Melancholia, bizi acısına tanık olmaya çağırıyor!

Bir gece vakti ...

Gözünüz  karanlığın arasından gelecek işareti arar iken,

Gökyüzünün sonsuz boşluğundan,100 milyarlarca galaksi size el uzatıyor…

Bu galaksilerin arasında, Dünya’daki gibi bir yaşam olduğunu varsaydığımız en yakın gezegen Alpha Centauri sisteminde...

Ve bize uzaklığı 4,5 ışık yılı.

Alpha Centauri’de bulunan yaşanabilir bir gezegene ulaşmak, Discovery benzeri bir uzay gemisi ile yaklaşık 17.000 yıl.…

Peki mümkün mü o eli tutmak?

…

Yeryüzü öyle eşsiz ki…

ve öyle yalnız.…

Aynı bizim gibi…

…

Lars Von Trier’’in Melancholia filmi dingin ve görsel olarak çok etkileyici bir film.

Film iki ayrı bölümden oluşmakta. İlk bölümde Spider Man serisinden tanıdığımız; Justine-Kirsten Dunst ‘ın evlilik töreni var. Justine kendisinden, çevresinden ve evliliğinden kaçmak arzusundadır.

İkinci bölümde; Justine’in ablası Claire-Charlotte Gainsbourg’un yaklaşan kıyamete karşı kendisini ve ailesini kontrol altında tutma çabasını görüyoruz..

Sinematografi açısından filmin her karesi çok etkileyici ve zamanın yavaş akmasından hiç rahatsız olmuyorsunuz..

Kirsten Dunst’un,John Hurt (baba) ve Charlotte Gainsbourg’un oyunculukları bir harika.

Özellikle Kirsten Dunst, Justine’in içsel acısını o kadar güzel canlandırmış ki, Cannes’da kazandığı en iyi kadın oyuncu ödülünü bileğinin hakkıyla almış.

…

Yaşayacağınız birkaç gün bu evrendeki son günleriniz  ise…

Ne yapardınız?

Kentin karmaşası, terör, açlık cinayetler, insanların çaresizliği, toplu intiharlar, bu kadar kötülüğe tanık olmak ister miydiniz?

Bu filmde bunlar anlatılmamış.

…

Film, oldukça geniş bir arazi üzerinde göl manzaralı harikulade bir malikanede geçiyor.

Malikane  öyle ırak bir yerde ki;  aile orada “Dünya” kadar yalnız.

Tam anlamıyla her şeyin bittiği; “hiçliğin” kucağında ve Dünya’ya hızla yaklaşan Melancholia’ nin intiharına tanık olarak öylece bekliyorlar…

…

Hiç umursamak istemeyiz  aslında.

Her gün bir köşede diğerlerinin kıyametine tanık olur iken, acıları bizim mutluluğumuzdan ne alıp götürmüş…?

…

Melancholia 2011 yılının ve yönetmeni - Lars Von Triers’in en güzel filmlerinden biri. Halen sinemalarda gösterimde iken mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

Not: Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir : Melancholia, bizi acısına tanık olmaya çağırıyor! " başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Erhan UYSAL’a aittir ve makale, yazarı tarafından Milliyet Blog’da yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.