Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Medusa

Medusa
 

Medusa, Ali İhsan Uğuz’un ikinci romanı.

Bilim kurgu tekniğine yakın yazdığı ilk fantastik romanı “Son Savaş C.IV.A”’yı da geçtiğimiz günlerde okumuştum. Bu ilk romanında müthiş bir hayal gücü sergilemişti. Kurgusu, yaratıcılığı ile bu türden hoşlananların keyifle okuyacakları bir roman C.IV.A

Beni en çok etkileyen Medusa oldu. Kitaplar, filmler, oyunlar hatta tüm sanat eserleri aslında kendi okurunu, izleyicisini, sevenini kendisi oluşturur. Yani onun sanat gücündedir herşey. İnsanlar sevdikleri sanat eserini başkasına anlatırlar. Duygularını paylaşmak isterler. İyi olanın hakkı her zaman verilir. İşte ben de bu duygularla Medusa hakkındaki fikirlerimi paylaşmak istedim.

Dili, konusu, kurgusu ile kolay okunacak bir kitap Medusa. Bir dönem Türkiye’sine ayna tuttuğu için sosyal, toplumsal bir romandır. Yer yer felsefi derinliği de olan, ülkemizin karanlık dönemlerini kafamıza kazıyan, yitik kuşakları hatırlatan, sorgulayan yönüyle toplumsal bir roman. Olayların; Sinan ve Elif’in dramatik aşkı üzerinden verilmesi de başka bir boyut katıyor romana. Yazar belli ki, yılların içinde katmerleştirdiği acıları, siyasi entrikaları, haksızlıkları okurla böyle paylaşmak istemiş. Yaşamın her yönü var Medusa’da. Yaşamın hem iyi, hem de kötü yönleri... Yazar, Yunan mitolojisinin derinliklerinde önemli yer tutan, Medusa’nın dramatik mitolojik öyküsünü takip ediyor bir bakıma. Oradaki iki damla kan esin kaynağı olmuş ona. Bir damlası iyiliği temsil eden, şifa olan; bir damlası kötülüğü simgeleyen, zehir olan kan. Aynı kanın iki damlası birbirine nasıl zıt olabiliyorsa, yaşamın iyilik ve kötülük yönü de aynı zıtlığı yansıtabiliyor.

Roman; karanlık tutkularının esiri olabilen insanların üzerinden veriyor mesajını. Türk siyasetinde oynanan oyunlar, entrikalar, faili meçhul gibi görünen cinayetler... Siyaset basamaklarında yukarı çıkmak için her yolun mubah sayıldığı gerçeği bir kez daha hatırlatılıyor. Bu konudaki acımasızlığın, gaddarlığın yüzünü görebiliyoruz. Öte yandan en çaresiz, en yoksul, en dipte yaşayan insanların da çıkarsız, karşılıksız, yürekten sevmelerine, birbirlerine sahip çıkmalarına tanık oluyoruz Medusa’da. İnsanlık hem iyi, hem de kötü yönleriyle veriliyor. Bir yanda, hümanizm, derinlemesine işlenirken, diğer yandan tutku, haksızlık, eziyet, cinayet veriliyor. Toplumsal gerçeklerimizi yüzümüze vuran bir roman Medusa; ‘Ulan insanoğlu! Sen hem çok iyisin, hem de çok kötüsün’ diyen bir çığlık.

Kitapta eleştireceğim bazı noktalar da var. Çok emek verilmesine rağmen bazı bölümler aceleye getirilmiş gibi duruyor. Dil, akıcı olmasına rağmen, cümle bozuklukları, dilbilgisi yanlışlıkları var. Bazı yerlerde uzun cümleler anlatımı boğuyor. Geçmişe yapılan yolculukların çokluğu da okuyucuyu sıkma noktasına getirebiliyor.

Tüm bu eksiklikler ilk kitaplarda olabilir, normal karşılıyorum. Bundan sonraki romanlarında yazarın daha titiz davranacağına eminim. Ali İhsan Uğuz’u Medusa romanından dolayı kutluyorum, yeni romanlarını sabırsızlıkla bekleyeceğim.

 
Toplam blog
: 107
: 1402
Kayıt tarihi
: 01.11.06
 
 

1970 yılında Siverek'te doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Tarsus'ta tamamladım. İstanbul Üniversitesi ..