Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Medyanın eleştirel okumasını yapmak

Medyanın eleştirel okumasını yapmak
 

Ailenin sosyal dokusu içinde filizlenen bireylerin, en temel eğilim ve kişilikleri 0-6 yaş arasında oluşmaktadır. Bu bilimsel gerçeklikten yola çıkarak, evlerin elektronik pencerelerinden koruyucu hiçbir filtreden geçmemiş bir veri bombardımanı yapılması geleceğin üreticisi konumunda olan ailenin ne kadar ciddi tehdit altında ve korunmasız olduğu savını gündeme getirmektedir.

Televizyon bilindiği üzere hayata ilişkin verileri kendi formatında yeniden montajlayarak ve yeniden kurarak kitlelere ileten bir teknolojidir. Bireylerin, kendilerini korumaları ve gerçekten özgür iradeleriyle davranmalarını sağlayacak bir özgürlük kültürünün inşasında sorumluluk alanlarından birinin adı iletişim araçlardır. İletişim özgürlüğünü, iletişimin öteki ucunda bulunan aileler yani alıcı kitle açısından irdelemek, iletişim özgürlüğünün yalnızca göndericilerce değil aynı zamanda alıcılar açısından da önemli olduğu gerçeğini vurgulamak gerekmektedir.

Türk ailesinin kendini içinde bulduğu bu iletişim patlamasından nasıl ve ne yönde etkilendiği üzerinde durulması gereken öncelikli bir konudur. Bu patlama orta ve uzun vadede ülkenin hem ekonomik hem de kültürel envanterine yapacağı etkiler henüz kestirilememektedir. Bu öngörünün tek anahtarı şu anda ne yönde bir ileti veriyorsanız ileride çıktınızın aynı yönde olacağı gerçeğidir. Eğer ailenin gereksinimlerini ve değerlerini doğru iletirseniz, sağlıklı bir ailenin oluşumuna katkı sağlarsınız. Eğer ailenin gereksinim ve değerlerini yanlış okumayla birlikte alıcıya sunarsanız, uzun vadede sağlıksız ilişkiler yumağı ile birlikte oluşmuş hastalıklı bir topluma sahip olursunuz. Aile kurumunun devamını, bireylerin sağlıklı gelişimini, toplumun uyumlu ve sorumlu bireylerden oluşması gerektiği gerçeğini işleyen programlar toplumsal sorumluluklarını yerine getiriyorlar demektir.

Bir kültür taşıyıcısı olarak medya, ulaştığı insanlara bir yaşam biçimi sunmakla birlikte, bilinç altına kimi doğruları dikte etmektedir. Alıcıların, yani kültürel ürünü tüketen ailelerin, vatandaşların hak ve özgürlükleri açısından programların eleştirisi yapılmamaktadır, iletiyi alan tüketici kitlenin haklarından söz edilmesi için öncelikle alıcı kitlenin yayınlanan programın varlığından memnun olup olmadığı alıcılara hemen hemen hiç sorulmamaktadır. Reyting kaygısı izleyicilerin memnunluk kaygısına dönüştürülmemektedir.

Avrupa'da şu anda üç önemli sorun alanının altı çizilmektedir. Uyuşturucu, şiddet ve aile değerlerindeki aşınma. Evlilik dışı doğan çocuklar, çocuk yaşta hamilelikler, tek ebeveynli çocuklar, hızla artan boşanmalar, alkol ve uyuşturucu alışkanlıklarının artması, şiddetin her alana yayılması gibi sonuçlar sosyal bir depremin öncülleri olarak görünmektedir. Günümüzde ailenin öne çıkarılmasının nedeni sosyal çöküşün önüne geçmektir. Evlilik oranlarındaki düşüş, boşanmalar, evlilik dışı beraberlikten doğan çocuklar ve tek ebeveynli hanelerin batı toplumlarında meydana getirdiği problemler, bizim toplumumuzda aile gerçeğinin önemine daha da dikkat çekmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır.

Medyanın eleştirel bir okumasının gerçekleştirilmesi ile tüketimin bir ünitesi olan ve aynı zamanda geleceğin üreticisi olan ailenin, medyada belirleyici konumdan çok belirlenen konumda olduğu görülmektedir. Aile, kültürel değerleri muhafaza ve nakletmede geleceğin üreticisi olan en önemli sosyal kurumlardan biri olma özelliğini halen sürdürmektedir. Ailenin temel ilke ve değerleri; hakkaniyet, dürüstlük, sabır, onura saygı, kişisel bütünlük, tutarlı olma, sorumluluk alma ve hizmet etme, gelişime önem verme, koşulsuz sevgi, yardımlaşma ve yüreklendirme olarak sayılabilir. Bu değerlerin hakimiyeti ailelerimizde zayıfladığı anda batı toplumlarının yaşamış olduğu sorunlarla karşı karşıya kalmamız söz konusudur. Bu değerlerin hakimiyetinin sağlayıcısı ve aktarıcısı bir kurum olarak medya, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.

 
Toplam blog
: 6
: 978
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Her an değişken bir ruha sahip balık burcu kadınıyım. ODTÜ Sosyoloji mezunu olmakla hep grur duymuşu..