Melek sanılan şişme kadın

Dün (02 Mayıs) Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde “Şişme kadını melek sandılar” başlığıyla bir haber yer aldı. Haber metni aynen şöyle:

 

Şişme kadını melek sandılar

 

Endonezya’nın adalarından birinde kıyıya vuran şişme kadını, ‘cennetten düşmüş melek’ sanan köylüler, kıyafet giydirdiler. Ancak olay araştırılınca şişme kadın olduğu ortaya çıktı.

 

Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya’nın adalarından birinde balıkçılık yapan 21 yaşındaki Pardin, kıyıya vurmuş ve kadın bedenine benzeyen bir cisim gördü. Bunun ‘cennetten düşmüş bir melek’ olduğunu düşünen Pardin, şişme bebeği’ köyüne götürdü. Olay yerel medyada ‘melek çocuk üzerinde sadece beyaz bir bez parçasıyla yüzükoyun şekilde ağlarken bulundu’ ifadeleriyle haberleştirildi.

 

İngiliz Independent gazetesinin haberine göre; saygılarını göstermek isteyen Endonezyalı köylüler, bebeği giydirdiler, her gün de kıyafetlerini değiştirdiler.

 

Olay, Endonezya haber sitesi Detik ve Fransız haber ajansı AFP’nin de ilgisini çekti. Gazetecilerin araştırması sonucunda kıyıya vuran ‘meleğin’ aslında seks oyuncağı olarak kullanılan bir şişme kadın olduğu tespit edildi.

 

Yerel polis müdürü Heru Pramukarno, bulunanın şişme kadın olduğunu doğruladı. Şişme kadının, ada yakınlarından geçen bir gemiden atıldığı sanılıyor.

 

Hurriyet.com.tr

 

İşin özeti; teknolojinin ve dolayısıyla internetin dahi olmadığı bir köyde, hayatında şişme bebek görmeyi bırakın, duymamış insanların, bu bilmediği nesne ile karşılaşınca zihninde yer etmişliklerin de etkisiyle başlarına gelen traji-komik bir hadise.

 

Haberle ilgili sosyal medya paylaşımlarına yapılan yorumlarda kimi cehaletten, kimi ise dinlerin olumsuz etkilerinden dem vurmuş. Birçoğu da hadiseyi alaya alarak, orada yaşayan insanlarla dalga geçmeyi tercih etmiş.

 

Endonezyalı köylülerle dalga geçen yorumcular kendi ülkelerini, hayatlarını, başından geçenleri şimdiye kadar hiç sorgulamışlar mıdır, bilemiyorum. Ben zannetmiyorum.

 

Endonezyalı köylüler, ileri teknolojiye sahip insanların cinsel ilişkiye girebilmek için petrolden kadın yapabileceğini akıl edememiş olabilirler.

 

Ancak şöyle bir etrafımıza bakındığımızda yaşananlar içler acısı. Dolmuştaki müşteriye tecavüz ediliyor, yurtdışından gelen turiste tecavüz ediliyor, çocuk esirgemede kalan çocuğa tecavüz ediliyor, öğrenci yurdunda kalan çocuğa tecavüz ediliyor, hastanede bitkisel hayattaki hastaya tecavüz ediliyor, yahu morgda yatan cansız bedene tecavüz ediliyor bu ülkede.

 

Bu köylüler buldukları seks oyuncağını s*..yi akıllarına getirememişler, alıp saygı duymuşlar. Cahilse bile ne kimsenin ırzına geçmişler, ne hakkını hukukunu yemişler.

 

Şöyle bir düşünüyorum da, bizim ülkemizde gerçekten cennetten melek düşmüş olsaydı, patlatana kadar tecavüz ederlerdi diye yazmaktan da alıkoyamıyorum kendimi.