Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Mecliste sağduyunun sesi "vur" deyince öldürmeye "dur" dedi: 8. madde reddedildi

Mecliste sağduyunun sesi "vur" deyince öldürmeye "dur" dedi: 8. madde reddedildi
 

Mecliste yapılmakta olan Anayasa değişiklik paketinin ikinci tür oylamalarında, 1. turda 337 oyla kabul edilerek 330 oy barajını aşan 8. maddesi 2. tür oylamada 327 oyda kalarak reddedilmiş oldu.

Ne yalan söyleyeyim, anayasa değişikliklerini esas itibariyle destekleyen ve gerekli olduğuna inanan biri olarak bu habere sevindim. Özellikle yargı ile ilgili değişikliklerin çok gerekli ve çok acil olduğunu düşünmeme rağmen, değişiklik paketinin 8. maddesini tam bir "vur deyince öldürme" olarak görüyordum. Dahası bu maddenin Ak Parti tarafından bir pazarlık maddesi olarak konulduğunu, son anda geri çekileceğini zannediyordum ama maalesef böyle değilmiş.

Doğrudur; özellikle yüksek yargının siyasallaştığı, aynı konuda konunun muhataplarına göre farklı içtihatlar verdiği, Danıştay'ın yürütmeyi, Anayasa Mahkemesinin yasamayı çalıştırmadığı, demokrasi karşıtı kararlar aldığı, çok kolay partileri kapattığı iddia edilmektedir ve toplumun çok önemli bir kesiminde bu konuda yerleşik bir kanaat bulunmaktadır.

Doğrudur; yüksek yargı organlarının açıklamalarından, HSYK'nin hakim üyelerinin geçtiğimiz yaz ve halen yapmakta oldukları girişimlerden, acilen HSYK'nın kurul yapısında bir değişiklik yapılmadığı takdirde, demokrasimiz için hayati önem arzeden Ergenekon Davası'nın akamete uğratılacağı kuvvetle muhtemeldir.

Yine doğrudur; Anayasa değişikliklerine karşı çıkanlar yargının mevcut haliyle devamını isterken aslında statükonun, oligarşik yapının ve Ergenekon'un devamını istemektedirler.

Ama yargıyla ilgili yapılan diğer değişiklikler yani HSYK ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin sayılarının ve seçim şeklinin yeniden düzenlenmesi zaten ihtiyacı karşılamaktaydı. Bu değişikliklerin kesinleşmesi sonucunda artık yüksek yargıda bir kast sisteminin olduğundan, Anayasa Mahkemesinin siyasi karar verdiğinden bahsedilemeyecekti. Üstelik hem HSYK, hem de Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daha da genişletilmişti ve mevcüt Cumhurbaşkanı Ak Parti'den gelmeydi.

O halde neden parti kapatmalarını neredeyse imkansız hale getiren 8. maddede israr edilerek objektif olması gereken Anayasa değişiklikleri, sübjektif hale getiriliyor ve "kendilerini kurtarmak için değişiklikleri yapıyorlar" diyenlere koz veriliyordu. Bu konudaki tartışmalar aynı zamanda tarafsız kişilerin kafalarının karışmasına da neden oluyordu. Oysa Anayasa değişiklikleri için kamuoyu desteği çok önemliydi. Bu konuda neden zaaf yaratılıyordu? Binilen dal neden kesiliyordu?

Yine, ileride Ak Parti aleyhine açılacak muhtemel bir kapatma davasının en büyük gerekçesi 8. madde olacaktı. Bu, bile bile kendi ipini çekmek değil miydi?

Bazı ülkelerde 8. madde benzeri uygulamalar olsa bile, bu maddeyi eleştiren Yargıtay Başsavcısı'nın dediği gibi bu madde AB ülkelerinde "yerleşik bir uygulama" değildi. Anayasa Mahkemesi'nin kurul yapısında yapılacak değişimden sonra eğer yine de Ak Parti kapatılacaksa "varsın kapatılsın" denmeli ve bu göze alınmalıydı. Halkımızın mağdura nasıl sahip çıktığını en iyi Ak Partililer bilmeliydi, özellikle de Tayyip Erdoğan...

8. maddenin reddedilmesi her ne kadar Ak Parti'yi zaafa uğratıcı, parti disiplinini bozucu bir durum olsa da, Ak Parti'nin "her şerde bir hayır vardır" ya da "zararın neresinden dönersen kardır" diyerek yeni bir durum değerlendirmesi yapması ve hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi gerekiyor.

Umarım bundan sonraki maddelerde, özellikle de HSYK'nin ve Anayasa mahkemesinin yapılarıyla ilgili maddelerde aynı durum yaşanmaz. Eğer bu maddelerde bir kaza yaşanırsa, bu, sadece Ak Parti'nin değil, Ergenekon Davası'nın da sonu demektir.

Bu arada özellikle parti kapatmalarıyla ilgili 8. maddeden en çok yararlanacak olan BDP milletvekillerinin Meclis oturumuna katılarak kabul oyu vermemelerini hala anlayabilmiş değilim!

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..