Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '08

 
Kategori
Kitap
 

Melekler Erkek Olur

Melekler Erkek Olur
 

(2)


Küçüklüğümüzden beri cinsiyetimize uygun olarak bizlere yakıştırılmış görevlerin sorumluklarını taşırız. Buna ek olarak kendi kişiliğimizin ve toplumsal pozisyonumuzun doğallığında gelişen sorumluluklarımız da vardır. Bu sorumluluklar kendi hedeflerimize yön verir. Geleceğe yönelik hayallerimizi ve planlarımızı gerçekleştirmek için çabalarız. Onların özlemini hissederiz. Yıllar boyunca çalışarak ve mücadele ederek bu özlemimize ulaşmak isteriz, tüm zorluklara göğüs gereriz. Bizi tepe tepe kullanmalarına izin veririz. “Olsun” deriz. Ses çıkartmayız. Sonunda sınır çizgilerimizin orasını burasını çekiştirerek göreceli olarak hedeflerimize ulaşırız. Tüm bu tespitleri erkek cinsiyeti açısından değerlendirdiğimizde, ideal bir yaşamda kırk yaşına gelmiş bir erkeğin ortalamanın üstüne çıkmış göreceli kazançları şunlar olabilir: kariyerli bir iş, bir patron, iyi bir gelir, güvene dayalı, aldatma istediğinin akla gelmediği sadık bir evlilik, bir kız ve bir de erkek çocuk.

Bir çılgın var mıdır bildiğiniz, sonra birden bire ne olduysa, tüm çabalarından usanıp da, “yeter artık” sızlanışı ile bunların değersiz olduğu kanısına varabilen; onları umursamayan, tüm kazanımlarını elinin tersi ile itebilen; eşiyle birlikte neredeyse sıfırdan başlayıp, adım adım yeşerttiği, sorunsuz çalışması için üzerinde çalıştığı, çok titrediği yaşam döngüsünü, aniden çarçur edebilen, bunun olası olumsuz sonuçlarını göze alabilen?

O çılgını, yazar, Hamdi Koç bulmuş. “Bunların bana maliyeti nedir?” sorgusunu aklına takmış ve bu maliyetin tüm kazançlarından daha fazla olduğu kanısına varmış orta yaşlı bir erkeği gözümüzün önüne getirmiş. Hamdi Koç’un “Melekler Erkek Olur” kitabında bu sorgu ile kıvranan erkeğin içten, yalın ve sansürsüz duygularına tanık oluyoruz.

Murat Bey, baş aktörümüz, kitabın daha giriş kısmında, biraz da kendi inisiyatifi dışında gelişen bir takım olayların ardından, “aldatmayan erkek yoktur” deyişini haklı çıkaracak bir eyleme tanıklık ettiriyor bizleri. Bu eylem, patronunun “kendisi” için işe aldığı, ayırdığı(!) çekici mi çekici Selma ile gerçekleşir. Halbuki, sonradan öğrendiğimiz üzere, Murat Bey’in yaşamındaki tek kadın, sadece kendi eşi olmuştur ve o, o ana kadar tüm cinsel deneyimlerini sadece kendi eşiyle yaşamıştır. Onu aldatmaya götüren süreç, "sırf başka kadınlarla birlikte olma istediğidir" yargısına vardığımız anda, bu yargımızı boşa çıkaracak duyguların tanığı oluyoruz. Bu eylem, aslında, Murat’a ait olan, herkesten gizlediği, kendi başına uyguladığı bir başkaldırıdır.

“Gizli bir şey yapıyordum ve korkuyordum, karımdan, çocuklarımdan, patronumdan, arkadaşlarımdan, iş arkadaşlarımdan, kısaca bana sahip olan, hayatımı zorlaştırma, hatta karartma potansiyeline sahip herkesten, tek tek ve toplu olarak hepsinden." (1)

Bu aldatma ile gelişen olaylar, onu, kendisinin karanlık olarak tabir ettiği bilinmezlikler ortamına sürükleyecektir ama, bu ortam, aslında, onu yeni oluşlara taşıyabilecek merdivenler de içerecektir. Zifiri karanlık bu merdivenlerde, yukarı tırmanırken dikkatle atacağı her adım, onun iştahla göze alacağı yeni bir mücadele olacak ve ardından bu mücadele ile görmeyi umduğu ışığa ulaşmasını sağlayacaktır. O ışık, onun keşfetmekten haz duyacağı olası yeni sürprizlere de beraberinde getirecektir.

Hamdi Koç’a ait “Melekler Erkek Olur” kitabı, “İyi Dilekler Ülkesi” kitabından sonra okuduğum ikinci kitabıdır. Kitap, oldukça seri, yalın ve sürükleyici bir stille yazılmış. Cümleleri çok özgün ve bir o kadar da düşündürücü. Kitabın konusu, çok bilinen, klişe haline gelmiş bir konu gibi dursa da, kitabın derinine baktığımızda, bir erkekte aniden açığa çıkan, engellenmesi zor, içinden kopup gelen duyguların analizini görüyoruz. Erkekler de hisseder ve o his, kimsenin göze alamayacağı yeni girişimlere ve yeni oluşumlara giden yolda, yelken açılmasına karar verdirecek güçlü bir poyrazın etkisini oluşturur.

Bu bağlamda, kadınların erkeklerden daha yoğun ve karmaşık duygular hissettiği düşüncesindeyseniz, bu kitap tüm tezlerinizi boşa çıkacaktır. Meleklerin cinsiyetini tartışmayı bir kenara bırakıp, aslında “meleklerin erkek olduğu” sonucuna varacaksınız.

-
(1) Kitaptan bir alıntı.
(2) Kitabın kapağı. Yapı Kredi Yayınları, 258 sayfa.

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..