Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Mehmet Akif'in gençlik ideali

Mehmet Akif'in gençlik ideali
 

Büyük insanlar, içinde yaşadıkları zamana sığmayan, yaşanmış ile yaşanacak zamanları da kapsayan insanlardır. İşte M. Akif, bir milletin bağımsızlık özlemini anlatırken, bağımsızlığın sadece, barut ve silahla kazanılamayacağını, bedelinin can ile ödendiği bağımsızlığın, bir milletin fikir dünyasında gerçek anlamını bulacağı düşüncesini yıllar öncesinden bize emanet bırakmıştı.

Milli şairimiz bu manada, fikirlerini ortaya koyarken en büyük değeri gençliğe veriyordu. Çünkü, gençlik sadece geleceği yaşayacak bir nesil değildir, aynı zamanda geçmişini de içinde yaşatacak olan en büyük kültür taşıyıcısıdır.

İşte Milli Şairimizin gençlikte görmek istediği, ve bunları Safahat’ın altıncı bölümüne Asım başlığı altında sunduğu idealleri ve Asım nesli olarak tasvir ettiği Türk Gençliği şöyledir:

Şimdi sözü üstadımıza bırakalım ve onu onun kaleminden dinleyelim:

Beden Yapısı

Gençlerin mutlaka sporla ilgilenmelerini ister. Atletik olmaları, vücutlarının sağlam olmalarını, güreş, yüzme, atıcılık binicilik gibi sporları yapabilmesini ister. Akif’in İstanbul içinde yaya yürüdüğünü, İstanbul Boğazını yüzerek karşıya geçtiğini, güreş yaptığını düşünürsek onun fikirlerinde ki enerjinin ve sağlamlığın bedeninden de nasıl yer aldığını anlayabiliriz.

Ruh Yapısı

Hazıra konmayan, tembel olmayan, hırstan ve kıskançlıktan uzak; bunun yanında Genç, imanlı, gayretli, çalışkan ve mütevekkil olacaktır.

Allah'a dayan, sa’ye sarıl

Hikmete ram ol

Yol varsa budur

Bilmiyorum başka yol

Eğitim ve Öğretimi

Tahsil ve terbiyeye de büyük önem veren şairimiz bu konuda da ;

Hadi tahsilini ikmale tez elden, Hadi sen’

Çünkü milletin ikbali için, evladım

Marifet bir de fazilet…

İki kudret lazım. Diye seslenir.

Akif e göre bilgisiz ahlak, miskinlik ve zayıflığa, ahlaksız bilgi ise milletin ortak ruhunun zehirlenmesine sebep olur.

İlim

Yarının ilmi nedir, halbuki?

Gayet müdhiş: maddenin kudreti zerriyesi, uğraştığı iş -der ve Asım’ı Almanya’ya maddenin atom kudretini öğrenmeye gönderir.

Çalışkanlık

Sakın ey nur-i Didem, geçmesin beyhude eyyamın;

Çalış, halin müsaitken…

Bilinmez çünkü encamın.

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası,

dostunun yüz karası, düşmanının maskarası, der bize şairimiz.

Ümit ve azim

Ümitsizliğe kapılmanın, yeis içinde inlemenin ve azmi bırakma sonucunda ise ortaya çıkacak olan tehlikeleri ise şairimiz;

Atiyi karanlık görerek az mi bırakmak,

Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!

Karşında ziya yoksa; sağından ya solundan tek bir ışık olsun buluver…

Kalma yolundan, Alemde ziya kalmazsa, halk etmelisin, halk!

Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam, kalk! Şeklinde anlatır bize.

Dindarlık

Gençlerin dindar olmasını söyler ama bu dindarlık cehaletle örtülmemelidir kara toprak gibi.

Ölüler dini değil, sen de bilirsin ki bu din,

Diri doğmuş, duracak dipdiri, durdukça zemin.

Ahlak

Ahlakı öz olarak tanımlayan şairimiz, milletin ve ferdin ruhunda dipdiri kaldıkça ahlakın o milletin ve ferdin hayatları aydınlanacaktır. Ama ahlakını kaybederse;

Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır;

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

Diyerek, insanın ahlaki ve vicdani sorumluluğunun bağlı olduğu yeri işaret etmektedir bizlere.

Vatan sevgisi

Vatan cennettir. Ve insanlar cennete ulaşabilmenin arzusuyla yaşarlar. O halde kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda feryadı ile vatan sevgisini aşılamaktadır bizlere.

Verme, dünyaları da alsan, bu cennet vatanı!

Sahipsiz olan memleketin batması haktır,

Sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır’

Nasıl tahammül eder hür olan, esaretine,

Kör olsun ağlamayan, ey vatan felaketine’

Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz;

Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz

Bir de Akif vatanı kendi içinde de asla ayrı tutmaz, onun için vatan millet kelimesinde gizlidir,

Sen! Ben’ desin efrad, aradan vahdeti kaldır,

Milletler için işte kıyamet o zamandır.

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez

Toplu vurdurkça yürekler, onu top sindiremez’

Öyle maymun gibi taklide özenmek bilmez,

Hiss-i milliyeti sağlamdır onun eksilmez.

Vatan sevgisini ve vatan bilincini biz Asımlara böyle nakşeden Akif’in bir de isteği olacaktır genç nesillerden;

Mısır’da hasta yatağında iken aklı hep vatanında olan şairimiz, vatan topraklarında yabancıların ayak seslerinden rahatsız olur ve özgür bir millet için gençlere çalışın, çalışın ve benim tutmayan kırık kolum kanadımın yerini sizler devralın der.

İşte Milli Şairimizi anlamak şairimizi onun kalem ucundan almak, hakkında ne söyleyebiliriz ki zaten üstad memleket üstüne söylenmedik söz mü bıraktı. Bizlere de anlamak kalır, ve anlamları yaşamak yaraşır.

 
Toplam blog
: 32
: 3380
Kayıt tarihi
: 08.02.07
 
 

Bilgi hegemonyasında her türlü medya araçlarında onbinlerce bilgi ile günlük yaşantımızda karşılaşma..