Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Medyanın devşirmeleri

Devşirme, Osmanlı'nın en önemli savaş gücüydü. Özellikle Rumeli ve Balkanlar'dan, güçlü, kuvvetli hiristiyan çocukları toplanır, Yeniçeri ve Bostancı Ocağı'nda yetiştirilirdi. Daha sonra belki de doğdukları topraklara Osmanlı askeri olarak gidip savaşırlardı. Devşirmeler belki de, kendi ana babalarını savaşta öldürüyorlardı, bilmiyoruz.

Yani, bir kez devşirildin mi, artık patronunun dediğini yapacaksın; asıp kestiğin anan, baban bile olsa. Yeniçeriler, Osmanlı'nın zoruyla devşirme oluyorlardı; bu anlaşılabilir, yeniçeri için bağışlanabilir bir durumdur. Devşirme işi Osmanlı ile bitmedi, ancak şekil değiştirdi. Zorun yerini para aldı. Kimi basın-yayın organları son zamanlarda, devşirmeler gibi, kendi devletine karşı savaş açmış gibi görünüyor. Bunun cehaletten, bilmezlikten kaynaklandığını düşünmüyorum.

Efendim, AB' de asker Milli Savunma Bakanı'na bağlıdır, bizde neden değil? Bu beylerin, hanımefendiler daha önce kendilerine şu soruyu sorması gerekmez mi: Bizde neden AB'nin toplamından belkide daha fazla asker var? Eminim bu soruyu kendilerine sorup cevaplayabilirlerse ilk soruyu sorma gereği duymayacaklardır.

Türkiye'de politikacılar, düşüncelerini kamu oyuna ulaştırma fırsatı bulanlar, önce biraz ekonomi bilmeli; sonra, biraz tarih bilmeli ve sonra da, çokca coğrafya bilmelidir. AB'nin Irak gibi bir komşusu var mı? Yok. İran, Suriye ve biraz daha aşağılara inersek; Lübnan, İsrail gibi komşuları var mı? Yok. Peki, AB'nin etrafı petrol ve enerji kaynaklarıyla mı çevrili? Yok.

AB' de savaş filan var mı? Yok. Peki, nasıl olacak da bu kadar farklı şartlarda olan ülkelerde yönetim ve sistem aynı olacak?

Efendim, Dağlıca'da generaller heron görüntülerinde askerlerin ölümünü seyretmişler... Devşirmenin de kendine göre amanı, insafı vardır. Bunlar devşirilirken onları da kaybetmişe benziyorlar. Yoksa artık, ordumuzda darbeci "bizim çocuklar " kalmadı, sıkıntınız o mu?

Genelkurmay Başkanı bu cenahı, mutareke basınıyla eş tuttu, insaflı davrandı. Mutareke yıllarında kimi zorunluluklar, çaresizlik vardı. Bunların yanında mütareke basını masum kalır.

Kendi ülkesinin köklerini kemirmeye çalışan bu devşirmeler, sanırım bu halkın mayasını hesaba katmıyorlar. Emperyalizmi tek başına yenen bu halkın, yoktan bir ülke vareden bu halkın. " Sabahın sahibi vardır/ Gün daima gecede kalmaz" Bakalım nasıl olacak.

 
Toplam blog
: 23
: 703
Kayıt tarihi
: 03.07.10
 
 

Eski adıyla İ.İ.T.İ.A, yeni adıyla Marmara Üniversitesi İşletme mezunuyum. Çeşitli ulusal dergile..