklarda açık olarak satılırdı ve her şey bulunurdu. Yedikten sonra da yediğini kimseden saklayamazdınız. Çünkü tüm ağzınız boyanırdı.

Kent Şekerleri: Bir bakkal Osman Amcamız vardı. Allah rahmet eylesin. Kent şekerleri satardı. Tanesi 25 kuruştu. 1 liraya dört tane alırdım. Ağır ağır, bitmesini hiç istemeden yerdim onları. Paketi açınca içinden karınca çıkardı yaaa. Karıncaları incitmeden yere bırakır veya üfler sonrada şekeri lüpletirdim. Karıncalı şeker. Ağzım sulandı bak şimdi.

Kaynana Şekeri: - Hatirliyor musunuz hani su kahverengi, dikdortgen ve akideye benzer sekerleri? ilkokul harcligimin yarisi leblebi tozuna gittiyse yarisi da kaynana sekerine gitmistir.

Çok lezzetliydi kaynana şekerleri. Geçenlerde bir arkadaş uzattı bana. Ne zamandır görmemiştim. sevinçle ağzıma attım. tam bir hayal kırıklığına uğradım. eski tadı kalmamış. Kaynana şekerleri bile bozulmuş be kardeşim!

Geçenlerde mısır çarşısını dolaşırken denk geldi yeğenlerime aldım, sirkeci tren istasyonuna doğru yürümeye başladım bir tanede ağzıma attım bu şekerden ve hemen etkisini gösterdi, allahım ne kadar uzun zaman olmuş yemeyeli hatıralar gözümün önüne geldi, eski evimiz gecekondu evimiz orda hissettim kendimi bir an ve mahallem güzel mahallem çocukluğumun geçtiği güzel mahalle ve şeker ağzımda eridi gitti hemen bi tane daha salladım ağzıma yine beynim bir tuhaf oldu ve film şeridi dönmeye başladı ve ben yine mazi yolculuğuna devam ettim...

Kızamık Şekeri: Hatırlayan var mı bilmem kırmızılı bordolu bu şekeri... Çocukken ben bu şekerin sadece kızamık olan çocuklar tarafından yenebileceğini, kızamık olmayanlar da yerse kızamık olacaklarını sanırdım. ben kızamık olduğumda da bu şekeri yedirmemişlerdi. en sonunda dayanamayıp kızamık olma korkusunu da göze alarak bu şekeri yemiştim. tadını da hiç beğenmemiştim ve çok üzülmüştüm "şimdi ben bunun için mi kızamık olacağım değer miydi?" diye...

Koska Şekerleri: İlkokul yılları, 1978-79, koska şekerlerine bayılırdım, renkli renkli, minik şeffaf kapaklı kutularda satılırdı. limonlusundan portakallısına kadar bir çok çeşiti olurdu. bazen tek tek emerek yerdim, hemen bitmesin diye, bazen 4-5 li şekilde avucuma bissürü döker hızlı hızlı yerdim. evde kutularını biriktirirdim.

Macun Şekeri: Okulun önünde, tablasıyla her tenefüste bulunurdu. yuvarlak tabladaki bölmelerin içinde rengarenk macun nefis olurdu. tahta çubuklara, geniş uçlu tornavidayla dolandırılırdı renk renk. çok kalabalık olurdu, tenefüs bitmeden alabilmek için itişirdik.

Patlayan Şeker: Bu şeker ağıza atınca patır patır patlardı..şeker dediğime bakmayın... şeker kırıntısı gibi birşeydi..

Solucan Şekerler: Solucan şeklinde şekerler vardı rengarenk, görüntüsü özellikle yerken biçok arkadaşımın midesini kaldırmama yardım ederdi. :) şimdi de var daha hijnenik olup pakette satılanları ama o zamanlar bakkaldan kocaman kavanozundan seçip almak daha zevkliydi...

Uzayan Şeker: Yassı, kahverengi renkte bir şeker vardı. Emerken uzardı..neydi o şekerin ismi yaa hatırlayan var mı? Ben çok severdim onu. karamel vardı sanki içinde?

Tiktak Şekerleri : Küçük saydam kutuların içinde oludu, hap gibiydiler minik minik. kutunun kapak açma düzeneği o yıllar için hayli iddialıydı.

BAYRAMINIZ DA, TOPRAĞINIZ DA ŞEKER OLSUN!

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..