- Kategori
- Blog
Medya'nın çehresi, Blog yazarlarıyle değişime gebe
Kaya Çelikkanat, İzmir'in basın duayenlerinden. İzmir Gazeteciler Cemiyetinin üyesi. 51 yıllık gündelik Ege Telgraf Gazetesinin köşe yazarı .Altta da, dünkü yazısının küpürü görülüyor..
Kaya Çelikkanat, İzmir’in sayılı gazetecilerinden. Dostluğumuz, taşra muhabiri iken, geldiğimiz İzmir’de başladı. Kendisi, her konuda kalem oynatır. Sevilen bir arkadaşımızdır. İyi bir Milliyet Blog okuyucusudur. Bellibaşlılarımızı takip eder. Kendine göre haklarımızda notlar alır, karşılaştırmalar yapar. Arşivler. Aynı zamanda da bilgi küpüdür.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Ulusal gazetelerde çalışa çalışa emekli oldu. Şimdi, 51 yıllık Ege Telgraf Gazetesinin köşe yazarıdır.
Balıkçılığı meşhurdur. Bir elinde olta bir elinde kalem, başaltında yanan mangal, aheste çekilen sandalda zaman zaman kendini bulan dost insandır. Mangal sefasında coşkulu saatler yaşanır ara ara.
Bana öteden beri sorardı “Bartın hikayemi.” Bloglar’dan okumuş. Her seferinde Bartın Valisini, bir de bana anlattırırdı. ” Sahi derdi, böyle valiler kaldı mı Türkiye’de?” derdi. Ve eklerdi: “Sırf Bartın’ı yüceltmek için seni çağırttırıp, halka sesleniyor ve gösteriyor: “Bu şehir, 60 yıl sonra kaybettiği çocuğunu buldu” diye. Böylesi başlığı ancak sayfa sekreterleri atar gazetelerde. Herkesin harcı değildir.”
Bizim Kaya’nın daha çok anlattıkları hayranlıkları var. Yazı uzun olmasın diye kısa kesiyorum.
Bu yazımla, aynı zamanda şunları demek istiyorum. Birer ikişer blog yazarları, yavaş yavaş, gün ışığına, medya sahnesinde gün ışığına çıkmağa başladılar. Bunlardan biri de Pacco denilen kız, TV’de, Okan Bayülken’e anlatıyor blogger’liğini. Bir diğeri de; o zelzelede, Van’da, elinde makine, gazetecilik yapıyor, TV.ler, onunla röportaj yapıyor.
Gün gelecek, yazılı basın, yerini internetlere bırakacak. Blog yazarlığı, basının yerini alacak. Yavaş yavaş, köşe yazarlarında bu tür kıpırdanışlar da biliniyor. Evet, evet. Gün gelecek, blogger’ler kazanacak. Medya’, onlarla oluşacak, söz sahibi olacak, itilmişliklerinden silkinerek düzlüğe çıkacak.
Nerede kalmıştık? Arkadaşımız Kaya Çelikkanat, makalesine şöyle diyor: “Bu Bartın yazısı da nereden çıktı demeyin. Öyle ya. Bartın nire, İzmir nire. İzmir bir dünya kenti ise, Batı’ya açılan bir kapı ise, Bartın da ülkemizin bir cennet köşesi. Karadeniz’in incisi. Oralara gitmek kısmet olmadı. Amma, köşe yazarlarımızdan Muzaffer Cellek sayesinde çıktığımız yolculukta, Bartın’a kadar gitmiş oldum. Sözü Cellek’e bırakırken, yazıyı dilerseniz bir Bartın gezisi olarak değerlendirebilirsiniz.”
Aynı Çelikkanat blog’dan alıntılarla, Valilikçe plaket verilme, bir “Bartın Yangunu” ilan edilmem, verdiğim mini piyano resitalimden de bahsediyor. Ama aynı Çelikkanat, ikinci kez Bartın’a çağrıldığımı bilmiyor. Blog’larda atlamış burasını. Bartın’ın il oluşunun 20.yılı kutlamaları vardı. O gün şöyle bitirmiştim. Ki, bu yazının sonu da öyle bitiyor zaten. Paneldeki şiirimde var bu satırlar. O panel’de eski bakan, eski vekil, eski vali ve B. Başkanları vardı. İsteyenler oldu şiiri: (Mahalli lisanla)
“Burası / Goccağaz EF-EM / Spikeriniz Pembe gonişiya / Mukdarın oğlu / Yangunu için, / Şarkı istiya / Dutmayım beni!..
Zaten tutan da yok!
Ört ki, ölem!
L İ N K L E R:
http://www.360tr.com/topkapi/y034.htmLİNKLER : (Sadece link'in üzerine sol tık'latınız.Veya , sağ tıklatarak seçiniz ve yapıştırınız
http://www.youtube.com/watch?v=IsW9AUXqRlo
Söyleşi ve İnci Avcıları'nın öyküsü
http://www.youtube.com/watch?v=SCzYj6o3s4Y
Bartın'daki çocukluk anıları ve Ört ki ölem'in öyküsü
http://www.youtube.com/watch?v=idq2e3rQ_WE
son bölüm - ödül töreni
http://www.youtube.com/watch?v=C33Myz_lkwY
"Bu şehir, 60 yıl önceki kaybettiği çocuğu buldu"
A L T T A K İ : EGE TELGRAF GAZETESİ' nin bu günkü (14/Aralık Pazar) nüshasında, köşemdeki yazı