Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Meğer bizim kurt masummuş...

Meğer bizim kurt masummuş...
 

Hani hepimizin küçük yaşlardan beri dinlediğimiz ve çocuk masalı deyince aklımıza ilk gelen "Kırmızı Başlıklı Kız "masalı vardır. Çocuk masalları içinde belki de en tanınan ve sevilendir . Her dinlediğimizde veya izlediğimizde heyecanlanıp, hatta biraz korkup kurtlara iyice düşman olmuşuzdur. Ve finalde avcı kurdun karnını yarıp büyükanneyi çıkardığında -ohh be çok şükür, mutlu son diye bağırmışızdır hep bir ağızdan avaz avaz...

Peki masallar böyle gerçek hayat farklı mı sizce? Hiç kurdun ağzından dinledik mi olayı? Kurdun derdi ne imiş sorduk mu? Ve önyargılarımız olduğu sürece de böyle devam edecek. Meğer yıllardır kin beslediğimiz kurt ne kadar masummuş, niyeti kötü değilmiş ve yanlış anlamışız biz onu. Belki çoğunuz okudunuz bu internet masalını, ama olsun bir kez daha okumaktan ne çıkar? Zaten biz herşeyi hemen unutan bir milletiz, çoktan unutmuşuzdur bile bu savunmayı...Okuyun hak vereceksiniz:

"Her zaman yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım.Orman benim evim temiz tutmakta görevim. Derken bır kız belirdi karşıdan. Kırmızı başlıklı peleriniyle çok şüpheli gelmişti bana.Kimin aklına gelir bu kıyafeti giymek? Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka.Bir süre dikkatlice izledim bu küçük kızı. Üzeri örtülü o hasır sepette kimbilir ne taşıyordu? Yürüyüşü normalde değildi ayrıca. Yanına yaklaşıp sordum "Nereye gidiyorsun" diye. Bana büyükannesine kurabiye götürdüğünü söyledi. Gelde inan! Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm.

Ama aklım kıza takıldı bir kere. Bir gidip bakayım dedim acaba doğru mu söyledi diye. Gittim baktım eve o daha gelmemişti. Ee ne de olsa orman evim avcumun içi gibi bilirim. Pencereden içeri baktım.büyükanne oradaydı. Kapıya çıktı beni görünce kızı sordum "Evet torunum" dedi. Bende küçük kızın yabancılarla konuşmaması gerektiğini öğrenmemiş olmasına kızdım. Büyükanne hak verdi bana.Küçük kıza oyun oynamaya karar verdik. O yatağın altına saklandı, bende yatağına girdim. Küçük kız gelmişti. Seslendim kapı açık diye. o da içeri girdi. Ne şaşkın çocuk oysaki ben ninemi sesinden tanırdım. Üstelik daha neler yaptı bir bilseniz.Kulaklarımın neden büyük olduğunu sordu. Bu da soru mu? İncitmemek için "seni daha iyi duyabilmek için " dedim. Sonra burnumun neden büyük olduğunu sordu. Yine çocukluğuna verip susacaktım ama bu çocuk hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks ediyorum özgüvenim sallantıda. Psikologlar,
estetikçiler... dünya para harcıyorum ama nafile. Tam bunları düşünürken bir de ağzımın büyük olmasına takmaz mı...

Tabi ki kızdım ve yataktan fırlayıp peşinden koşmaya başladım. Bir adam av tüfeğiyle dalıverdi içeri. "Seni hain kurt büyükanneyi yedin dimi?"dedi. Halbuki iftira kılına bile zarar vermedim.Yaşlılık işte kulakları iyi duymuyor çıkmadı mı yatağın altından.Bende infaz yememek için kaçtım tabi.Kimsenin yüzne o günden beri bakamaz oldum.Yeter artık adım haine çıktı.Ben suçsuzum ..."

Alıntıdır:

http://www.ntvmsnbc.com/news/86005.jpg

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..