Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '09

 
Kategori
Magazin
 

Mehveş Evin, bir saatte sadece 3 erkekten teklif aldı.

Mehveş Evin, bir saatte sadece 3 erkekten teklif aldı.
 

Kim söylemişti hatırlamıyorum ama biri <ı>cevaplarını bildiğin soruları sorma demişti. Neden, nerede, ne zaman böyle demişti? Bir açıklama yapmış mıydı? Bunu da hatırlamıyorum.

Herhalde Mehveş Evin de hatırlamıyor olacak ki, neler olacağını bildiği, üzerinde binlerce kez araştırma yapılıp tezler hazırlanan, durmaksızın yazılıp çizilenlerle tanışmak, bir anlamda söylenenlere yakalanmak ve tanık olduğu olaylara bizleri de dâhil ederek, hayretlere gark etmek için yine eski numaraya başvurmuş, turist olmaya soyunmuştu.

Zaten turistlere de çok benziyordu.

Boynunda şal, elinde fotoğraf makinesi vardı. Saçları da kestaneye kaçan sarıya yakındı.

Hazırlıklardan sonra, bir takım rehberlerde yazılan ve Türkleri çok sinirlendiren haberlerin, yorumların aslı astarını öğrenmek için yola çıktı. O da, Başaran Ulusoy gibi Sultanahmet ve çevresi hakkında söylenenlere pek itibar etmemekteydi.

Ama çevrede faaliyette bulunanlar, Evin’i hemen turist addedip evlerine atma planları yapmaya başlamamışlar mı?

Başlamışlar.

Mesela, Sultanahmet Camiini gezerken gramersiz harika İngilizce konuşan ve ilk takılanı olan Ali’nin kahve içme davetini kibarca reddedip, kartını almakla yetinmesi çevrenin ne tür kurtlarla çevrili olduğunu kulağına fısıldayıvermişti.

Aya İrini’ye yöneldiğinde ise, ne için buralarda olduğunu unutarak, yanına kitap satan bir gencin yaklaşmasıyla nedense tedirgin olmuştu.

Sonra başkaları.

Ardından İtalyan mısınız diye yaklaşan Şinasi’nin kırk yıllık hatırı olan kahvenin bulunuşu ve kullanılışına ilişkin konuşma teklifi.

Özetle, Evin’e göre bir dolu yavşaklık ve verilen ‘<ı>ara beni’ sözcüğüyle yoğrulmuş telefon numaraları.

İstanbul’un birçok yerinde yalnız turistlere değil insanlara yapılanlar bilinmiyormuş gibi, önlemler üzerine kafa yorulacağına halen eski usulle magazin oluşturmaya çalışanları anlamak pek mümkün değil.

Zaten onun Ali dediği, Ali kılığına girmiş Kadir’di. Asıl adı Davut olan Şinasi ile birlikte İstanbul’da turist kıyafetiyle gezen magazincileri kafalamak için kılık değiştirmişlerdi.

Doğrusu Davut ile Kadir bunu yaparken tedirgin değillerdi.

Kaynak/resim: http://www.milliyet.com.tr/

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..