Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

27 Ocak '09

 
Kategori
Siyaset
 

Medya, syaset ve yargı

Medya, syaset ve yargı
 

MEDYA, SİYASET VE YARGI

Topluma yön veren, toplum düzeninde önemli katkıları olan medya, siyaset ve yargının her zaman toplumların “vazgeçilmezleri" olmuştur.

Görsel ve yazılı basından oluşan medya, toplumun “dördüncü gücü” olarak algılanmış, bilgiye ulaşmada, haber almada ve toplumu yönlendirmede önemli görevler üstlenmiştir.

Siyaset ve siyasetçiler ise ortaya koyduğu programlarla, yeni açılımlarla ülke yönetimlerine talip olmuşlar, halkın tercihleri doğrultusunda ise yetkilendirilmişlerdir.

Siyasetçilerin ise yürüttükleri politikalara göre “siyasetçiye güven ve inanma” çıtanın boyutunu göstermiştir. Siyasetçilerin “temiz siyaset yada kirli siyasetin" birer parçası olmaları ise toplumda siyasetçiye verilen değerlerin dozunu ayarlamıştır.

Yargı ise demokrasiyle yönetilen ülkelerin “olmazsa olmazları” sayılmış, herkesin zaman içersinde mutlaka ihtiyaç duyacağı, başvuracağı önemli bir yer olmuştur.

Yargının tarafsız olması, adil ve adaletli olması ise “hukukun üstünlüğüne inananların” ulaşılması istenen hedef olarak gözetilmiştir.

Türkiye de özellikle de çok partili döneme geçildikten sonra, medya ile siyasetçi ilişkileri hep var olagelmiş, bu ilişkiler sonucu ise “yandaş medya, taraflı medya” yapılanmalarına tanık olunmuştur.

Günümüzde ise artık “tekelleşen medya” tarafsız ve yansız, doğru bilgilendirme, doğru yayımcılık ilkelerini çoğu kez terk etmiş görünmektedir. Siyaset ve medya öyle iç içe girmiş ki yayın politikalarının temelini siyasetçilerin “istek ve hedefleri” oluşturmuştur.

Bugün yaşanan bir takım olaylar da gösteriyor ki, medya kendisine yapılan “servislerle” doğru ya da yanlışlığı belli olmayan bir takım haberlerle toplumda gündem oluşturmakta, özelliklede yargıya intikal etmiş, gizli kalması gereken bilgiler servis edilerek yargıyı etkileme girişimleri yapılmaktadır.

Medya kendisine ulaşan bilgilerin ne amaçla verildiğini, nerden geldiğini, bilgilerin gerçekle ne kadar bağlantılı olduğunu “ince eleyip sık dokuduktan sonra” vermesi gerekmektedir.

Ancak günümüzde medyanın büyük çoğunluğu gelen bilgileri “süzgeçten geçirmeden” taraflı ve belli bir hedef gözeterek vermekte yapılan bu yayınlarla yargının tarafsızlığına ve yargıya açıkça müdahale edilmektedir.

Dördüncü güç olan medya, birçok olayda kendilerini yargı yerine koymakta, yaptıkları yanlı ve maksatlı haberlerle yargıya müdahale etmek istemektedirler.

Kendilerini mutlaka sorgulaması gereken medya, ”güvenirlik” sıralamasında çok alt sıralara gerilemiş durumdadır.

Medya ve basın “ne kadar güven sorunu yaşarsa yaşasın” elinde ki güçle insanlar suçlu ilan edilmekte, toplumda tedirginlik ve korku yaratılmaktadır.

Medyamızın büyük bir bölümü “Ergenekon soruşturmaları” boyunca kendilerine yapılan “servis bilgilerini” sorgulamadan taraflı ve belli hedeflere yönelik olarak yayınlayarak toplumda “akıl almaz bilgi kirliliği yaratılmış, insanlar neye inanacağını, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu artık kavrayamaz hale gelmiştir.

Çok çarpıcı ve halen güncelliğini koruduğu için bir örnekle konuyu açalım:

Ergenekon’un kasası olduğu medyada çarşaf çarşaf ilan edilen Kuddisi Okkır, kendisine yapılan “yargısız infaz sonucu” yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak vefat etmiş, “kasa” diye adlandırılan bu şahsın cenazesini arkadaşları kaldırmış, 35 bin TL. Bağ kur borcunu geride bırakarak “hayata veda” etmiştir.

İşte medyanın elindeki en büyük silah olan bu kalem, kötü niyetli ve taraflı kişilerin elinde masum insanları, kurum ve kuruluşları vurmakta, toplumda tedirginlik ve korkulara yol açmaktadır.

Medya elindeki kalemi satmamalı, maksatlı ve yanlı davranmamalı, etik ve ahlak kurallarına mutlaka uymadır.

Medya ve basınımız özellikle son günlerde “Ergenekon” nedeniyle birçok olumsuz ve maksatlı yayınlara imza atmış, servis bilgileri artık devletin zirvesini bile “zıvanadan çıkarmıştır”. İnsanlar hakkında akıl almaz iddialar ortaya atılarak “yargısız infazlar” yapılmaktadır.

Bugün medya ve siyaset ilişkileri de artık tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Geçmiş iktidarlar döneminde iktidarlarını devam ettirebilmek için “yandaş medyalar” mutlaka önemsenirdi.

Bugünkü AKP iktidarı ise daha da ileri gederek, kendi medyasını oluşturmuştur. Adeta “medya, siyaset ve yargı” kol kola girmiş bir görüntü içersinde algısı vardır.

Son zamanlarda ortaya çıkan “servis bilgiler” iktidarı da rahatsız etmiş, hükümet de “bilgi kirliliğinden şikâyet ederek “medyanın kendisine çeki düzen vermesi “gerektiğini söylemek zorunda kalmıştır.

Güvenirlilik sıralamasında “aşağılara ötelenen” medyamız artık “Şapkayı önüne” koymalıdır.

Medya topluma yararlı olmayı, Cumhuriyetin kurum ve ilkelerini korumada ve yüceltmede önder olmalıdır.

Medya kendisini “kirli siyasi ve çıkar ilişkilerinden arındırarak” güvenirlilik sıralamasında basamakları hızla yukarıya doğru tırmanmalıdır.

Sonsuzluk ( Osman Özeker.)

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..