Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Mehmet Barlas mı, Emre Kongar mı?

Mehmet Barlas mı, Emre Kongar mı?
 

Hafta içi her akşam saat 20:00'den sonra NTV'de YORUM FARKI programını izlerim. Genellikle güncel konuları farklı görüş açısından analiz ediyorlar. Bazen aynı görüşü paylaşsalar da genellikle ayrı görüşleri savunuyorlar.

Sevenleri de vardır, sevmeyenleri de. Bence ikisi de eğitimli, kültürlü ve Türkiye gerçeklerini bilen idealist kimseler. Emre Kongar'ın ebeveyni felsefe öğretmeniymiş. Mehmey Barlas'ın babası da 27 Mayıs İhtilali döneminde idamla yargılanan eski bir politikacı.

Mehmet Barlas politik çevrelerde çok tanınan 40 yıllık bir gazeteci. Koalisyonların kurulmasında evinde politikacıları buluşturup arabuluculuk bile yapmış bir şahıs. Liberal görüşlü olduğu için Emin Çölaşan tarafından LİBOŞ olarak da adlandırıldı. Bence liboş değil. Her devrin adamı da değil.

Beğenmediği politikacıları da zamanla beğenebiliyor, objektif düşünebiliyor. Şartlamıyor kendisini. Nuh deyip de peygamber demeyenlerden değil. Türkçeyi çok iyi konuşup yazabilen, yazı masasında Osmanlıca'dan Türkçe'ye birçok sözlüğün bulunduğu, tarih bilgisi de oldukça fazla, her bakımdan çok yönlü birisi. "Ben AK Partili değilim ama onlara karşı bir kinim, düşmanlığım da yok. Yaptıkları güzel işleri de beğeniyorum." diyor. Bunun neresi liboşluk?

Ben de şahsen AK Parti'yi ve onun yöneticilerini çok sevemedim. Ülkemi çağdaşlık dışına ittiklerini düşünüyorum. Ama başbakanın son aylardaki konuşmalarındaki sükuneti, devlet adamı görünüşünü de takdirle karşılıyorum. Kuzey ırak'a sınır dışı harekât ile ilgili tezkere konusundaki, şimdiki düşünceli davranışını da doğru buluyorum. Yalnız ABD'ye biraz bağımlı olduğunu ve bu devletten iktidarda kalabilmek için büyük maddi destek aldığını düşünüyorum ve bunu doğru bulmuyorum. Meydanlara dökülen Cumhuriyet ve laiklik savunucusu insanların çokluğuna rağmen AK Partisi'nin iktidarda kalmasına anlam veremiyorum ve kafamda birtakım düşünceler oluşturuyorum.

Emre Kongar bir profesör, öğretim görevlisi. Bilgili bir insan tabii. Ama çok inatçı ve topluma kötü örnek olabilecek bir konuşma tarzı var. Bu akşamki programda Mehmet Barlas'ın konuşmasına izin vermeyecek şekilde müdahalelerde bulundu. Her şeyi o biliyor hem de doğru bir şekilde. Mehmet Barlas demagoji yapıyormuş, doğruyu söylemiyormuş.

Böyle tartışma kültürü olur mu? Eğitim görevlisi bir profesör öncelikle talebelerine kötü örnek olduğunu düşünemiyor mu? Tartışırken de soğukkanlılığını ve sevimliliğini yitiriyor, hırçın bir görüntü sergiliyor.

Televizyonlarda gündüz programlarında yeteri kadar kavga, gürültü var zaten. Böyle politik ve güncel konuları işleyen 20-25 dakikalık bir programı aklı başında, çok fazla eğitimli, değerli iki kişi kavga etmeden yapamazlar mı? Türk insanı her problemini kaba güç kullanarak, kavga ederek mi halletmeli? Beğenmediğimiz Avrupalıların Meclislerinde bile tartışmalar çok az oluyor. Karşı görüşlü insanlara tahammül edebiliyorlar.

Bizler ne zaman birbirimize tahammül edebilecek duruma geleceğiz?

Bence politikacılarımız ve televizyon kanallarında program yöneten, tartışma programlarına katılanlar artık kavga etmeden, birbirlerinin düşüncelerine saygı göstererek kendi fikirlerini açıklayabilmeliler. Böylece ilk adım atılmış olacak. Türk Milleti'nin fertleri de bu örnekleri mutlaka değerlendireceklerdir.

Eğitime de ağırlık verilir de yaz-boz tahtası olmayan bir sistem uygulanırsa, çok daha mutlu insanlardan oluşan bir toplum olabiliriz.
Sizlerin de bu konudaki değerli düşüncelerinizi, yapacağınız yorumlarla belirtmenizi rica ediyorum.
Saygılarımla

Mustafa Mumcu 29 Kasım 2007 Saat: 08:00
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..