Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '16

 
Kategori
Güncel
 

Meclis-i Mebusan’ın 23 Haziran 1919 Kararı (Misak-ı Milli) 100 yıl sonra gerçekleşebilir mi (6)

Meclis-i Mebusan’ın 23 Haziran 1919 Kararı (Misak-ı Milli) 100 yıl sonra gerçekleşebilir mi (6)
 

Balıkların ve karıncaların birbirlerini yemelerini güçleri değil, suyun akışı belirlemektedir.


Devletlerarası yapılan anlaşmaların uygulamada bir geçerlilikleri var mıdır? Eğer, anlaşmayı uygulayacak gücünüz varsa, “Evet”; gücünüz yoksa, bu sorunun cevabı, “Hayır!” olacaktır.

Irak/Musul ile ilgili yapılan anlaşmalara geçmeden, o günlere giderek Musul’un, İngilizlerce (Fransız- Amerikalılarla birlikte) üzerine nasıl bir oldubitti ile oturulduğu konusuna biraz açıklık getirilmelidir.

“..İngilizler Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından hemen sonra, savaş sırasında Müttefik Devletlerin kendi aralarında yaptıkları Sykes-Picot taksim anlaşmasında kendi payına düşen yerleri işgal etmeye başlamıştır. İngilizlerin Osmanlı Devleti üzerindeki işgalleri; Musul-Batum, Musul-İskenderun eksenlerindeki zengin petrol kaynaklarını ele geçirme amacının yanında, Anadolu’yu çevreleyen Doğu ve Güneydoğu savunma ve güvenlik hattı üzerinde küçük ve bağımlı Ermeni-Kürt-Arap gerektiğinde Süryani devletlerinin kurularak, körfezin yandan güvenliğinin sağlanması hedefini de kapsıyordu. Böylece İngiltere, tarihi Süveyş, Körfez, Hindistan yolunu da bu surede güvenlik altına alarak, gelecekte herhangi bir Rus ilerlemesini de önlemiş olacaktır. (1)

İngiltere, yukarıda belirttiğimiz hedeflerine ulaşmak maksadıyla Mondros Mütarekesi’nin hükümlerine aykırı olarak Musul’u işgal etmek amacıyla bölgedeki kuvvetlerine talimat verdi. Bu nedenle Musul bölgesindeki İngiliz süvari tümeni komutanı General Cassel, 2 Kasım 1918 tarihinde Osmanlı Devleti’nin 6 nci Ordu Komutanı Ali İhsan Paşa’ya bir mektup göndererek, o gün saat on ikiden itibaren Musul’u işgal edeceğini, kan dökülmemesi için Türk kuvvetlerinin Musul’dan beş mil geri çekilmesini bildirmiştir.

Ali İhsan Paşa mütareke maddeleri içinde Musul’un işgal edileceğine dair bir hüküm bulunmadığını ve mütarekenin yedinci maddesinin uygulanması için ortada bir sebep olmadığını, bölgedeki İngiliz kuvvetlerinin komutanı General Marshall’a bildirdi ise de Marshall, Musul vilayetinin baştan başa işgal edilmesini İngiltere Harbiye Nezareti’nin emrettiğini belirterek, Türk ordusunun çekilmemesi halinde vuruşulacağı cevabını vermiştir.

Bunun üzerine Ali ihsan Paşa durumu İstanbul’a bildirmiştir. Osmanlı Devleti’nin konu ile ilgili İngiltere nezdinde yaptığı girişimlerden olumsuz sonuç alması üzerine Sadrazam İzzet Paşa 8 Kasım 1918’de 6 nci Ordu Komutanına “mütarekenin yedinci maddesi” gereğince Musul’un boşaltılmasını ve İngilizlerin göstereceği hatta kadar geri çekilmesi gerekeceğini bildirmiştir.

Ali İhsan Paşa sadrazamdan aldığı bu cevap üzerine “iki millet arasında yeniden savaş başlamasına sebep olmak” istemediği için gerekli protestoyu yaparak Türk kuvvetlerini geri çekmeye başlamıştır.

Türk kuvvetlerinin Musul’dan geri çekilmesinden soma bir İngiliz müfrezesi 9 Kasım 1918 tarihinde Musul’a girerek Hükümet konağındaki Türk bayrağı yerine İngiliz bayrağını çekmek suretiyle Musul’daki İngiliz işgalini başlatmıştır. (2)

Musul’un işgalinden sonraa süratle her tarafa yayılan işgallerin sonunda

-İngilizler; 9 Kasım 1918’de İskenderun’u, 10 Kasım 1918’de Çanakkale Boğazı ve bölgesini,

-13 Kasım 1918’de Müttefikleriyle birlikte İstanbul ve Çanakkale boğazını, 24 Kasım 1918’de Adana’yı, 6 Aralık 1918’de Kilis’i, 24 Aralık 1918’de Batum’u, 10 Ocak 1919’da Antep’i, 22 Şubat 1919’da Maraş’ı, 24 Mart 1919’da Urfa’yı, 13 Nisan 1919’da Kars’ı işgal ettiler.

-Ayrıca İngilizler 9 Mart 1919’da Samsun’a bir müfreze çıkarmışlar ve birkaç gün sonra da Merzifon’a bir kıt’a göndermişlerdir. (Ali İhsan SABÎS; İstiklal Harbî ve Gizli Cihetleri, Mahir yayınlan, İstanbul, 1993.)

İngilizlerin Musul, Maraş, Adana, Antep, Kilis ve Urfa’yı işgal etmeleri, Fransızların itirazlarına yol açmıştır. Zira, Birinci Dünya Savaşı esnasında Müttefik devletlerin kendi aralarında Petersburg’ta imzaladıktan Sykes-Picot gizli taksim anlaşmasına göre Musul vilayetiyle Urfa, Maraş ve Antep bölgeleri Fransızlara bırakılmıştır.

İngiltere bu anlaşmaya rağmen Mondros Mutakeresi’nden hemen sonra Fransa’ya karşı bir pazarlık konusu olarak ellerinde bulundurmak amacıyla petrol sahası Musul vilayetiyle birlikte Kilis, Urfa, Maraş ve Antep’i de işgal etmiştir. (3)

İngilizler Anadolu’da giriştikleri işgalle birlikte bölücülük faaliyetlerine de başladılar. Bu amaçla Kürtçülük propagandalarına hız verdiler. Kürtçülük propagandası yapmaktaki başlıca amaçları Musul ve Kerkük petrol bölgelerini koruyacak kukla bir Kürt devleti vücuda getirmektir.

Basra Körfezindeki Süleymaniye sancağında İngilizlerin siyasi temsilcisi olarak bulunan Yüzbaşı Edward Noel’in propagandaları Kürtler üzerinde ağırlık kazanmaya başlamıştır. (4)

İngilizlerin bölgede oynamak istediği bu oyunu önlemek ve Kürtçülük faaliyetine engel olmak için Diyarbakır‘da bulunan XIII ncü kolordu komutanlığı harekete geçti. Komutanlık Kürtçülük faaliyetlerini önlemek için bazı tedbirler almanın yanı sıra olayın bizzat kışkırtıcısı olan İngilizleri şiddetle protesto etmiştir.

Türkiye’de incelemelerde bulunan Amiral Bristol, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığına çektiği 30 Eylül 1919 tarihli telgrafında, İngilizlerin Kürtleri kullanarak Anadolu’da oluşmakta olan Türk milliyetçi akımını boğmak istediğini bildirmiştir. (5)

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaratılmak istenen Kürtçülük cereyanına karşı Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal Paşa 06 Kasım 1919 tarihinde kolordulara ve valiliklere gönderdiği bir yazı ile İngilizlerin teşviki ve Kürt Teavün Cemiyeti’nin, Kürtlerin milli hareketinin karşısında olduklarına ve İstanbul’da propagandalar yaptıklarına dair haberler alındığını belirterek, bu hareketi telin ettiklerine dair Kürt ağa ve eşrafının Hükümete ve elçiliklere protesto telgrafı çekmelerini istemiştir.(6)

Yazılanlar özetlenirse:

-İngilizler Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından hemen sonra, savaş sırasında Müttefik Devletlerin kendi aralarında yaptıkları Sykes-Picot taksim anlaşmasında kendi payına düşen yerleri işgal etmeye başlar. Ancak, bu işgaller, Mondros Mütarekesi’nin hükümlerine aykırıdır.

-Buradan anlaşılan: Ülkemizi işgal edenler (İngiliz-Fransızlar), kendi aralarında daha önceden yaptıkları anlaşmalar doğrultusunda Musul’u işgal etmiş oldukları ve bu İşgallerin, yapılan anlaşmaya (Mondros’a) aykırı olmasıdır.

-Bu haksız işgalin, İngiltere'nin o gün güçlü olmasından kaynaklandığı da ortadadır.

-Bu (bilgilerden) iddiadan yola çıkılarak şöyle bir sonuca gidilmektedir:

-Uluslararası Anlaşmalar geçerlidir. Eğer, tarafları bunu uygulayacak bir yaptırım gücüne sahip ise.

Devam edecek…

- Türkiye neden uzun yıllar milli sanayii kuramadı? Kurdu ise bu Sanayii Kuruluşları'na nerededir?

 

www.canmehmet.com

Resim: web ortamından alınmıştır.

(1) E. Zekai ÖKTE; sahife, 314. (SEVR’E GİDEN YOL, AHMET HURŞİT TOLON. Birinci Baskı: Atatürk Araştırma Merkezi 2004)

(2) Bu konuda o dönemde Musul’daki Osmanlı kuvvetlerinin komutanı olan Ali İhsan Sabis’in anıları önemli bir kaynaktır. Ek. Ali İhsan SABİS, Harp Hatıralarım, 1-3 cilt. 2. Basım, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1943. (SEVR’E GİDEN YOL, AHMET HURŞİT TOLON, Birinci Baskı: Atatürk Araştırma Merkezi 2004)

(3) Ali İhsan SABÎS; a.g.e., s. 17. (SEVR’E GİDEN YOL, AHMET HURŞİT TOLON, Birinci Baskı: Atatürk Araştırma Merkezi 2004)

(4)Documents On British Foreign Policy 1919 – 1939, First series, Volume, IV, 1919, London, 1952. S. 678 ayrıca bkz. Harp Tarihi Vesikaları Dergisi yıl: 1954, Vesika No: 147. (SEVR’E GİDEN YOL, AHMET HURŞİT TOLON, Birinci Baskı: Atatürk Araştırma Merkezi 2004)

 (5)Kazım KARABEKİR; İstiklal Harbimiz, İstanbul 1969, s. 224. (SEVR’E GİDEN YOL, AHMET HURŞİT TOLON, Birinci Baskı: Atatürk Araştırma Merkezi 2004)

(6)Bekir Sıtkı BAYKAL; Heyet-i Temsiliye Kararları, Türk Tarih Kurumu (SEVR’E GİDEN YOL, AHMET HURŞİT TOLON, Birinci Baskı: Atatürk Araştırma Merkezi 2004)

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..