MB kalıcı dostluklara imza atıyor...

Dört haftalık İstanbul'daki misafirliğim bugün sona erdi.

Bu gece Ankara'ya dönüş yolculuğum başlayacak.

Başkentteki işlerimi bitirince İzmire uçacağım. Ve yeni bir çalışma sezonunun içine gireceğim.

Ebru, resim, tiyatro, Türk Sanat Müziği gibi güzel uğraşlar beni bekliyor...

Yeni öğrencilerim de sıkıştırıyor...'' Artık dön hocam!..'' diyorlar...

Okulların açılmasıyla birlikte eğitim etkinlikleri hız kazanıyor...

'' Bu yıl yine ada sensiz içime hiç sinmedi ...'' demiş ya şâir...

Ben de İstanbul'a doyamadan dönüyorum... Büyülü şehir, yine çok hoş anılarımı kucakladı...

..........

MB çok güzel dostluklara vesile oluyor. Milliyet Blog, '' uzakları , yakın ediyor...''

Toplumun kucaklaşmasına vesile oluyor... Sevabın da kralını işliyorlar işte!..

Helâl olsun editörlerimize... Yöneticilerimize... Bu olanakları ülkemize sağladıkları için...

Kalıcı ve köklü dostluklar... Daha önceleri hiç karşılaşmadığınız halde, MB'den tanışıp kucaklaştığınız dostlar!

Eskiler, ''Hiss-el kabl-el vuku buldu! ..'' demişler... Yani: ''Kalp kalbe karşıymış ''

Blogda bir arkadaşa ısınmışsam eğer, gerçek yaşamda hiç sükût-u hayâle uğramadım. ''Adam gibi adam çıktılar...''

Isınamadığım kişilerden de hep uzak durdum... Keyfime düşkünümdür biraz...

Dostu, Fizan'da olsun gidip bulurum !..

Yine öyle oldu... Ahmet Balcı, artık kadim dostum oldu... Onunla her zaman görüşmekten keyf alırım.

Ahmet Balcı'yı MB'de sevmeyen de yok !..Tam bir yaşam profesörü olduğu gibi, insanlık abidesi...

Nesli tükenmekte olan asilzâdelerden...''Asil azmaz bal kokmaz '' demişler ya !..İşte öylesine bir dost !..

Beni ısrarla arayıp BüyükAda'ya davet eden bir insanlık timsali de nâmı diğer, ''Mamut ''...Yani Celalettin Avus.

Sağolunlar... Tuttukları altın olsun...

Cennetten bir köşe olan evinde bizi konuk etti...

Evlatları da bize öyle bir hizmet etti ki bu çağda parmak ısırtan bir asâlet... Saygı.. Sevgi... Hürmet... Görgü... Ne güzel !..

Ahmet Balcı, beni kırmadı; koştu geldi... Ada'da buluştuk... Dostluklar daha da pekişti... Çok mutlu oldum...

MB'den dostum Hasan Basri Bey de Tarabya'daki bahçesine davet etti sağolsun... Dostlarıyla da tanıştırdı...

Çok neşeli saatler geçirdik... Bahçede taze organik domatesler, kabaklar, biberler topladık...

Cennetten bir köşe olan Tarabya sırtlarından boğaza karşı yeyip içmenin, muhabbetin tadını çıkardık.

Ahmet Balcı... Mamut... Hasan Basri Bey ve yeni tanıştığım evlatlar, dostlar !..

Ve gönlümde derin yer edinenler ...

Size gönülden teşekkürler...

Sizleri İzmir'e de bekliyorum... Zevkle... Heyecanla...

Aşağıdaki güzel sözler de hepinize armağan olsun...

.........

Arkadaş, insanın kendisine verdiği hediyedir.

Arkadaşınızın evinize sık sık gidin, çünkü kullanılmayan yolu çalılar bürür.

Arkadaşlık her zaman gölge veren bir ağaçtır.

Arkadaşlık kavun gibidir. Neden mi? Bir tane iyisini bulmak için yüzlercesini yoklarsanız da ondan.

Arkadaşlık kuvvetli bir bağdır. Paraya ihtiyaç olunca başvurulmazsa, ömür boyu sürer.

Arkadaşlık, hayatın şarabıdır.

Arkadaşlık, kanatsız Sevgi’dir.

En iyi arkadaşlarımız hayvanlardır; ne soru sorarlar, ne de kusur kabahat bulurlar.

Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur.

Hayat, arkadaşlıktan daha büyük bir hediye vermez.

Hiçbir arkadaş arkadaşlığını ispat edene kadar gerçek arkadaş değildir.

Kusurlarımızı zamanında söyleyecek arkadaş gereklidir.

..........

Kalın sağlıcakla...