MB 'Editörden Öneriler Odası' açıldı:))

 

Bu,' TIK-HIK-MIK-HİT..cart curt...' modası çıkalı, yazma şevkim artıverdi nedense...

 

TIK konusunda, işin 'üçkağıdını bilenlerden', saat ücretini ödeyip özel dersler aldım.

 

'Ben TIK  için yazmam kaarrdeeşşşiim !..' ...' Ben, sizin bildiğiniz kızlardan/ delikanlılardan  değilim...TIK'la işim olmaz !..' diyenlerin de olgun pinokyolar olduğunu öğrendim...:)) 

 

Hatta yalan makinasını bağlasan bunlara ; dayanamaz; kısa sürede tüm ampulleri patlar.

 

' Madem okunmak istemiyorsun ne işin var burrrdaa kaarrddeeşşşiim ?..

 

Madem yüzme bilmiyordun niçin çıktın kavağa ?..'diye sorarlar adama.:))

 

Devir, reklam devri...Malını pazarlayamayan yolda kalıyor...Dişlerin çürümesini önlediği söylenerek yıllardır milyonlarca ton diş macunu yedirdiler bizlere; meğer hepsi fasso-fissoymuş...Reklamını iyi yapan malı götürdü...Yapamayanlar  nal topladı !..

Bakın, ünlü Deprem Dede öldü !..Koskoca koramiral istifa etti...Toktamış Hoca  rahmetlik oldu...

 

Kim konuştu?..

 

Heç !..

 

Gazete köşelerinde bir küçük haber...Gitti cancağızlarım...Medyanın önde gelen ismi,  gazeteci, merhum Birant halen konuşuluyor...Ne güzel !..

....

 

Hangi yazıların reyting aldığını bilmeyen saflar var mı acep ?..İşte bakın,' Yazım Kurallarıyla' ilgili, onlarca  adet blog yazmışım...

 

Okuma oranı: yüz'lerde!!..Bu adalet mi?..Nerede devlet ?..Nerede millet ?..Hani, ' Türk Diline kimesne bakmaz idi ...'  diyenler nirdeeee ?.

 

.

Hani bundan kelli, 'Divanda,dergahta,bargahta Türkçeden başka dil  kullananaın başını vururum !..' diyen Mehmet Beyimiz nirdeee ?..

 

..............

 

Bana yazacak mekan mı yok ?..

 

Bugün ABD'ye gitsem arkamda kapı gibi, petrol kralı  NewYorker Sadri Kardeşim var !..Anında açar bir matbaa; hergün binlerce Newyork Times basarız alimallah...

....

Ayrıca...

 

Beni kimler istemedi ki ?..Tohturlar, Tıp Dergisine...meeendisler, İnşaat Dergisine; abukatlar, Hukuk Dergilerine gel hocam !..Yaz, bizi onurlandırıver...Dediler mi demediler mi (Doğru mu Semet ?..)  Açık çek de verdiler !..Ben, gitmemekte ısrar ettim !..

.....

 

Ben MB'yi sevdiğimden buradayım...Burayı köy belledim artıkın...Karşı tepelerden arsalar aldım...İzmir'de Milliyet Blog Ormanı yeşerdi, duyanınız var mı ?..Oraya ağaç diken İlyas Bayram bile artık terketti oraları, buraları..Yaa !..

 

Muzaffer Cellek Abimiz de büyük bir medya patronuyla kolkola geziyordu ..Gözümle gördüm..Yarından tezi yok;o da yazmazsa şaşmayın...

Vefakar, nöbetçi bloger Arif Öğütçü, tam tekmil techizatla MB bahçesinde sizlerle artık..

 

Tohtur civanım Hacı Murat Gardaşım da bir emrin olursa streskopumu alır gelirim valla !..diyor ..Sağolsun..

 

Radikal'deki yazılarımda  bile, okunma oranım tavan yaptığı halde, oraya fazla uğramıyorum...

 

Peki niye ?..

 

İşte eyle !..

....

 

İstesem, ' Editörden Öneriler Odasından'  hiç çıkmam...:))

 

Edebiyat-sanat-tiyatro -resim benim alanım...Editörüm de beni sever:))

 

Etliye-sütlüye karışmadan yazar-çizerim..Yevmiyemi alır,keyfime bakarım...

 

Fekat !..Heyhaat !..

 

Ben, aksiyon adamıyım...

 

Pasif yaşamlar beni kesmez..Hiperaktif; orta yaşta; üç evi-iki arabası; bir yazlığı; dört torunu  olan-maişeti yerinde bir beyim...

 

Ben, üniversite hocalığımda, lolallere gitmezdim; öğretmenliğimde de öyle öksüz-suskun duran;gri boyalı, Öğretmen Odalarını pek sevmezdim...

.....

 

Editörden Öneriler Bölgesini, okullardaki 'Örtmenler Odasına' benzetiyorum.:))

 

Ne enteresan  mekânlardır oraları...

 

Hababam Sınıfındaki tüm muallim tiplerini; hatta Kalem Şakir'leri, Mahmut Hoca'ları bile orada, bir arada bulabilirsiniz...

 

Bir kenarda ekmek arası köfte yerken yazılı kağıdı okuyan örtmenler...

 

Sigara yasağından dolayı, açık cam kenarına yarım oturup bir elinde ince belli, çay bardağı ile  pervazdan duman üfleyen,sevimli 'Bedenci Güdük Necmi'ler...

 

Veliyi ve öğrenciyi yanyana getirip bir taşla iki kuş vuran avcı pozunda fırça atan sınıf örtmenleri !..

 

Editörden Öneriler Bölgesi, uslu, öğretici, sakin, rölaks, sanatsal, kibar,güvenilir, yaramazlıklardan uzak; bol takdirnâmeli, netâmeli; ' ağır ol da molla desinler' ekolünde, kendi kabuğunda, masalarında çiçeklerle yaşayanların harika bir huzur mekanıdır.

 

Ölmeden önce yapılacak on şeyden birisidir orada olmak...

 

Her ademkızı/ oğlu bir kerecik olsun, orada konuşlanmalıdır...Bir gece de olsa ..Herşey dahil kalmalı...

 

Bendeniz de  çetele tuttum; MB'de henüz yeni yetme bir yazarken, Editörlerin Öneriler Odasında, tam beş kez şereflenmişim.

 

Çok şükür !..Allah bana o günleri de gösterdi; lâkin son üç yıldır, o  mübarek mekânın, bırak içine girmek, yanından bile geçemiyorum. 

 

Benim hiperaktif,haylaz mahalle arkadaşlarım da orada yer alamıyorlar...

 

Var mı gösterecek olan ?..-Ahanda şu hırçın adam, 'Editörlerin Öneri Odasında ' oturmuş; bize bakıyor !..- diyecek olan bir adım öne çıksın !..

 

Biz, burada 40 kişiyiz; kavga da etsek birbirimizi biliriz; severiz alimallah..

 

Aslında bizim yatacak yerimiz yok ya neyse...:))

.....

 

 

Ülke gündemine de fazla kafa yormadıktan sonra, siyasi sataşmalı yazmadıktan sonra,' Öneriler Odasında', sandalye sahibi  olmak mesele değil :)) 

 

Benim emsaller için iyi bir mekân orası aslında...

 

Ben, o bölgeyi gezdim,gördüm...Sayfiye yeri gibi...Sallanan TV koltukları; deniz manzarası...

 

Tam dinlenmelik bir yer; çay var; kahve var...Tavla var... Muhabbet o biçim... Nargile bile olabülür...

Ersin Kabaoğlu , Ata Kemal Şahin, Erol Işık bir masada okey bile oynadık...:))

 

Ankara'daki 'Tavıkçı Restoran'ı '..Beyoğlundaki, Asmalı Mescit'i; Nev'izâde'yi aratmaz...Yalnız burada raki yok !..Biliniz..

...

 

İç bâde; güzel sev;var ise akl-ı şuûrun...

 

Gülelim, eğlenelim kâm alalım dünyadan...

 

Keyfini çıkarıp yazalım, zevk alalım Milliyet Blog'dan...

 

:))

 

 

......................

 

Resim:Net'ten...