Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '18

 
Kategori
Güncel
 

Meğer Dünya Düzmüş!

Meğer Dünya Düzmüş!
 

Dünya düz mü, yuvarlak mı, insanları her Pazar sabahı saat altıdan başlayarak özellikle evlerinde olduğu saatleri göz önünde bulundurarak ilaçlama yapıyorlar mı? Siyanürle altın aramak çevre felaketine yol açıyorsa dünyanın en gelişmiş (silahlı) ülkeleri altın madenlerinde arama faaliyetlerinde ne veya hangi kimyasallar kullanmak suretiyle yapıyorlar? Kyoto Anlaşmasına ABD neden imza atmadı? Bir insan hangi hallerde yalan söylerse güvenilmez olur? Yalancının inandırıcılığını yitirmesi için kaç kez yalan söylemesi gerekir? Yalan söylemek; dinimize göre ve günlük deneyimlerimize göre ne şekilde değerlendirilmesi gereken bir durumdur?

Soru çok cevaplar herkesin kendine göre, bazıları hiç düşünmüyor, düşünüyorsa da söylemeyenler var. Düşündüğünü söylemeyenin genele katacağı bir şey olmamakla beraber, yine de hiçe karşı bir şeydir. Yanlış, düşünen mi, yanlı düşünen mi daha tehlikelidir?

Şöyle bir geriye yaslanıp durup düşününce, zamanla ne çok şey ve şeylerin hem ömrünü hem inandırıcılığını kaybettiğini görüyor insan. Güvense gerçekte insanların hayatlarını mutlu mesut devam ettirebilmeleri için ne kadar da önemli bir şeydir. Küçük yaşlarda güvenli bağlılıklar yaşayamayan, düzensizlikleri düzen olan, gündelik hayatla uyumsuzluğu olan insanların daha çocuklukta bazı hayal kırıklıkları yaşadıkları söylenir. Birçok uzmana göre; madde bağımlılığının en büyük nedenlerinden biri çocuklukta geçirilen travmalarmış. Sağlıklı kopuşlar, sağlıklı birleşimler olmazsa özellikle de sıfır-yedi yaş aralığındaki bireylerde ciddi yıkımlar olduğunu söyleyen uzmanlar; bilimsel olarak yanıltılmış, kandırılmış insan gruplarına ne olacağını anlaşılır bir dille söylemediklerinden olsa gerek pek anlaşılmıyor. Kim bilir tanker uçaklarıyla zehirleyemediklerini eğim ve yanlış bilgilerle zehirleme yoluna gidiyorlardır!

Bilim ve düşünce hayatının sıfırlanacağı bir zamana doğru hızla yol mu alıyoruz yoksa inandığımız hemen her şey mi yalan veya değişmiş, aslında anlatıldığından çok daha farklı çıkmaya devam ettiği, bazılarının zaman zaman daha gerçek, bazılarının daha az gerçek olduğu zamanla her şeyin aslında koskocaman bir yalan olduğu zamanlara doğru hızla mı ilerliyoruz belli değil.

Son zamanlarda okuduğum ilginç bir kitap; Cambridge Edebiyat Araştırmaları; Ütopya Edebiyatı. Yazarı; Gregory Cleayes. Kitap on bir detaylı hazırlanmış araştırmadan oluşuyor. Bine yakın kitaba atıfta bulunan yazarların dip not olarak elli sayfaya yakın kısımdan oluşması eseri oldukça hacimli ve anlamlı hale getirse de asıl ilginç olan; Batı ile Doğu arasındaki düşünsel fark arasında sanıldığından fazla bir zaman farkının olduğunun da gözler önüne serilmesi oluyor. Eserlerden çoğu piyasada olmasa da yabancı baskıları ve pdf formatında mevcut olanlar çoğunlukta denebilir. Birçoğu ise Türkçeye çevrilmemiş olması, sıradan insanlar için söz konusu eserleri ulaşılmaz hale getiriyor. Hoş kişi başına kitap okuma sayısı çok az olan ülkemizde okumadan, gezip görmeden, fikir sahibi, yemeden doymak nasıl mümkün olamıyorsa dünyayı, dış dünyayı doğru algılamak mümkün olamayabiliyor. Kitap insana onlar bu işlerle uğraşırken, bizler neyle uğraşıyormuşuz diye düşündürüyor.

Günümüz dünyasında ciddi bilgi kirliliğinin olması, insanların kafasını doğru bilgilerden çok daha fazla meşgul eden bilgiden daha fazla kafa karışıklığına medya aracılığı ile birçok kutsalı yok etse de bu bilgi kirliliğinden yine de hasarsız olarak çıkabilmek mümkün olabilir. Kolay olsa iyi olurdu ama kolay olmayacağı, dünyada hemen her gün birbirleriyle doğrudan bir ilişkisi olmayan insanların artan hızlarla birbirlerini boğazlamalarını açıklayamıyor.

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..