Mektuplu siyaset, “kamera”ya takıldı!...

Mektupla iletişim unutulmuştu.

Mektup, Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Baykal arasında gidip gelen mektuplarla güncelleşmişti.

Kuşkusuz bu mektuplaşma, bildiğimiz, özlemini çektiğimiz tarzda mektuplaşma değildi.

*****

Başbakan Erdoğan, Baykal’la “Kürt açılımı” konusunda görüşmek istiyordu. Başlarda görüşmeye sıcak bakmayan Baykal, söylenenlerin “kayda geçmesi” gerektiğinden yola çıkarak, “kameralı görüşme” koşuluyla görüşmeye hazır olduğunu bildirdi.

Baykal’ın görüşmeyi, “kameralı görüşme” koşuluna bağlaması, görüşmenin, gelecekte farklı biçimlerde yorumlanacağı/kullanılacağı kaygısına dayanıyordu.

Baykal, kendine göre, bir önlem alıyordu.

*****

Baykal’a, Başbakan Erdoğan’ın vereceği yanıt merakla bekleniyordu.

Yanıt bugün geldi.

Başbakan Erdoğan, Baykal’ın “kameralı görüşme” isteğini geri çevirdi.

Gazetecilerin, konuyla ilgili sorusunu Başbakan Erdoğan şöyle yanıtladı:

“Ben tabii Sayın Baykal'a gideceğim de yani böyle elimde veya elinde kameralarla birilerinin oraya gelmesi diye bir düşüncem yok. Böyle bir şey beklemiyorum. Böyle bir şeye de bizim kalkıp da müsaade etmemiz mümkün değil. Kendileri eğer bu şekilde kabul ederlerse, eyvallah. Kamerasız.”

Yani, Başbakan Erdoğan, “kameralı görüşme” istemiyor.

Ama “Baykal, gazetecilerin, "Bu koşullarda görüşme olmayacak mı?" soruna verdiği yanıtta, görüşmenin “kayda geçmesi” konusunda geri adım atmayacağını vurguluyor:

"Biz şeffaf görüşmeye hazırız. Başbakan, eğer politikasını bizimle müzakere etmeyi, halkın öğrenebileceği; 'şimdidir' demiyorum, günü geldiğinde öğrenebileceği şartlar içinde bizimle bu konuyu görüşmeye hazır ise, bunu her an gerçekleştirebiliriz. 'Hayır, ben senle konuşacağım, sonra konuşmamızı ben uygun gördüğüm gibi anlatacağım, sen uygun gördüğün gibi anlat', bu konuda bir muğlaklık kalsın, bunu kabul etmemiz mümkün değil."

Baykal, Başbakan Erdoğan’ın, önerilen biçimde görüşmeyi kabul etmemesine de şu yorumu getiriyor:

“Başbakanın bu konuşmayı şeffaf şartlarda, kamuoyunun öğrenebileceği şekilde; günü geldiğinde öğrenebileceği şekilde, gerçekleştirmeye hazır olmadığı anlaşılıyor. O işini sisli, dumanlı, kapalı kapılar ardında götürme tercihi içinde buna bizim katkı vermemiz mümkün değil."

*****

Mektupla başlayan siyaset, gelişmelere/ söylenenlere bakılırsa “kamera” takıldı. Oysa kamuoyunda, iki liderin, özellikle Başbakan Erdoğan’ın ne söyleyeceği merakla bekleniyordu.

Bir beklenti vardı.

Beklenti, kamuoyunun bütününde olmasa da, bir “umut” taşıyordu.

Oysa “kamera”, her şeyi ne güzel yansıtacak, geleceğe taşıyacaktı.

Görüşme, tam bir belgesel olacaktı.

Ama olmadı.