Meclis Başkanvekili Sağlam, kürsüden küfretmiş! (Millet adına görev yapmak)

Küfretmek!

Genellikle kırsal kesime yüklenir, küfretmenin faturası. Oysa küfretmenin kesimi mesimi yoktur. Kişi, küfretmeyi yaşamın gereği, tuzu biberi saymışsa, her yerde yapacağını yapar. Sıkışınca da, “Ağzımdan kaçtı”, “Farkında değilim” ayaklarına yatar. Tepki gelmezse, değme adamın keyfine.

Meclis Genel Kurulu'nda oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam da, hızını alamamış, kafası nasıl atmışsa atmış, basmış küfrü.

Mehmet Sağlam’ın “kalaylama”sı, tutanaklara "H.. s..." geçti diye verildi. Ama "tutanak"ta noktalı yerler dolu.

İşin ilginç yanı, o kargaşada Sağlam’ın “kalaylama”sını anlayan yok. Bunu CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin şu sözlerinden anlıyoruz:

"Meclis Başkanvekili sinkaflı şekilde o sözleri ediyor. O anda telefonlar çalışıyor beni arıyorlar. Twitter, facebook gırla gidiyor. Başkanın sözlerini yazıyorlar”

Sağlam, sağlam bir duruş sergiler,  "Hayır hayır. Zabıtlar gelsin efendim. Öyle bir şey yok" der; gürültü patırtı üzerine oturma ara verir. Oturumu yeniden açan Sağlam, özür diliyor:

"Teybi dinledim, oradan belli olmuyor, ama tutanaklarda hiç de Meclise yakışmayan, benim şahsıma yakışmayan, hiçbir arkadaşıma yakışmayan bir sözün ağzımdan çıktığı anlaşılıyor. Hiçbir kimseye veya şahsa gruba böyle bir şeyi gerçekten isteyerek bilerek yapmayacağımı arkadaşlarıma beyan etmek istiyorum. Her şeye rağmen bu kargaşa içinde kimseye muhatap olmasa bile böyle bir sözün ağzımdan çıkmaması gerekirdi. Bundan alınmışsa bir grup veya arkadaş, milletin önünde o arkadaştan da o gruptan da özür diliyorum."

*****

Muharrem İnce’nin açıklaması, nasıl yönetildiğimiz göstergesi:

"Tutanakları istiyorum getirmiyorlar. Meclis TV Müdürü telefonunu kapatıyor, kaçıyor. O bürokratları uyarıyorum. AKP'nin memuru değilsiniz, TBMM memurlarısınız. Hepimize hizmet etmekle yükümlüsünüz, haddinizi bilin, korkmayın. Stenografları da kutluyorum. Ne söyleniyorsa yazacaklar, burası yol geçen hanı değil"

Değil ama...

Fakir Baykurt’un roman kahramanlarından biri "küfretmek" üzerine “veciz” bir söz söyler:

“Küfür, insanın karnının şişini indirir.”

Anlaşılan o ki, Sağlam da “karnının şişi inen”lerden...

Sağlam, iyi eğitim almış bir “şahsiyet”...

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirir, yüksek lisans ve doktorasını "kamu yönetimi" alanında ABD'de New York Üniversitesi'nde tamamlar, zaman içinde prof. olur.

YÖK Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi önemli görevleri de vardır.

Maraş usulü dondurma olur da, Maraş usulü küfür olmaz mı?

İnşallah, onları da Sağlam’dan dinleriz, kültürümüz artar!

TURGUT ÇELİK/ Mersin