Medeni kanunumuzda yer alan resmi nikâh ve tek eşlilik dayatmadır

Ne yaptığını bilen bir canlı kontrol edilmez ve disipline tabi tutulmaz. “Ama ne yaptığını bilmiyor ki” öğrenme becerisi var, öğreteceksin.

Ben biriyle beraber yaşayacağım ve bunun senedi olacak. Yani benim veya onun iradesine güvenilmiyor. Oysa senet bizim yüreğimiz. “Ya bırakıp gidersen” Gidersem giderim, gitmeyim mi yani?  Nikâh evlendiğinizi gösteren bir belge değildir. Size imzalatılan senettir. Bazı şeyler gerçekleşmeden sözleşmeyi bozamazsın demektir.

Nikâh çocukların nesebi belli olsun ya da mal paylaşımı içinmiş. Nedeni sadece bunlar olsun ağzımı bile açmam. Asıl neden insanları cendereye sokmak. “Sen bu kadınla/erkekle evlenmişsin. Bazı şartlar gerçekleşmeden (İki taraf da isteyecek ki bu hiç olmuyor. 6 ay eve gelmeyeceksin. Niye gelmeyeceksin ki. Boşanmak için evini mi terk etsin? Aklını yitirecek. Boşanalım diye delirelim o zaman. Zina yapacak. Boşanmak için birinin koynuna mı verelim)  bu kadından/erkekten ayrılamazsın. Nikâh bu. Başkasına bakamazsın. İznim olmadan bir yere gidemezsin. Ben istemezsem çalışamazsın, eğitim yapamazsın. Benim istediğim gibi giyineceksin. Nikâh bu.  Dinin emriymiş. Çocukların nesebi belli olmazmış. Mal paylaşımında sorun olurmuş. Hiçbir şey olmaz, ben hepsini (bağlayıcı olmayan, bilgilendirici) nüfus kayıtlarıyla hallederim.

Nikâhçılara duyurulur,  benim yazdığım  “Boşanmak isteyen eş tek taraflı olarak evliliği sona erdirme hakkına sahip olmalı” başlıklı yazının okunma sayısı 40 binlere gidiyor ve 5 yıldır okunmaya devam ediyor. Çünkü çok ciddi bir ihtiyacı dile getiriyor. Hiçbir gerekçeye bakılmaksızın taraflardan biri ben bu evliliği sürdürmek istemiyorum diye hâkime başvurduğunda evlilik bitiyor. Evlenirken biz şartlı mı evlendik de boşanırken şartla boşanıyoruz.

Nikâhın gereksizliğinin yanında bir diğer konu da tek eşlilik. Tek eşlilik olsun. İsteyen tek eşle evlensin. Ama bu, kanun olmasın. Sana ne benim kaç kadınla evleneceğimden. Bana gelenler/Beni alanlar razıysa sen bir şey diyemezsin. Zorla kaçırmıyorum ya sevmişler gelmişler.

Çokbilmiş entellerimiz dört kadın ya da muta nikâhı, kumalık gibi yapıları bize örnek gösterecekler. Biz bunu eski çağın saçmalığı değil yeniçağın özgürlüğü olarak getiriyoruz. Ayrımsız kadına da erkeğe de onu isteyenler razıysa evlenemezsin diyemezsin. Zengindir, mevki sahibidir, yakışıklıdır, âşık olmuştur birisi Marmaris’te, birisi Ankara’da. Onlar razı ve mutluysa bize laf düşmez. Tek şart eşler 21 yaşından gün alacak.

Bir önemli konu da kanun değil, serbest bırakılsın. Nikâh da tek eşlilik de. İsteyen uyar isteyen uymaz. Derdimiz mecburiyet kalksın. Kimse kimseye mecbur ve mahkûm olmasın. “Kocam değil misin mecbur seveceksin” Yok ya!  Bir de hani bozuk yapılar yani temelde işte böyle nikâh tek eşlilik gibi sorunlu durumlar Allah yapısıymış gibi korunuyor, işte dikkat edin, gayret gösterin vs zorlamalarla fatura insanlara çıkarılıyor. Sistem yanlışsa ben niye gayret göstereceğim, at gitsin!

Kerim Korkut'un yazıları okunmuyor çünkü insanlar anlamıyorlar, onlara saçma geliyor. Dünyanın kanunlarını yeniden yazıyorum, o nedenle insanların beni anlamamaları ve yazılarımı saçma bulup okumamaları çok normal. 100 yıl sonra bu yazılara haşa Allah kanunu gibi sarılacaklar. Ama ben yazacağım, etiketim olmadığı için etiketli biri konacak. Ne dediğimi bile anlamayan çıkıp bunları ben düşündüm diyecek. Gelecek yüzyıllarda dünya Kerim Korkut'un yazılarındaki gibi olacak.