Medcezir/ Berkin Elvan ekranda evine sağ-salim Vardı- Medcezir ekibine teşekkürler!

Görevler vardır ve yerine getirilmelidir! Dizilere siyaset bulaştırmayalım derken bu görevler unutulur, ötelenir.

Medcezir; ekranların en iyi Amerikan uyarlaması, görselleri ve oyunculukları ile beğenilen, kostümleri ile moda rüzgarları estiren bir yapım. Gerek yapım şirketinin Ay Yapım olması, gerek senaryosunun ekrana Ece Yörenç tarafından aktarılması başarıya söz vermek gibi…Başrollerini yan yana ekleyince geleceğin umudu !

Medcezir, ekrandaki vazifesini yerine getiriyor kulvarında hep birinciliğe oynuyor. Böyle de olunca bütün görevler tamamlanmış, başarıyla yerine getirilmiş sayılıyor.

Oysa Türk izleyici öyle naif insanlar ki!

Ekrandaki yaratılmış karakterleri gerçek hayata taşımakta bir numarada yer alıyor. Kurtlar Vadisi’nin Çakır’ı için gerçek yas törenleri düzenliyor, helvalar kavuruyor. Aşk-ı Memnu’nun Bihter’ine ağıtlar yakıyor. Her sene en az bir defa Muhteşem Yüzyıl dizisine Kanuni ve Hürrem için davalar açıyor. Yüzyıllar önce ecdadının işlediği evlat-torun katlini diziden öğreniyor. Şehzade Mustafa’nın acısına ortak olup türbesinin önüne karanfiller bırakıyor. Hürrem Sultan ve Kanuni’ye lanetler yağdırıyor, yolda gördüğü Ozan Güven’e, Rüstem Paşa diye saldırıyor. Hatırlatayım rahmetli Erol Taş, Danyal Topatan az mı dayak yedi Türk izleyiciden? Biz hep böyleydik ve hiç değişmeyecek gibiyiz!

Durum böyle olunca da dizilere başka bir görev daha düşüyor, toplumun vicdanına bir fiske vurması ve gerçeğe en hassasında dokunması gerekiyor!

Toplumun uykusundan uyanışı olarak adlandırdığım “Gezi Parkı” pek çok ailenin can evinde yangınlara sebebiyet verdi. Toplumun içindeki yarayı dışa vurduğu; “demokratik yönetilmek, canlı haklarını korumak, işçi, köylü, kadın ve çocukların haklarını almak, ötekileştirilmemek” adına ortaya attığı devrim hareketi aslında “Gezi Parkı”…

Bir inat uğruna nicelerimiz öldü, ölenlerin ardından bizler de öldük! Nicelerimiz sakat kaldı, sakat kalanların ardından bizlerde sakat kaldık! Ama bu umuda yolculuktu ve her yolculuk eğlenceli değildir.

Berkin Elvan, işte bu olaylarda yaşam mücadelesini kaybeden umudumuzdu. Umudumuzdu, çünkü daha 14-15 yaşındaydı, o bizim geleceğimiz, gelecek Türkiye’mizdi!

Türkiye nereye gidiyor?

“Ölen, tacize uğrayan, işçi olarak çalışan kaç çocuk var” farkında mısın Türkiye?

İşte bu noktada artık gerçeği dizilerde arayan, ekrandan evinin salonuna dizileri her gece konuk eden izleyenlere bir mesaj vermek gerekiyordu. Medcezir ekibi de bu görevi hakkıyla yerine getirdi. Ekmek almaya giden Berkin Elvan geçti dizide hem de “Aslan yavrusu” olarak ve sağ salim evine vardı, nice güzel çocuklar gibi.

Çok da güzel bir dilekte bulundular:

“Ülkenin dört bir yanındaki bütün kayıplar, izi silinemeyecek birer acı olarak kalbimizde kalacak…

Hayatın ölüme, kardeşliğin düşmanlığa, barışın çatışmaya üstün gelmesi umuduyla…”

Bu dilekten sonra aslında son noktayı koymalıyım ama…

Görevini hakkıyla yerine getiren, toplumun acısına sırtını dönmeyen bütün Medcezir ekibinin o melek kalplerinden öpüyorum!

Ve farklı bir iş olduğunu, farkını da fark ettirdiğini sanırım artık bütün dünya duymuştur!

Hayatta fark edilmeniz dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6
https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb