Medya nereye gidiyor...

Yazar olmak artık çok kolay, istemek ve hazmetmek önemli. Geçenlerde çok sevdiğim bir hanımefendi onlarca arkadaşıyla toplanmışlar “şiir kitabı” çıkarmışlar. Çok güzel de olmuş ellerine yüreklerine sağlık…

Demek ki artık bir kişi tek başına “kitap” çıkaramıyor, tabi arkası olmayanlar için söylüyorum; pahalı ve meşakkatli…

Hele muhalif ve arkasız isen yandınız benim gibi, ne sponsor bulabilirsiniz ne de kitabınızı basabilecek babayiğit bir yayın evi…

Amiyane tabirle “tırsmış” yayınevleri, ödleri korkuyor…

***

Gazetecilik zaten bitmiş, ABD tarafından “Ilımlı İslam” ilan edildiğinden beri Türkiye’de gazetecilik de o doğrultuda değişti, yandaş mesleği de “gazeteciliğin” önüne geçiverdi…

Bildiğim kadarıyla gazetelerin neredeyse tamamı “gurupların” elinde, Akşam Gurubu Doğan Gurubu Sabah gurubu gibi…

Ve büyük bir bölümü de “Müslüman İş Adamlarının” gözetimi ve denetiminde…

Üstelik birçoğu da kapı kapı bedava dağıtılan ve bugün en fazla basılan gazetelerin sahipleri…

Bunlar sayesinde basılan gazete sayısının yarısı bedava; düşünebiliyor musunuz?

Bu parayı kim sağlıyor bu gücü nereden alıyor neden diğer gazeteler beleş gazete dağıtamıyor? İnsanın aklına takılıp kalıyor; Kim bu adamlar?

Üstelik bedava gazetelerin en büyük patronu da ABD de “okyanus ötesinde” yaşıyor, oysa tam da kendilerinin devri ama ne hikmetse gelmiyor bir türlü…

***  

Gün geçtikçe Medya değişiyor; yazılı ve görsel bası da artık bir takım gurupların özellikle de dönemimizin iktidarını destekleyen gurupların elinde…

Yazarlar, muhabirler de değişime ayak uyduruyorlar, kayıtsız şartsız desteklemek vermek ve asla muhalif olmamak şartıyla “gurupların” televizyon ekranlarında ve gazetelerin başındalar…

Bildiğimiz “Köşe yazarları” artık gazetecilik yapamıyorlar tek tük kalmış korkusuz ve grupsuz (?) gazetelerde yazıyorlar.

Onların da mali güçleri o kadar yetersiz ki; ne gurupların ellerindeki “dağıtım” şirketleriyle dağıtılıyorlar ne de yeterli sayıda basılabiliyorlar…

***

Bu muhteşem operasyon herkesin gözünün önünde tüm dünya ülkelerinin, dünya medya devlerinin önünde gerçekleşiyor.

Gerek bu ülkenin savcıları hakimleri aydınları sendikaları iş adamları akademisyenler devleti temsil eden kurum ve kuruluşlarca görmezden geliniyor…

Hükümetin astığı astık kestiği kestik; bunu koskoca bir ulus olarak da içimize sindiriyoruz…

İnanılır ve anlaşılır gibi değil…

***   

Ben merak ediyorum; Yaşanan bu olay yasalara, kamu düzenine, serbest rekabet kurallarına, meslek ahlakına, etik ölçülere sığıyor mu?

Hükümeti anlarım da basın yarınlarda başına gelecekleri nasıl göremez, kendi öz denetimini sağlayamaz etik ahlaki kuralların uygulanması isteyemez merak ediyorum. Demek ki; tarafsız ve özgür basın devri sona erdi…

Başlığı merak ettiniz mi? Medya nereye gidiyor…

Çok basit ABD nin 2003 yılında tüm dünyanın önünde ülkemize biçtiği dona doğru; Ilımlı İslam ülkesi ve İslami kurallara uygun medyasına…

***

Peki, bundan sonra şayet böyle devam edecekse bu basına; basın denilebilir mi diye sorsam ne dersiniz?

Şahsen ben yazdığım kitapların “çekirdek” külahı olmasını köşe yazısı yazdığım gazetelerin sadece parklarda kıç altına koyulmalarını hiç istemem…

Erdoğan ÖZGENÇ