MB Buluşmaları

Milliyet Blog’a üye olduğumda ilk İstanbul toplantısı gerçekleşeli sadece birkaç gün olmuştu ve blogdaki ilk günlerim bu toplantıya dair yazıları zevkle ve birazda imrenerek okumakla ve bir sonraki toplantıyı merak içinde beklemekle geçmişti. Katıldığım ilk genel MB Buluşması sevgili Akdenizli’nin organize edip sevgili Pirmete’nin evsahipliğini yaptığı Mayıs 2007’deki Eymir buluşması oldu. Benim için İstanbul içinde tanışıp görüştüğüm MB yazarlarını saymazsak sanaldan gerçeğe taşınan ilk görüşmeydi bu ve gerçekten çok keyif almıştım. Sonrasında da sırasıyla Eylül 2007’de sevgili İlyas Bayram’ın düzenlediği İzmir, Ocak 2008’de sevgili Leyla Önder’in düzenlediği Şile ve son olarak da geçen hafta Sevgili Zeynep Gülay Kibaroğlu’nun organize ettiği Yalova Termal buluşmasına katıldım ve her seferinde de gerçekten eğlenip aynı keyfi aldım.

Ben katıldığım her toplantıdan kendi adıma gayet keyifli bir şekilde dönerken ve bu memnuniyetimi blog yazılarımda da dile getirirken, tuhaf bir şekilde her blog toplantısının ardından bu sayfalara çirkin bir şekilde yansıtılan bir sürü olumsuz yazı ve yorumla karşılaşmaya başladım. Tuhaf diyen nitelendiriyor olmam sorunların yaşanıyor olması değil elbette, bu sorunların bahsedilen büyüklüğü, buraya yansıtılış biçimi, buluşmada olmayan kişilerin bile olanların bilmediği yorumlarda bulunuyor olması...Tam Yalova Termal buluşmasıyla ilgili birşeyler yazılmadı hayret diye sevinirken, aynı zamana denk gelen 2 ayrı piknik organizasyonu nedeniyle ortalık yine karıştı ve konu tekrar MB Buluşmalarına kadar vardı...

Biliyorum ki burası çoğunluğun birbirini yazılanlar, ve sunulan kelimeler dışında tanımadığı kadar sanal, ama Ferdi’ye umut olacak, Anadolu’da kardelenleri okutacak, İzmir civarında bir MB Ormanı oluşturacak ve bir yangın söndürme uçağı alma girişiminde bulunacak kadar da reel bir platform. Sanalın reele dönüştüğü bir durumda gerek kişi, gerekse organizasyon anlamında sorunlar, hayal kırıklıkları, yanlış anlaşılmalar, anlaşmazlıklar, iletişim kopuklukları olması gayet doğal. Önemli olan yaşanılan sorunların MB yazarlarını ve buluşmalarını bir adım ileriye götürecek bir şekilde, yanlışların düzeltilmesini sağlayacak anlamda yapıcı olarak eleştirilebilmesi, sunulması ve dile getirilmesi. Ama birkaç olay veya kişi yüzünden yaşanan durumların bütün kesime mal edilip de bu kadar olumsuz bir tavırla lanse edilmesi beni gerçekten çok şaşırtıyor ve üzüyor. Bu durumda benim kendimden mi şüphelenmem lazım acaba diye düşünüyorum; ya ben yanıbaşında, bizzat içinde bulunduğu ortamda kan gövdeyi götürürken hiçbir şeyi gör(e)meyecek kadar kör ve anla(ya)mayacak kadar salağım ya da herşeyin bizzat farkında olduğu halde hiçbirşey olmamış gibi davranıp “amanın ben çok eğlendim” şeklinde tam tersini yansıtacak kadar yalancı...Sahi ben hangisiyim acaba...

Arkadaşlar burada üye olarak gözüken 3220 kişiyiz. Bu sayının sadece 300 civarının aktif olduğunu varsayarsak 300 kişinin de aynı şeyi düşünüp aynı tepkiyi vermesini, aynı anda aynı yere toplu halde gitmesini elbette bekleyemeyiz. Böylesine bir sayının olduğu bir platformda kişilerin kendilerine yakın düşünen, konuşan, yazan kişilere yönelmesiyle ister istemez bir gruplaşma da olacaktır. Ama gruplaşmak demek kendinden farklı düşüneni, konuşanı, yazanı dışlayıp, yok sayıp, saygısızlık göstermek, “eleştiri” yapıyorum derken kişisel veya genel olarak zaman zaman hakarete varan yorumlarda bulunmak, yada iki ayrı piknik organizasyonundan MB buluşmalarıyla ilgili anlamsız bir takım sonuçlar çıkarmak demek değildir, olmamalı da...

Sonuç olarak kendi adıma ben , MB Buluşmalarına hiç katılmamış veya birkaç tanesine katılıp da sonrasında vazgeçmiş kişileri bu anlamda sorgulama hakkına ne kadar sahip değilsem ve bu kişilerin kendi kararıdır diyerek saygı duyuyorsam, buluşmalarda yaşanmış olan birkaç olay yüzünden bütün MB Buluşmaları’nın da bu derece olumsuz bir tavırla sorgulanıp yaşanan olumsuzlukların buluşmaya katılan veya katılacak herkese mal edilmesini de o derece yanlış buluyorum.

MB Buluşmaları devam ediyor ve edecekte. Buraya yansıtılan genel buluşmaların yanısıra özel mesajlarla belirli kişilerin davet edildiği özel buluşmalarda yapılıyor ve yapılacak. Elbette kimse kimseyle tanışıp görüşmek, hadi varsayalım tanışıp görüştü sonrasında sevip de kaynaşmak zorunda da değil. İsteyen istediği zaman istediği buluşmaya katılır, istediği kişiyle ayrı olarak görüşür. Ama herkes herkese, düşündüklerinden katıldığı toplantılara kadar her konuda saygı göstermek zorunda...Bilmem yanılıyor muyum...


Not: Her ne kadar burada bahsetmemiş olsam da Yalova Buluşması hem annem hem de benim adıma çok keyifli geçti. Zaten katılan arkadaşlarım gayet güzel bir şekilde dile döktüler benim ayrıca birşey yazmama da gerek kalmamış oldu. Bu organizasyonu düzenleyen sevgili Zeynep Gülay Kibaroğlu'na ve katılan herkese bir kez daha teşekkürler...