Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Mehmet

Mehmet
 

Küçük bir kasabada küçük bir evde doğdu. Zor bir doğumdu. Doğduktan sonra annesi iki kolunun olmadığını fark etti oğlunun. Yıkıldı... Adını Mehmet koydu. Gücün, cesaretin simgesi Mehmet. Bu eksik yanını hissetmesin diye belkide.

Mehmet hiç diğer çocuklar gibi olmadı. Onlar gibi top oynamadı. Koşmadı, onların içine hiç karışmadı. Hep kendi hayal dünyasında büyüdü. Hep olgun bir çocuk oldu ve gururlu. Sakat olduğu için bir kere bile üzülmedi. Annesinide hiç üzmedi. Okumayı çok severdi Mehmet. Değişik hikaye kitapları alırdı, kitaplardaki kahraman kendisi olurdu genelde. Kötü adamları yenerdi. Onlara aman vermezdi. En çokta tarih kitaplarını okumayı severdi.

Atatürk'ün hayranıydı. Onun ilkeleri, ileri görüşlülüğü, zekası her zaman etkilemişti Mehmet'i. Ne de olsa asker kanı vardı kanında. Atatürk'ün izindeydi. Onun yolundaydı. Hayatı boyunca en çok istediği şey ise askere gitmekti. Vatani görevini yapmak, düşmanlara aman vermemek. Tıpkı Mustafa Kemal gibi.

Gel zaman git zaman Mehmet büyüdü. Askerlik yaşı çoktan gelmişti. En sonunda beklediği o büyük gün geldi. Askere çağrılıyordu. Muayneye gittiğinde iki kolu olmadığı anlaşılınca çürüğe çıkardılar Mehmet'i. Yıkıldı. Oysa en büyük hayaliydi Mustafa Kemal'in bizlere bıraktığı Cumhuriyeti savunmak. Kendini doğduğundan beri hiç bu kadar güçsüz ve savunmasız hissetmedi. Taşıdığı ismin ağırlığı altında ezildi sanki. Neden kolları yoktu ki. Oysa o kolları olmadan da herşeyi yapabilirdi. Hem kolları olanlardan daha iyide yapardı. Neden anlamadılar onu.

Mehmet'in eski yaşama sevinci kalmamıştı. Gözlerindeki o ışık sönmüş, yemeden içmeden kesilmişti. Bir gün çok hastalandı. Ateşler içinde uyandı gece. Bi ara annesini gördü hayal meyal karşısında. Sonra birden Mustafa Kemal belirdi yanı başında. "Mehmet" dedi. Sen yüreklisin. Bütün Mehmetçikler gibi. Cumhuriyet büyük tehlike altında. Ne çıkar. Kim bu zamana kadar Cumhuriyetimizi elimizden almıştır ki, bu zamandan sonra alacak. Eminimki senin gibi gençler oldukça, bayrağımız göklerde her zaman dalgalanacak. Korkma! Ne kanlar döküldü Cumhuriyet için, gerekirse daha ne kanlar dökülür...

Mehmet gözlerini açtığında karşısında gözü yaşlı annesini gördü. Annesi çok korkmuştu. Mehmet bütün gece ateşler içinde yataktan hiç kalkmamıştı. Ama o gördüğü rüya o kadar gerçekti ki! Onu bir kez daha görebilmek için ölmeyi bile göze alabilirdi. Sanki eksik olan kolları bugün vardı. Bütün gün odasındaki Türk bayrağına ve Atatürk'ün resmine baktı. Cumhuriyeti sarsmak isteyenlerin ne kadar küçük insanlar olduğunu düşündü...

Bloğumdaki resim ataberkcolak.blogcu.com adresinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 63
: 512
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1984 zonguldak doğumluyum. İkizler burcuyum:) Z.K.Ü endüstriyel elektronik mezunuyum. İlgi alanla..