Mecliste grubu bulunan üç "yeni" muhalefet partisi "Parelelleşip" iktidar sahibi olacak!!

2015 Genel seçimleri yaklaşırken Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin Paralel hizaya girecekleri anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tabiriyle bir "üst akıl" tüm muhalefeti Paralel potada eritip aynı kalıba dökmek istiyor.

Bütün mesele AK Parti iktidarından kurtulmak...Merkezi Pensilvanya'da bulunan Paralel yapı ile Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti arasındaki savaş kızıştıkça safların daha da belirginleşeceği anlaşılıyor.

Paralel Hukuk'un yakın geçmişte neler yaptığını unutmuş gözüken muhalefet, bugünki yargıyı Hükumet yargısı olmakla itham ediyor...Eğer, Paralel Yargı gerçekse -ki o Balyoz, Ayışığı davalarında bunu haykırıyordunuz-  o zaman Hükumetin yaptığına niye karşı çıkıyorsunuz.

Değilse, niye Balyoz, Sarıkız,Casusluk vesaire davalarında ortalığı yıktınız!!!

Hükumetin emniyet- yargı eliyle nasıl bir darbeden kurtulduğunu ve bu yakayı sıyırmanın etkisiyle Paralel Yapının üzerine paldır küldür yürüdüğünü görmezlikten gelip nerdeyse hep bir ağızdan, "Yargı Hükumete darbe yapabilir ancak Hükumet yargı üzerinde tasarrufta bulunamaz"  diyecekler..

Geçmişte denediklerini yeniden denemek istiyorlar. Çünkü başka yol bilmiyorlar. Halka yönelmek, halkı ikna etmek gibi bir çabaları yok...Parmak hesapları yaparak İktidar peşinde koşuyorlar.

Akıl dışardan belli ki...Yani, biraz argo tabirle elin şeyiyle iktidar sahibi olma peşindeler.

O zaman bizim de vatandaş olarak, bu sözüm ona muhalefet partilerini yeniden adlandırmaya hakkımız var. Yeniden adlandırma dediğim, elbette bütün ilkelerini, programlarını bir kenara koyup toptan Paralelleşmeleri ile ilgildir.

Şimdi bir bakalım: Açılımı Cumhuriyet Halk Partisi olan CHP, halktan umudunu kesip Paralel hizaya girmiş bulunuyor. CHP genel başkanı ile, Cemaat  başkanı kanka oldular...Parti içinden bu paralelleşmeye itiraz edenler de anında okuyup üfürülüp parti dışına gönderiliyor.

Hal böyle olunca Anamuhalefet partimize yeni bir ad bulmak gerekiyor elbette...Aslında bu adı Paralel hatırına partiden ihraç edilenler verdi bile.

CHP : Cemaate Hizmet Partisi'dir artık.

TBMM'de grubu bulunan diğer muhalefet partilerinin yeni açılımı da benden olsun:

Aralarında bir de kendi milletvekillerinin olduğu Balyoz, Sarıkız darbe planları davalarında Hükumete basbas bağıran Devlet Bahçeli şimdi bu Paralel'in saflarında yerini aldı.

MHP:  Maklubeciye Hizmet Partisi olmuştur, bundan böyle.

Paralel Yapı'nın en gıcık olduğu Kürt siyaseti de paralelleşti... Ülkede barış sürecini baltalamak için dizi üstüne dizi yayınlayan Paralel televizyonların bu tavrı unutuldu şimdi Eş Başkan Demirtaş, Yargının Hükumet yargısı olduğundan bahisle Paralelin hizasına geçti.

HDP: Hevrast (Kürtçede Paralel)  Düzen Partisi" diyebiliriz rahatlıkla.

Türkiye'de zaman zaman siyasi partilerin işbirliği yaparak seçime girmeleri görülmüştür. Ancak, hiç değilse o zamanlar "Paralelleşme" siyasi partilerin kendi iradesi ile olurdu. Bugün olan ise, merkezi dışarda bulunan bir "üst akıl'ın hizaye getirmesiyle oluşan paralelleşme...

Yani, siyaseti siyasetçi yapmıyor; hiç siyaset yapmaması gereken bir Cemaat lideri yapıyor. Türkiye, bu "lider" çevresinde ucube bir muhalefetle yüz yüze geliyor.

Halk buna itibar eder mi?....Cumhurbaşkanlığı seçiminde itibar etmediği görüldü, şimdi niye etsin?

Elbette, bu hesapları yapanlar oluşturdukları bu yapay kombinezonu, başka unsurlarla destekleyecekler. Örneğin, Gezi Ruhu'nu hortlatıp Türkiye'yi idare edilemiyor göstermek isteyecekler. Tıpkı geçmişteki darbecilerin yaptığı gibi, halkı artık ne olursa olsun, psikolojine getirmeye çalışacaklar.

İçerden, dışardan Medya gücü ve Türkiye üzerinde emelleri olan yakın Avrupa ve uzak ABD güçleri topyekün yeni saldırılar yapacaklar...Bunların bir kısmı da tıpkı Putin'e yapıldığı gibi ekonomik saldırılar olacak...

Bunları bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Klasik ifadeyle biz bu filmi çok gördük.

Film aynı olunca finali  de aynı olacak hiç şüphe yok:

Bu yolsuz ve yordamsız çabalar yine AK Partiyi ve Tayyip Erdoğan'ı güçlendirecek.