Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Meditasyon

Meditasyon
 

MEDİTASYON


Zihnin dikkat melekesini kedi çalışması üzerine çevirmesiyle oluşan bir bilinç haline ulaşma çalışmasıdır. Gündelik yaşamımızda zihnimiz duyu organları aracılığıyla gelen bilgileri sürekli olarak filtreler. Filtreleme işlemi bilincin değişik katmanlarında hep vardır. En kaba filtreleme günlük yaşamımızdaki, farkında olduğumuz ve adına zihin dediğimiz bilinç bölümümüz tarafından yapılır. “Farkında olmak”, bilincimizin bu bölümünün en önemli özelliğidir. Bu farkındalığı biz dikkat olarak biliriz. Dikkat bir bilinç ışığıdır. Neye çevrilirse onu görünür(fark edilir) kılar. Ancak bu yeteneği zihinsel alanda kullanmak yine oldukça sınırlıdır. Çünkü filtreleme işleminden dolayı dikkatin yöneltilebileceği bilgi alanları son derece daralmıştır. Böylece günlük yaşamımız mümkün hale gelmiştir. İnsanlar, zihne ait bu ışığı bizzat zihnin üzerine çevirdiklerinde, olağanüstü bir durumla karşılaşırlar. Bu bir ölçüde filtreleme işlemini zihinsel alanda yok etmektir. Bu filtrelemenin ortadan kalkması bizi, rahatsız edici bulduğumuz ve bu nedenle de istemediğimiz bilgilerle karşı karşıya getirir. Örneğin kendimizi son derece haklı bulduğumuz bir durumda doğruluğundan son derece emin olduğumuz bir davranışın, daha geniş açıdan bakıldığında (filtrelemenin kaldırılması sonucu) yanlış olduğunu görebiliriz. Ya da son derece iyi niyetli olarak yaptığımızı düşündüğümüz bir davranışımızın ardındaki niyetlerimizin hiç de hoşumuza gidecek türden olmadığını görebiliriz. Bu nedenle zihnimiz otomatik olarak bu tür bir faaliyete direnç gösterir. Bir başka deyişle gözlenmekten bizi bizim yararımıza olarak korumaya çalışır. Bu nedenle meditasyona başlamak her zaman bir direnci aşmayı ve zorlukları göze almayı gerektirir.
Meditasyonu bu bağlamda bilinçteki filtreleme işlemlerini kademe kademe kaldırıp daha geniş bilgi alanlarına ulaşma faaliyeti olarak tanımlayabiliriz. Varacağımız en önemli bilgi alanlarından birisi, “ben bir bedenim” filtresinin aşılmasıyla ortaya çıkar. Bu aşama dikkat ışığının oldukça coşku verici bir bilinç alanına çevrilmesidir.
Meditasyonun ilerleyen aşamalarında güçlükler daha da artar. Kendimizi beden sınırları ötesinde gözlemlemek bizi çabucak yeni filtrelere gönüllü olarak götürecektir. Çünkü “fark eden” farkına vardığıyla özdeşleşme eğilimindedir. Buna “sevgi” bağı denir. Bu bağ fark edeni fark ettiğiyle bir olmaya götürür. Fark edenin kendini sürekli olarak fark edilenden ayrı tutabilmesi meditasyon sürecinin en zor kısmıdır ve bu zorluğa karşı koyabilmek çok nadir olarak gerçekleşir.
Bu zorlukları nedeniyle meditasyon doğudaki bazı bilgeler tarafından çok sıcak karşılanmaz. Onlara göre her şey kendiliğinden olur. Neden-sonuç ilişkisi dar ve gelip geçici bir bakış açısıdır. Oysa meditasyonda neden-sonuç ilişkisi zorunlu bir ön varsayım olarak yer alır. Ve bu durum, amaçla yöntemin çelişkisine yol açar.
Meditasyon aracılığıyla zihinsel filtrelemenin kaldırılması yöntemi self-hipnoz yöntemiyle aynıdır. Zihin sabit bir obje üzerinde tutulur. Bu bir sözcüğün tekrarlanması şeklinde olabilir. Amaç değişim üzerine kurulu ilk filtrelemenin aşılmasıdır. Bu nedenle sürekli tekrarlayanda bir monotonluk bulunması zihnin sakinleyip geri çekilmesiyle sonuçlanır. Aslında olan şey ilk filtreleme işleminin devre dışı bırakılmasıdır. Bunun sonucu ulaşılan durum, ilk başlarda bir mutluluk hali olarak deneyimlenecektir. Ancak bu durum tekrarlandığında bu güzel duygular yerini hoş olmayan duygu ve düşüncelere bırakır. Çünkü ilk filtreleme işlemi bizim kişilik bütünlüğümüzle ilgilidir. Bu filtrelemenin kaldırılması bir bilinç genişlemesi yaratacağından, ilk tepkimiz biz bir hafiflik duygusu olacaktır; ancak ardından filtreleme işlemi iptal edildiği için karşılaşacağımız bilgiler tehdit edici nitelikte(kişisel bütünlüğümüz açısından) olacağı için hoş olmayan deneyimler olarak görülecektir. Oysa meditasyonda bu sadece yolun başıdır. Daha sonraki filtrelemelerin kaldırılmasıyla karşılaşılacak bilgi alanlarıyla başa çıkabilme daha da zor olacaktır.
İşte bu ve daha bir çok zorluklarından ötürü, çok küçük bir kısmından söz ettiğim meditasyon yöntemiyle yoğunlaştırılmış , zorlanmış olgunlaşma süreci, bu konuda deneyimli ustaların yönlendiriciliği altında yapılmalıdır. Aksi takdirde, zihin daha bir iki uygulamadan sonra filtrelemeyi aşma yöntemimizi etkisiz hale getirebilir ve çoğunlukla da böyle olur. Dolayısıyla bu filtrelemenin aşılması her defasında daha uzun süren bir çaba gerektirir. Ancak bu durum kendi başına meditasyon yapanların çoğu tarafından fark edilmez. Bir süre inatla uzun uzun sıkıcı saatler geçirilerek gerçekleşen meditasyon denemelerinden “işe yaramıyor” denilerek vazgeçilir. Ya da bu oturumlar, rutin bir günlük eyleme dönüşerek amacının çok dışında küçük rahatlama uygulamalarına dönüşür.
Meditasyonun bir başka yöntemi de, günlük yaşam uğraşları içinde “uyanık olma hali”nde kalmaktır. Bu yöntemin de sonuçları açısından sağlam bir meditasyon yolu olduğu söylenebilir. Ancak bu yöntem de yine, “uyanık olmanın” oldukça zor olduğu durumların ortaya çıkmasına yol açacağından, meditasyonda dümdüz basit bir yol olarak görülemez. Olanı olduğu gibi kabul edebilme gücüne sahip olduğumuz bir gün olsun dileyen herkese.
izzetbalci@ziprotek.com
 

 
Toplam blog
: 75
: 1163
Kayıt tarihi
: 06.06.11
 
 

Zihinsel Programlama Teknikleri(NLP, Hipnoz, Meditasyon..vs.) alanında, uzun yıllardır araştırma ..