Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Meditasyon, şifre ve ben

Meditasyon, şifre ve ben
 

Geçen gün Sn. Ali CÜLCÜ’ye ait bir blog okudum:blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=67132

Çok eğlendim okurken, her zamanki gibi özgün, sade ve yine çok şey anlatıyor…

Yorum yazmak istedim, fakat bir anımı hatırladım ve bir günce olarak değerlendirmeye karar verdim.

***

Türkiye’de yaşamaya başladıktan sonra sık duyduğum bir söz vardır:

“ Ben müslümanım, annem namaz da kılar” ( Bu da ne !? )

Çok sinir oluyorum bu söze. Bunları anlatıyor olmak insanları daha uygar, daha üstün, daha ileri gitmiş mi yapıyor acaba?!

Biz toplum olarak, hakikaten ellerimizde olanlarla yetinmek yerine, hep başkalarına özenerek yaşamayı tercih ediyoruz galiba. Bu son satırlar bir fıkrayı hatırlattı bana:

“Temel`in çocuğunu sokakta ders çalışırken görenler, Temel`e nedenini sormuşlar.
Temel`in cevabı hazır:
- Herkes çocuğunu dışarda okutayi daaa…”


Eğer bir millettin içinde bulunduğu durumsa - özenti o halkın dibe doğru gittiğinin göstergesidir. Yüzyıllarca dünyaya tam manasıyla hükmetmiş bir neslin torunlarının içinde bulunabileceği, hatta bulunduğu en acı durum.

***

Yıl 1992 olmalı…

“ Celal Bey yok mu odasında?! Benden çalışma bekliyordu..!”

Elimde kalın bir dosya ile şaşkınlıkla sordum Gülçin Hanıma - patronumun sekreteri.

“ Odasında, fakat hiç kimseyi içeriye almamamı söyledi. Telefon da bağlayamıyorum”

“ Acil bir konuydu ama…” itiraz ettim

“ Üzgünüm, emri çok kesin. Sanırım yarım saat sonra görüşebilirsiniz”

Son günlerde bu olay ikinci kez başıma geliyordu.Patronum oysa açık kapı çalışmayı seven birisiydi. Misafirleri olmadıkça kapısı asla kapalı olmazdı.

Kapalı kapının ardından neler olduğunu anlamam uzun sürmedi.

***

Birkaç gün sonra patronum beni odasına çağırdı ve bir hafta Meditasyon kursuna gitmem gerektiğini söyledi. Kendisi Maharişi (galiba isim öyleydi) Derneği ile tanışmış, çok memnun kalmış ve Dernek Başkanını Bursa’ya, kurs vermek için davet etmiş.

Ben hayretler içinde:

“ Yok yok ben gitmek istemiyorum” dedim.


Patronum gözlerini kocaman açtı ve biraz kızarak:
“ Her şeye, itiraz etmesen olmaz mı? Ben gitmeni istiyorum! Babam ve en yakın arkadaşlarımdan bir grup oluşturdum. Senin de firmamın yöneticisi olarak, gitmeni istiyorum ” dedi

Patron sonuçta. Ne yapalım. Ben de gitmek zorunda kaldım.

Bir hafta (5 gün) . Patronun babası, damadı, ve Bursa’nın tanınmış beş, altı iş adamından on kişilik bir grup oluşmuştu. Ben sadece babasını ve damadını tanıyordum.


Meditasyon eğitimine başlamadan önce bir seremoni düzenlendi.

Çiçekler, mumlar, tütsüler, saygı ve övgü dolu sözler Maharişi Yogi için.

İşin içine biraz Hint mistizmi katılmıştı.

Ben gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

Gösteri tamamladıktan sonra,
Hocamız, diyeyim artık, gayet ciddi dedi ki:

“ Hepinizi birer birer alacağım odaya ve size meditasyona başlamadan önce şifre sözcüğü vereceğim. Çok önemli bu şifreyi, asla birbirinize söylemeyeceksiniz.”


Teker teker girdik eğitmenin yanına.

Şifreyi vermeden önce yine uyarıldık, kimseye söylenmemsi hakkında ve gayet gizemli bir şekilde kulağımıza fısıldandı sihirli sözcükler…

Şifrelerimizi aldık.



Benim şifre :” şirink- şirink”idi. Ağızım kulaklarıma gitti hatırlayınca.


Meditasyona veremiyordum kendimi, komedi filmin içinde gibi hissediyordum. Fakat, grubumuzun çoğunu tanımıyordum, ayıp olmasın diye ciddi davranmaya çalışıyordum… zor da olsa.

İkinci veya üçüncü gün dayanamadım, verilen molada, patronumun damadının(kız kardeşinin kocası) yanına gittim, az çok tanıyordum kendisin ve sınıf itibariyle kendime en yakın görmüştüm.


” Ahmet bey, bu adam ( eğitmenimizdi kastım ) bize hep aynı şifreleri verdi gibi geliyor. Size bir teklifim var, ben size benim şifremi söylemek istiyorum ama siz kendi şifrenizi söylemeniz şartı ile. İddiaya girerim aynı şifredir. İsterseniz kağıda yazalım…” muzipliklerim üstümdeydi.

Ahmet Bey korktu ve şifresini vermedi.Meditasyon gevşemesine bir şey olur sandı herhalde.


5 günlük Meditasyon kursumdan aklımda kalanlar...

Sihirli bir şifre: “ şirink - şirink”

***

Huzuru yakalayabilmek için, stresten kurtulmak için, meditasyona yığınla para yatırmak yerine, kendi özümüze ve kültürümüze dönsek daha faydalı olacak, bence

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..