MB şair ve yazarlarına birkaç söz...

Milliyet Blog Sitesi sözcük anlamıyla her ne kadar günlük, günce, e- günlük gibi anlamlara gelse de, ciddi anlamda yazan çok sayıda şair ve yazar arkadaşın varlığını öğrenmiş bulunuyorum. Hatta kitabı olanların sayısı da azımsanmayacak ölçüde.

Kendim de dahil olmak üzere bu sitede yazan arkadaşların bir kısmı yazılarını böyle güvenli bir sitede yazmak, paylaşmak, saklamak, , okurların öngörüsünü alarak test etme ve ileride yayınlamak düşüncesindedir. Yani yazınsal anlamda ürün veren çok sayıda arkadaşımız var.

Siteye yeni giriş yapan arkadaşlardan da yazınsal anlamda ürün verenlerin olması beni umutlandırmaktadır. Yani MB Sitesi sadece günlük yazma sitesi değil, bir edebiyat okulu görevi de görmektedir. Bunun için de artık rahat rahat yazın ve yazım kuralları hakkında tartışmalar yapabileceğiz. Çünkü gerçek anlamda yazmak isteyenlerin bu kurallara uyması mutlak bir gerekliliktir.

Yukarıda sözünü ettiğimiz yazarlar dışında sadece günlük yazmak, yazmaya alışmak, kendine bir yazarlar çevresi oluşturmak ve benzeri amaçlarla yazan arkadaşlar da bulunmaktadır. Biz birtakım kuralları ve birikimleri aktarırken bu arkadaşlardan dileyen yararlanabilir. Ama bir zorlama olmamasına özen göstermek durumundayız.

Şimdi gerçekten yazma eylemine gönül veren ve ileride belki de burada yazdıklarımızı kitaplaştırıp, birlikte imza günlerine katılabileceğimiz şair ve yazar arkadaşlarımıza birkaç önerim olacak.

- Her şeyden önce yazım kurallarını öğrenmek ve uymak zorundadırlar. Özellikle DE-DA ve Kİ bağlaç ve eklerini kusursuz kullanmak zorundadırlar. Edebiyatçı olmanın ilk yolu budur.

- Sonra “yeni” olmak zorundadırlar. Yeni sözler söylemektir esas olan. Şairler bunu çok iyi bilir.

- Öz ve biçim dengesini korumak ve ikisinin de hakkını vermek zorundadırlar. Yani hem içerikte seçici olacaklar yeni ufuklar açacaklardır hem de bu içeriği dışsallaştıracakları biçime özen gösterip sanatlarını konuşturacaklardır.

- Başkalarının söylediklerini tekrar etmek tehlikesine düşmemek için çok okumaları gerecektir. “Geleneğin özümsenmesi” dediğimiz bu eylem son derece önemlidir. Çünkü sizden önce başkasının söylediğini yüzyıllar sonra aynen söylemek komik duruma düşürür. “Okumadım, bilmiyordum” gibi mazeretler edebiyatta affedilmez.

-Başka yerlerden yazı aktarmak, yamalamak yerine, kendi yaşam deneyimlerinden çıkan " özgün" yazılar yazmalıdırlar.

- Bir de yazdıklarınızın içine biraz sevgi kattınız mı başlangıç için yeterlidir sanıyorum.

Dediğim gibi bunlar şair ve yazar olmak kaygısıyla yazan arkadaşlarımız için geçerli olup, ilgisi olmayan arkadaşların dikkate almamasını, gerekirse faydalanmalarını ama incitici yorumlar yapmamasını diliyorum.


resim kaynağı: www.medyanet.net