Mehmet Âkif Ersoy'un (O Zamana Yakışmayan) Cenaze Töreni

İnternet'te gezinirken merhuma yakışmayan bir cenaze töreninin bir fotoğrafını görmüş, dikkatimi çekmişti, okudum ve ardından ise, o güne istinaden bu yazı kalemimden satırlara döküldü.

 

Mehmet Âkif Ersoy'un cenaze namazına katılan hukuk fakültesi öğrencisi, sonradan da profesör olan. Prof.Dr.Sulhi Dönmezer 1987 yılında Tercüman gazetesinde yazmış olduğu bir yazıda; Cenaze arabasının geldiğini gördüklerini, üzerine bir örtü dahi konmadığını görmüşler, yoksul birinin cenazesi sandıklarından yardım edenler olmuş, daha sonra da tabutun Mehmet Âkif Ersoy'un olduğunu anlaşıldığında gençler ağlamaya başlamışlar.

 

Dost, arkadaşları gelmeye başlamış fakat resmi makamlardan ne vali, ne belediye başkanı ne de dönem partisinden kimsenin olmadığı görülmüş.

 

Hatta cenazeye katılıp konuşma yapan merhum Prof.Dr. Abdülkadir Karahan emniyet müdürlüğüne çağrılıp ifadesi alınmış, şube müdürünün sorguya çektiği merhum cevaben; ''Ben herhangi bir şairin değil, Türk Bayrağı göndere çekilirken, yazdığı İstiklal Marşı ile göklere seslenen bir zatın kabri başında milletimizin duygusunu, saygısını dile getirdim. Beni buraya çağırmakla hata işlemiş bulunuyorsunuz.”  demiş..

 

Bende (Allah cc. hayatlarını kaybeden tüm yurt kahramanlarına rahmet etsin) ve kalbi amin diyorum...

 

Mehmet Akif Ersoy Kimdir? 

20 aralık 1873 yılında İstanbul'un Fatih semtinde doğan Mehmet Âkif Ersoy 27 aralık 1936 yılında vefat etmiştir. Ölüm yılının 81. yıl dönümünü andığımız merhum yazarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum.

 

1882 yılında ilköğretimini tamamlayan milli şairimiz, daha sonra Fatih merkez rüştiyesine (Ortaokul) başlamış. Edebiyata ortaokul sıralarında merak sarmış. Lise eğitiminden (Mülkiye)sonra ise yüksek kısmına geçmiş fakat babasının vefatından dolayı okula devam edememiş ve o zaman ki adı (Baytar mektebi) veteriner okuluna başlamış, 1893 tarihinde birincilikle mezun olmuş. 2 yıl sonra ilk eseri olan 7 beyitlik gazeli 'Kurana Hitab' o zamanın gazetesi ' Servet-i Fünun' da yayınlanmış.

 

Rumeli, Anadolu ve Arabistan da 4 yıl boyunca da görev yapan ünlü şairimizin yapmış olduğu bu seyahatler onun düşünce ve yazım hayatını çok etkilemiş. 1898 de 25 yaşındayken İsmet hanımla evlenmiş. Henüz 4 yaşındayken mahalle mektebine giden daha sonrada babasından arapça dersleri alarak ilerleten Türk tarihinin önemli şairlerinden Mehmet Âkif Ersoy, evlendiği tarihin akabinde Arapça, Farsça, Fransızca dan yazı, şiir, makaleleri de çeviri yaparak yayınlanmış.

 

1906  ve 1907 yıllarında Türkçe öğretmeni olarak atanmış. 1908- 1910 yılları arasında ünlü şiirleri yayınlanmış. 1913 te İttihat ve Terakki Cemiyetine (devlet yönetimine hakim olan siyasî örgüt) girmiş. Milli Mütareke döneminde de destek verdiğinden dolayı bir konuşmadan görevinden alınmış. Ankara hükümetinin kurulmasını döneminde de meclise Burdur Milletvekili olarak girmiş.

 

İstiklal marşı için merhum Hamdullah Suphinin desteği ile 724 şiir arasından Mehmet Âkif Ersoy'un şiiri Türkiye Cumhuriyetinin milli marşı olarak ilan edilmiş. O yarışmada ki, 500 lirayı da kabul etmeyerek Türk ordusuna armağan etmiş.

 

Sakarya zaferinden sonra İstanbula gelmiş olan Mehmet Âkif Ersoy Cumhuriyetin laik düzeninin oturması sebebiyle Mısıra gitmiş ve orada 1936 yılına kadar da Türk dili ve edebiyatı dersleri vermiş.

 

Siroza yakalanması ve hastalığının ilerleme sebebiyle de ülkesine geri dönen milli şairimiz 27 Aralık 1936 da İstanbulda vefat etmiş, Edirnekapı şehitliğine defnedilmiş.

 

Ulusal marş kahramanın mekanı Cennet-ül ala olsun.