Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '15

 
Kategori
Güncel
 

Melek Baykal haksız değildir belki de ;)

Melek Baykal haksız değildir belki de ;)
 

Melek Baykal Haksız Değildir Belki De ;)/Soner KAYA


Oyuncu Melek Baykal, Yozgat'taki Hayri İnal Konağı'nı ziyareti sonrasında sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Tümüyle gereksiz ve ürkütücü bu paylaşım, başta kendisi olmak üzere vicdanı olan herkesi rahatsız etti. Gerçekten paylaşımın içeriği insanları aşağılıyor, ayrıştırıyor, ötekileştiriyor... Hani kendi kişisel hesabından paylaşmasa, hani ortada fotoğraf falan olmasa birilerinin ona komplo kurduğunu düşünebilirsiniz...
 
Melek Hanım, konağın duvarında gördüğü yüz yıllık fotoğraflardan çok etkilenmiş. Fotoğraflardaki İnal ailesi ona çok medeni gelmiş... Ancak çıkışta etrafını saran teyzeler için aynı şeyi düşündüğü söylenemez. Nitekim fotoğraftakiler ile o teyzeler arasında bir kıyaslama yapmış ve "...Biz ne zaman ve neden bu kadar geriye gittik..." diye sormuş kendine... Öncesinde de "Yüzümdeki ifadeden ne kadar mutlu olmuşum anlarsınız..." diyerek hoşnutsuzluğunu dile getirmiş ve yukarıdaki fotoğrafı paylaşmış... Gerçekten çok mutsuz görünüyor, değil mi?
 
Temmuz 2013'te de vatandaşın biri buna benzer bir paylaşım yapmıştı. O zaman yazdığım yazıda bakınız ne demişim:
 
Buna benzer olaylar öteden beri ama özellikle son on yıldır yaşanıyor ülkemizde. Tarihimizde bu tarz maksadını aşan çokca cümle kurulmuştur. "Bu ülkeyi Hassolarla Memolar mı yönetecek?", "Muhtar bile olamaz!", "Göbeğini kaşıyan adam", "Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi?" ve ... Ve maalesef "Hah iftarları bitti galiba.. Düşmeye başladılar.. Badem IQ'lar.." Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz...
 
Fotoğrafa baktıkça onun oynadığı bazı dizilerdeki bazı sahneleri izlerken yüzüme yerleşen ifade geliyor aklıma. Tıpkısının aynısı. ;) Hele bir dizisi var ki... Bir sürü böyle sahne var. Hani şu gündüzleri defalarca ekrana gelen ve hedef kitlesi de yukarıdaki teyzeler olan dizi. Cennet Mahallesi yani. ;)
 
Elbette sanatçılar, aydınlar bazen toplumlarıyla ters düşebilir. Sonuçta bu insanlar amigo ya da şakşakçı değiller. İnsanlar kendilerini desteklesin diye gerçek fikirlerinden vazgeçemezler. Ancak aynı sanatçılar ve aydınlar hiçbir şekilde topluma hakaret edemezler! Bunu yaptıkları gün sanatçılıkları ve aydınlıkları sorgulanır. Konuya dönecek olursak... İnsanların hayatlarının dizisini yapacaksınız, aynı insanlara bu diziyi satacaksınız... Sonra da kalkıp o insanları kullandığınızı itiraf edercesine onlara hakaret edeceksiniz... Vallahi hiç etik gelmiyor... Sanatla da sanatçıyla da bağdaştıramıyorum bütün bunları...
 
Haydi itiraf edin, zaman zaman siz de sizinle aynı fikirde olmayanların geri kafalı olduğunu düşünüyorsunuz, bunu düşünmeden edemiyorsunuz! Yalan mı? ;) Şahsen ben de Melek Hanım'ın sorduğu soruyu soruyorum bazen, yalan yok! Gerçekten bir Mevlanaları, Yunusları düşünüyorum... Bir de Melek Baykalları... Sonra dayanamıyor soruyorum, içimden, kendi kendime: Biz ne zaman ve neden bu kadar geriye gittik? Cevabını bulamadım! ;)
 
Paylaşım ortalığı toz duman edince... Çok geçmeden Melek Baykal, paylaşımı kaldırdı. Ve gerçekten içten yazılmış bir özür yazısı yayımladı. Öz eleştirilerde bulunarak maksadını aştığını belirtti. İlk paylaşımı ne kadar yıkıcı idiyse ikincisi o kadar yapıcıydı.
 
Melek Baykal'ın bu konuda tutar tek yanı, özür dilemesi. Şahsen özür dilemeyi, dileyebilmeyi, büyük bir erdem olarak görüyorum. Tam da bir sanatçıya, bir aydına, yakışır hareket! Nitekim bu tarz durumlardan "Ben değil, kuzenim paylaşmış!" ya da "Hesabımı çalmışlar... Adıma paylaşım yapmışlar!" diyerek salağa yatmak suretiyle sıyrılanları da biliyoruz sonuçta... ;) O bakımdan olayın vehametine rağmen Melek Hanım'ın özrü için "Yetmez ama evet!" diyebiliriz, demeliyiz! Tabii derdimiz üzüm yemekse... Tabii bağcıya ayrıca bir gıcığımız yoksa! ;)

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..