Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '10

 
Kategori
Blog
 

MB kapatılmadan son yazımı yazayım dedim de...

MB kapatılmadan son yazımı yazayım dedim de...
 

İşte hayat...


MB Cennet Mahallesinden tanıştığım yüzlerce arkadaşın,komşu Facebook Muhtariyet Bölgesinde konuşlanan MB Sitesindeki stüdyo tip dairelere hücum etmesi üzerine, bendeniz de yastık altındaki gremiseleri bozdurup,aynı mekanda, 1+1 daireme yerleşmiş bulunuyorum.

Hatta bizim FB Baterist Metin ile Ahmet Balcıyı da ayartıp buradan evlenmelerine ;yani daire almalarına vesile oldum.Yüzlerce arkadaşıma da telgraf çekip ,arkadaşlarımızın gelişlerini 21 pare top atışlarıyla karşılamış bulunduk.

MBde şarkı videosu,neyim yok diyerek ,eşyalarını toplayıp FMB ye yerleşen September Özlem, Dilek Ç.gibi binlerce arkadaşı burada gördüğümde çok şaşırdım...Kızlar,görmeyeli bir hayli büyümüşlerdi...Halbuki düne kadar çember çevirip geziyorlardı.

Neyse...

FMB..Yani :Face Muhtariyet Sitesindeki maçoralarımızı, uygun zamanlarda sizinle paylaşacağıma söz veriyorum.

Sanki millet çok hevesli de-

Ancak yakalanmış olduğum amansız ve iflah olmaz yazma hastalığından dolayı, MB Cennet Mahalleme ara sıra ;bazı bazı uğrayıp bloglamadan da kendimi mahrum etmiyorum.

Her kentin kendine özgü gizli kurallar silsilesi var...Oraya uymak gerek...

Facebookdaki geleneklere göre yorum yazarken kısa ve özlü olmanız gerek...

Yani,eski telgrafçılar gibi olacaksın....Örneğin: tşkkr...Ok...slm...: -D..: -P..vs...vs...

Hilkat garibesi ifadeler...

Yok..yok kardeşim...Bize gelmez...

Ara sıra uzun yazmazsam dilim şişer benim...Yani -doğma-büyüme MBli olarak , burada bloglarıma,balıklama dalışlarım sürüyor ve ömür vefa ettikçe de sürecek.

Doğal yaşam alanlarının hızla yok edilmeye devam edildiği dünyamızda,doğanın insan canavarına karşı direnişi gerçekten gözyaşartıcı...Ben, her kış gelişinde kar yağmasını çok isterim.

Karın doğayı yorgan gibi örteterek koruyuculuk misyonunu üstlenmesini hayranlıkla izlerim.

Ama artık o eski karlar düşmüyor...Ben de düşer düşer ağlamamış olurum

Çocukluk ve gençlik yıllarımı geçirdiğim Ankaramızda,kışın dizboyu yağan karın,buzlaşarak üç ay yerden kalkmadığı günleri bilirim...

Keskin Ankara ayazının bıyıklarımızı buzullaştırdığı;yanaklarımızı kızartarak yaktığı günleri hiç unutamam.

Tabi o uzun kışın sonuna doğru,güneşin baharı muştulamaya başladığı günlerde,tüm gizemiyle,güzelliğiyle;büyüleyici kostümüyle ortaya çıkan kardelen çiçeklerinin görüntüsü bizlere yaşam aşkı verirdi.

Arkasından vadi oluklarında erimeye başlayan karın, inci gibi taneleşerek pekmezle karıştırılıp afiyetle yenildiği günleri düşünür,düşünür iç çekerim...

...........

Şimdi ,günlüğümden kısa notlar...

Baharın gelişi Egede bir başka güzeldir.

Yeni Foça dolaylarında devasa fabrikaların kirlettiği ,zehirlediği doğaya can vermeye çalışan papatyaların sürüler halinde gezerek çirkinliklere karşı dirençleri görülecek şeydi doğrusu.

Bu sabah erkenden kalkıp eşimle birlikte ,yağlı papatya avına çıkmıştık. Henüz yağlı papatyalar yüzünü göstermese de Foça sırtlarında gördüğümüz doğa harikası manzaraların fon müziğini oluşturan beyaz papatya ordularının görünüşüne dayanamayıp,kendimizi o cennet kırların içine bırakıvermiştik.

Yıllar öncesine gidip genç aşıklar gibi papatyalardan taçlar yaptık...

Hatta ağaçlar arkasına saklanıp,ağır çekimlerle hareketler bile yaptık.

Bu arada duyurayım...Millliyet Blog bu hafta kapatılıyormuş...

Ekonomik kriz yüzünden...Çok üzüldüm...

NİSAN Biiiiirrr....

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..